29 Temmuz 2015 Çarşamba

Elveda Haziran-Sarah Jio




Orijinal Adı:  Goodnight June 
Edisyon Adı : Elveda Haziran
Yazar : Sarah Jio
Yayınevi: Arkadya Yayınları
Çeviri: Duygu Parsadan 
Goodreads Puanı:5/3,8 
Puanım: 5:4,5

Çok etkileyici bir kitap okudum.Sarah Jio'nun daha önce Agapi isimli kitabını okumuştum. Beğenmiştim ancak öyle süper bir kitap değildi. Yazarı okumuş olan arkadaşlarım Agapi'nin yazarın kalemini yansıtmadığını ifade etmişlerdi..


Elveda Haziran isimli kitabını okuyunca onlara hak verdim.
 İşte şimdi kendimi Sarah Jio okumuş olarak hissettim.
Yazarın çok methini duymuştum ancak nedense bu yazara mesafeli oldum.
Ancak hata yapmışım..


Yazarın kalemi müthiş.Kurgu yeteneği mükemmele yakın.
Aile sırları,kardeşlik,ihanet temalarında işlediği hikaye çok güzeldi.
Ancak aşkı hissedemedim.
Zira konu daha çok aile ve kardeşlik üzerine kurguluydu.
Romanın başka kahramanı June ve Gavin'in aşkı yüzeysel gibi idi.
Fakat teyzesi bildiği Browny ve Antony'nin aşkı müthiş idi.
Romanın en sevdiğim yeri Ruby ile Brownie arasındaki mektuplar..
Bayıldım o mektuplara.
Ruby'nin kişiliğini yitirdiği ve sağlık sorunlarına sebep olan işi bankacılık idi. 
Zor durumdaki iş yerlerine haciz gönderen ve onları zora sokan bir birimde oldukça da güzel geliri vardı.
Ancak kendisinde sağlık sorunları baş göstermişti. İşine öylesine dalmıştı ki ailesinden neredeyse kopmuştu.


Annesi kendi aleminde, kız kardeşi ile görüşmüyordu..
Derken teyzesi Ruby'nin vefat ettiğini onun avukatından gelen bir mektup ile öğrendi..
Kendisine Ruby'den miras kalmıştı.
Sağlık sorunu yüzünden bile ara vermediği işinden bir haftalık izin alarak teyzesinden kalan miras işlemlerini halledebilmek için doğup büyüdüğü Seattle'e gider.
Ancak haberinin olmadığı bilmediği çok fazla sır ve olay vardır.
Teyzesi'nin miras bıraktığı ve çocukluğunun geçtiği Mavi Kuş Kitapevi'ni miras olarak bırakmıştır.
Orada çok fazla anısı olması dışında kitabevine adımını atar atmaz tekrar nefes almaya başladığını hisseder.


Geçmiş ile hesaplaşması,hiç evlenmeyen teyzesinin bilmediği yanlarını keşfetmek.
Onu bir nevi uykudan uyandırırken;
Kalbini uzun zamandır kapattığı sevgiyi de bulacaktır..
Çok daha fazla detay vermek istemiyorum.
Kitaba ilk başladığımda başlarda biraz durağan bulsam da roman sona doğru şaha kalktı ve beni şoka soktu. Bazı tahminlerim vardı ancak böylesi duygu sağanağına tutulacağımı hiç tahmin etmemiştim.
Yazarın okumadığım ancak kütüphanemde edindiğim diğer kitaplarını da en kısa zamanda okuyacağım.
Benim gibi kurgu ve dram  okumak isteyenlere birebir tavsiye ederim.




26 Temmuz 2015 Pazar

Doğuştan Çapkın- Susan Elizabeth Phillips


Orjinal Adı : Natural Born Charmer
Edisyon Adı: Doğuştan Çapkın
Yazar : Susan Elizabeth Phillips
Yayınevi: Pegasus Yayınları
Çeviri: Selim Yeniçeri
Goodreads Puanı : 5/4,14
Puanım :5/4.5


Bir serinin daha sonuna gelmiş bulunmaktayız. Yedi kitaplık Chicago Stars serisi Doğuştan Çapkın ile bitmiş oldu.Seri boyunca mükemmel erkek ve kadın karakterler okumuş oldum. Beni en çok etkileyen hikaye serinin ilk kitabı olan Aşka İlk Çeyrek idi. Nedense en çok ilk kitapdan çok etkilendim. Ancak serinin diğer kitapları da çok çok  güzeldi. 
Seriyi en baştan alıp tekrar okumak çok da iyi olur. 


Gelelim serinin son kitabına ;
Daha çok aile ve çocuk ilişkilerinin sorgulandığı bir hikaye idi. 
Kalbi kırılanların,terkedilenlerin,incinenlerin hikayesi idi. 
Ayrılan anne ve babaların geride bıraktıkları çocukların nasıl incindiklerini okumak beni çok duygulandırdı.


Genç yaşta sorumsuzca çocuk sahibi olan anne ve babaların o dönemde en son düşündükleri bir çocuğun bu ayrılıklardan nasıl da incinebileceği..Ebebeynlarin uyuşturucu ve seks bataklığına saplanmaları.


Hikaye de geçmiş ile hesaplaşmalar,pişmanlıklar,korkuları ve bağışlamak,affetmek temaları içinde geçiyor.

 Roman da yine iki çift vardı.

 
Blue ve Dean
April ve Jack
ve Riley 

Hikayenin dinamiği diyebilirim..
Paramparça olmuş bir aileyi Riley ve Blue etkeni toparlıyor..
 
Roman Blue ve Dean'in karşılaşması ile başlıyor.
Blue ünlü bir aktivist olan annesinin tüm birikimlerine el koyarak dünyanın bir ucunda kaçırılan genç kızları kurtarmaya gitmesi üzerine beş parasız kalıyor. Erkek arkadaşının ihaneti üzerine hayatı tam anlamı ile dip yapıyor..
Yollarının kesiştiği Dean ile şartlar önce yol arkadaşlığı,sonra yardımcı,hizmetçilik,resamlık derken nişanlılığa doğru rota değiştiriyor. Nişanlılıkta bir süreliğine.
Çiftliğine yerleşen annesinden kurtulmak için Blue 'yi kalkan olarak kullanayım derken hopp bir kızkardeş ortaya çıkıyor..Sonra ünlü bir rock yıldızı baba..


Kasabayı satmaya çalışan yaşlı bir kadın..
Karakterler müthiş idi. Hepsini çok sevdim..
Birbirleri ile olan diyaloglarını okurken çok eğlendim..
Bazen kızdım bazen de duygulandım..Hatta ağladım..
Aynı anda hem güldürü,ağlatan,aşık eden bir yazar ..
Kesinlikle tavsiyemdir..
Özellikle seriye hiç başlamamış olanlara sıralamayı tekrar veriyorum..

 







Chicago Stars / Bonner Brothers

01. It Had to Be You (1994) Aşkta İlk Çeyrek
02. Heaven Texas (1995) Kalbinde Bir Yer Aç
03. Nobody's Baby But Mine (1997) Sensiz Olmaz
04. Dream a Little Dream (1998) Küçük Bir Hayal Kur
05. This Heart of Mine (2001) Ah Şu Kalbim
06. Match Me If You Can (2005)Aşk Çok Yakında
07. Natural Born Charmer (2007) Doğuştan Çapkın
 
 
 
 
 








23 Temmuz 2015 Perşembe

Asi ve Güzel - Candace Camp



Orjinal Adı: A Lady Never Tells
Edisyon Adı : Asi ve Güzel
Yazar : Candace Camp
Yayınevi: Pegasus Yayınları
Çeviri : Tuba Özkat
Goodreads Puanı : 5/3,81
Puanım 5/4,5

Kesinlikle bu yazarı çok seviyorum. Kendine has anlatımı ve uslubuna bayılıyorum.
Daha önce çok severek okuduğum Çöpçatan serisinden sonta Wiilwmere ailesinin erkeklerine ait olan bu seri de çok güzel başladı.
Yazar bence ilerleyen yaşına rağmen adeta altın dönemini yaşıyor arka arkaya kitaplar yazıyor. Biraz araştırma yaptığımda bunu görmüş oldum. Willowmere serisini bitirip başka seriye başlamış onu da bitirecek gibi görünüyor.
Bu serimizde ki erkek kahramanlarımız Firzburgh,Oliver Earl ve Royce
İlk hikayemiz Royce'in hikayesi..


Amerika'dan büyükbabalarını bulmaya gelen Bascombe kızkardeşlerin oldukça çarpıcı sahnesi ile başlıyor.
Anne ve babasını çiğneyerek sevdiği adam ile evlenen annelerinin vefatı ile kimsesiz kalan kızkardeşler annelerinin vasiyeti üzerine Amerika'dan İngiltere'ye büyükbabalarını bulmaya giderler. Ancak yol uzun ve zor..Büyükbabalarına ulaşmak ise adeta imkansızdır. Ancak genç kızların yolu Sir Royce Willow le kesişir..


Sir Royce ile Mary Bascombe'nin arasında ki sıra dışı çekim oluşur. Tesadüfen tanıştıkları bu centilmen sayesinde ailelerini bulurlar. Kont olan büyükbabalarının vefat ettiğini öğrenirler. Ancak kuzenleri Oliver yeni kont olmuştur.. Kızları sahiplenir ancak Bascombe kızları alışık oldukları genç kızlara hiç benzememektedir..
Mary, Rose, Camellia ve Lilly isimdeki bu genç kızların İngiltere'ye geliş , ailerini buluş ve arkalarından gelen belalı mirasın konu edildiği bu romanı çok severek okudum. Yazar dönemin geleneklerini sorgulatırken arasına mizahi espiriler ve Royce ile Mary'nin çekişmeli tutkulu aşkını da hikaye içinde çok da güzel kurgulamış. Serinin ilk kitabı olması nedeni ile de kitapda ki diğer kahramanlara da biraz yer vermiş..


Historical tutkunlarının severek okuyacağı bir kitap. Devamını sabırsızlıkla bekliyorum..

Willowmere
1. A Lady Never Tells (2010) Asi ve Güzel
2. A Gentleman Always Remembers (2010)
3. An Affair Without End (2011)


19 Temmuz 2015 Pazar

Serserinin Öpücüğü-Anna Campbell



Orjinal Adı:    A Rake's Midnight Kiss
Edisyon Edı: Serserinin Öpücüğü
Yazar : Anna Campbell
Yayınevi:  Epsilon Yayınları
Çeviri:   Yeşim Öksüzoğlu
Goodreads Puanı : 5 / 3,81
Puanım :5 / 4,5



Harika bir roman daha okudum..Anna Campbell kurguları birbirine benzettiğim için ara  verdiğim yazar..
İyi ki tekrar başlamışım bu yazara.Çok muhteşem süper bir roman değildi ancak çok güzel rahatlıkla okuyabileceğiniz ruhunuzu dinlendirebileceğiniz bir kitap idi..Diğer romanlarına göre erotizm daha bir seviyeli kullanılmıştı. Konuya da çok güzel yakıştırmıştı dozajını..
Ancak bahsetmeden geçemeyeceğim..O kapak!!!!,
Allahım o şapka!!!
Konuya uygunluğu tartışılır...
Ancak rüküşlükte sanırım birinci olacak bir kapak idi...
Orjinal ve diğer dillerde çıkan edisyonlarına baktığımda bizim ki kadar kötü ve rüküş olanı yoktu..
Ancak çeviri de edisyonda beni rahatsız eden herhangi bir şey yoktu..
Sadece başlarda biraz durağan gibi geldi..Kitabın yarım puanını o yüzden kırdım..
Kitap Gayri Meşru asil beyefendilerinin maceralarını anlatan bir seri..


Serinin ikinci kitabında Sir Richard Harmsworth ile Genevieve Barret'in 
hikayesi idi.
Sir Richard karakteri şık,karizmatik,yakışıklı,büyüleyici bir genç adam..Ancak bir piç..bu lafı hiç sevmiyorum..Evlilik dışı yani..

Hayatı boyunca evlilik dışı çocuk olmanın acısını yaşamış. Toplumda ne yapsa arkasından dudak bükülen,dedikodu yapılan bir genç adam. Kendisini bir nevi ispat etmek için ailenin yadigarı olan ancak kendisine gayri meşruluğu yüzünden miras bırakılmayan Harmsworth mücevherinin önce yerini keşfeder sonra da onu almak için kılık değiştirerek onu elde etmeye çalışır..
Yolları Genevieve Barret ile kesişir..Pratik zekalı,güzel ve 25 yaşında evde kalmış bir genç kız..Babası orta çağ tarihi ile ilgili araştırmalar yapan makaleler yayınlanan bir araştırmacı..Onun sözde sekreterliğini yapıyor..Ancak yayınlanan bilinen çoğu yazıları Genevieve yazıyor..Başarının ardındaki asıl kahraman o...


Richard ile onun evine hırsız gibi girmesi ile gerçekleşiyor ilk karşılaşmaları..
Genevieve'nin kendisini tanıyacağından korktuğu için kılık değiştirerek o eve tekrar gider. Bir nevi asistan kılığında Christopher Evans ismi  Genevie'nin karşısına tekrar çıkar..
Genevieve babasının haberi olmadan Harmsworth Mücevheri hakkında bir makale hazırlayarak araştırma da yapmaktadır..


Ve bir de babasının araştırmalarının destekleyicisi ve arkadaşı Lord Neville Fairbrother karakteri vardı.Başlarda babacan güvenilir bir aile dostu görüntüsünde ancak sonradan gerçek yüzü ortaya çıkan bir karakter idi..
Çok da fazla detaya girmek istemiyorum.Ancak Richard karakteri ne kadar büyüleyici ise Genevieve karakteri de o kadar dirençli ayakları yere basan kuvvetli bir karakterdi. Aralarındaki aşk ve tutku mükemmele yakındı.. Çok severek okuduğum bir romandı..Historical okuyucularının seveceğinden eminim..



Sons of Sin trilogy
1. Seven Nights in a Rogue's Bed (2012) Yedi Gece
1.5. Days of Rakes and Roses (2013)
2. A Rake's Midnight Kiss (2013) Serserinin Öpücüğü
3. What a Duke Dares (2014)
4. A Scoundrel by Moonlight (2015)
4.5 Three Proposals and a Scandal (2015)


KİTAP OKUMANIN YARARLARI


Tv dizileri ve teknolojik aletler tarafindan çepeçevre sarıldığımız günümüzde ayda birde olsa #Kitap okuyalım...
KİTAP OKUMANIN YARARLARI

1-Kitap Okuma Bir İlaçtır:
2-Kitap Okuma Hayatı Sevdirir
3-Kitap Okuma Düşünceleri Olgunlaştırır Okuma; düşünceyi besleyen, geliştiren ve çabuklaştıran ana kaynaklardan biridir.
4-Kitap Okuma Stresi Azaltır
5-Kitap Okuma Zihni Açar, Hantallıktan Kurtarır
6-Kitap Okuma Güzel Görmemizi Sağlar
7-Kitap Okuma Bizi ‘Bir Bilen” Yapar
8-Kitap Okuyanın Güvenilir Bir Çevresi Oluşur
9-Bilgi dağarcığımızı ve kelime hazinemizi zenginleştirir.
10-Anlama gücümüzü ve konuşma yeteneğimizi kuvvetlendirir.
11-Genel kültürümüzü artırır. Etkin ve etkili bir insan olmanın yollarını açar.
12-Meslek hayatımızdaki başarı düzeyimizi yükseltir.
13-Dünyaya bakış açımızı değiştirir.
14-Toplumsal ilişkilerimizin kalitesini artırır.
15-0kul hayatındaki başarıları pekiştirir,
16-Hayal gücümüzü geliştirir.
17-Okumak haz duymaya, zihnimizi süslemeye, karar verme yeteneklerimizi geliştirmeye yarar. İnsanı olgunlaştırır, erdemli kılar.



Okuma olayı bir uzun yolculuktur; beşikle başlar, mezarla biter. Okulla beraber biten okumalar yarıda kalmıştır. Okuma iğneyle kuyu kazmaktır; kararlılık ister, sabır ister. Okuma bir arayıştır, hakikati, doğruyu, güzeli arayış. Her arayış içinde bulma heyecanını barındırır. Bulursunuz, ikinci, üçüncü... Arayışlar başlar. Umut ve heyecan, okumanın ayrılmaz iki vasfıdır. Okuma insanlığın, umut ve heyecan da canlılığın şartıdır.


OKUYAN İNSAN DAHA BİLGİLİ VE ELBETTE DAHA BAŞARILI OLUR
Bilgi çağında yaşıyoruz. Başarının en önemli kaynağı bilgidir.
Bacon: ‘Bilgi, güçtür.’ der.
Ülkeleri yönetenler hep okumuş, bilgili ve başarılı insanlardır. Başarılı yazarlar, ömürlerinin yarısını okuyarak geçirmişlerdir. Onun için okuma alışkanlığı edinmemiz gerekir. Kahvelerde, meyhanelerde vakit öldüren insanların çoğu, okuma alışkanlığı edinememiş kimselerdir.

Voltaire: ‘Okuma, ruhu yüceltir.’ demiş.
Dilimiz, ancak edebiyat üstatlarının eserlerini okumakla zenginleşir. Büyük adamların eserlerini okumalıyız. Bu sayede hem düşünceleriniz gelişir, hem de ifade yeteneğiniz güzelleşir.

Dale Carnegie: ‘Her gün yirmi otuz sayfa okumakla kısa bir zaman içinde kültürünüzü yükseltip kitaplıklar devretmiş olursunuz. Kitap okuduğunuz zaman bir tek kelimeyi bile anlamadan geçmeyiniz, sözlüğünüz daima yanınızda bulunsun.’ diyor.
Okumayan insan, zihnini çalıştırmıyor, fikir jimnastiği yapmıyor demektir. Bir kitap veya yazı okuduğumuz zaman, onu kaleme alan yazarla sohbete dalmış oluruz. Okuduğumuz metin, bize yazarın düşüncelerini söyler; biz de o fikirleri zihnimizde tartarız, kabul veya reddederiz ki böylece biz de düşünmeye başlarız.
Okuma, düşünceyi besleyip düşünme yeteneğimizi geliştirir ve kelime hazinemizi genişletir. Okuma sayesinde konuşma kabiliyetimiz gelişir, düzgün ve güzel konuşur, güzel yazar hale geliriz.
Okuma gaye değil, araçtır. Okumanın sonunda bilgi edinmeli, faydalı şeyler öğrenmelidir. Okuduğumuz metin tarih ise günümüze ışık tutmalıdır; ahlak kitabı okuyorsak davranışlarımız düzelmelidir. Okuduğumuz bilgilerden faydalanmalıyız ve onları hayata tatbik etmeliyiz; aksi halde marangozluk kitabı okuduğu halde hiçbir şey yapamayan adama benzeriz.

Goethe: “Okumayı öğrenme, sanatların en gücüdür.” der.
Gerçekten de okuma alışkanlığı edinebilmek zordur. Hele televizyonların insanı haber, film, şov bombardımanına tuttuğu günümüzde okuya bilmek, sanatların en zorudur, fakat en güzelidir. TV seyreden insan pasiftir resimler süratle gözünün önünden geçer ve düşünmek için yakıt bulamaz. Kitap öyle değildir; istediğiniz yerde okumayı bırakıp okuduklarınız üzerine düşünebilirsiniz.
(Alintidir)

12 Temmuz 2015 Pazar

Teklif-Emily Snow





Orjinal Adı:Devoured
Edisyon Adı : Teklif
Yazar: Emly Snow
Yayınevi :Novella Yayınları
Çeviri : Gülfem Çırak
Goodreads Puanı :5/3,95
Puanım :5/3

Daha önce MedCezir romanını okuduğum Emily Snow''un Teklif isimli kitabı ben de biraz hayal kırıklığı yarattı. Genç Yetişkin kitapları bana göre değil aslında. Ancak yazarın kalemini çok sevmiştim. O yüzden hiç düşünmeden Teklif isimli kitaba balıklama daldım.Ancak yanıldığı anladım..
Roman kötü değildi ancak benim beklentilerimi karşılamaktan uzakto o kadar. Zira şu ara moda olan müzik topluluklarının aşklarını anlatan kitaplar çok gündemde.Biraz Grinin Elli Tonu biraz Müzük Toplulukları işlem tamam..
Keşke Med Cezir tipinde bir kitap yazsaydı..
Genel olarak çok akıcı bir hikaye okuduğunuz gibi bitiriyorsunuz. Romandaki kahramanlar çoğu uçuk tipler. Müzik çevresi , hızlı bir yaşam,çok aktif bir cinsel hayat. Şezlong da oturup okuyacağunız bir roman. Fazla beklentiye girmeden okursanız bayılabilirsiniz de..


Gelelim Teklif'e

Romanda ki kadın karakter Sienna'yı çok gurursuz buldum..Kadının biraz onurlu olanını severim...

Film kostümcüsü olan Sienna'yı büyüten büyükannesinin evi haciz ile satılmak üzeredir..Kendi işleri de pek iyi gitmemektedir. Durgun olan aşk hayatı bence en son sorunudur.
İki yıl önce kendisini nasıl olup da red ettiği ünlü rock yıldızı Lucas Wolfe  bu dönem de tekrar karşısına çıkar..
Hem de büyükannesinin evinin haciz ile satış işleminde...
Ancak bu karşılaşma ile kalmayacaktır..O geceden sonra ikisi de birbirini unutamamıştır. Sienna'yı çok inceten Lucas karşısına oldukça cazip bir teklif ile çıkar..
Bir nevi anlaşma..
İşte bu yönünü Grinin Elli Tonuna benzettim..Tabbi ki bir benzerlik zira o hikaye gibi sayfalar dolu seks yok. O bakımdan güzel idi. Tam kararında bir erotizm vardı kitap da..Ne çok fazla ne de çok az...
Hikayeye uyumlu idi.
Özellikle gençlerin çok seveceğinden eminim...
Tatil de hoşça vakit geçirebileceğiniz bir şezlong kitabı sizi bekliyor... Kitabın devamı da var..Devamını merak ediyorum...



Devoured Series
1.Devoured( Teklif )
2. Consumed (2014)

7 Temmuz 2015 Salı

Aşk Affeder mi? Sveva Casati Modignani



Ojinal Adı :Vaniglia e Cioccolato
Edisyon Adı : Aşk Affeder mi?
Yazar: Sveva Casati Modignani
Yayınevi : Epsilon Yayınları
Çeviri: Semih ertaş
Goodreads Puanı: 5/3,64
Puanım :5/4

Uzun zamandır bu kadar kaliteli bir kitap  okuduğumu hatırlamıyorum..Ancak kitabın puanını bana ters gelen  dünya görüşüme  uymayan ahlaki sebeplerle kırdım..Ancak hikaye çok güzel idi..Biz kadınların muhakkak okuması gereken eserlerden..
Yazarın daha önce Yeşil Gözler,Solup Giden Aşklar , Kan ve Onur romanlarını okumuş beğenmiştim.
Yazarın Aşk Affeder mi isimli romanı oldukça eski bir roman 2000 yılında yazılmış.. Bizde Epsilon yayınları tarafından 2002 yılında yayınlanmış..

Kitabın başlangıcı başlangıç da durağan gibi olsa da etkileyici bir aile ve aşk hikayesi idi..Roman da Penolepe,Andrea ve Mortimer aşk üçgenin ile kurgulanmış bir kitap. Penolepe gençlik coşkusu ile birlikte evlendiği Andrea ile on sekiz yıldan beri evlidir. Evliliklerinde fedakar olan, taviz veren taraf bugüne kadar hep Penolepe'dir. Kocasının onu sürekli aldatıp sorumluluklarını yerine getirmemesinden bıkıp usanmıştır. 


Ancak bir gün sabrı taşar. Kocası ve çocuklarını terk eder..
Andrea şimdiye kadar sorumluluk almadığı ailesinde tam anlamı ile sudan çıkmış balığa döner. Karısını geri döndürüp ikna etmesi için plan yapması gerekirken..Çocuklarının sorumluluğunu da üstlenmesi gerekecektir.
Ancak bilmediği bir şey vardır..O karısını her fırsatta önüne gelen kadın ile aldatırken..Kadınlık gururunu,onurunu kırdığı kadın hayatının aşkı ile karşılaşmıştır. Tam anlamı ile mükemmel ve adeta ruh ikizi olan bir adam karşısına çıkar. Penolepe ona ilk görüşte aşık olmuştur.Bir yandan aile ve çocuklarının sorumluluğu diğer yanda ise kalbini seçmek zorundadır..
Bazı yerler bana ters gelse de güzel bir romandı.  
Kitap elbette ki sadece bu üçlü etrafında dönmüyor. Penolepe ve Andre'nin ebeveynleri ve hayatları onların çocukluğunu ve yaşadıklarını yazar çok güzel ilişkilendirmiş. Elbette ki ortaya çok güzel ders alınması gereken bir hikaye çıkmış...
Kitap da kahramanım Penolepe'yi seven Mortimer idi..Çok klas karakterdi.. Olaylara bakış açısına,sakinliğine hayran kaldım..
Bu kitabı ancak sahaflarda bulabilirsiniz..Okuyacak olanlara keyifli okumalar dilerim...


2 Temmuz 2015 Perşembe

İhanetin 5 Yüzü- Harlan Coben



Orijinal Adı: Gone for Good
Edisyon Adı : İhanetin  Yüzü
Yazar : Harlan Coben


Çeviri : Derya Engin 
Yayınevi: Martı Yayınları 


Goodreads Puanı: 5/4,09
Puanım 5/5

Okuduğum ikinci kitabı..Harlan Coben ..İkinci kitapda yazara aşık oldum..Polisiya kitaplara dönüş yapacağım bu gidişle.. hikaye normal seyirlerde başladı aheste aheste kurgu devam etti. Katil bana göre belli idi.. Suçlu belli idi.


 Ancak durun...O da ne?!! Kitabın son sahnesi ...Herşey ters köşe değişti..Kitabı bitirdikten sonra o da neydi? Vay be!! Dedim..
Kitapdaki baş kahraman Will herkesin ihanetine uğradı.. Karakterinin belki de  en eksi tarafı şiddeti sevmemesi ve korkaklığı idi. 
Yıllar önce öldürülen sevgilisi,ağabeyi tarafından ihanete uğramıştı.. Ancak uğradıüı ihanetin görünen yüzü idi..Gerçekleri öğrendiğinde bu ihanet canını daha çok yakacaktı..


Bu olayları atlatıp kendine yeni bir hayat kurmuş...Yeni bir sevgili bulmuştu...
Ancak annesinin ölümü ile yine tuhaf olaylar başlar..Yeni sevgilisi onu terkederek ortadan kaybolur...
Ve sonra onun ölümü...
Ancak kitaptaki bir kahraman daha vardı Kare...Onun da bir hikayesi var..Yazar onu da yazmıştır sanırım..Çünkü yarım kaldı o hikaye...Will'in dostu ve yardımcısı..Deyim yerinde ise arkasını kollayan idi..


Tavsiyemdir....