21 Kasım 2011 Pazartesi

Söz Dinlemez Kalbim-Candace Camp



Orjinal Adı : The Bridal Quest
Edisyon Adı : Söz Dinlemez Kalbim
Yazar : Candace Camp
Goodreads Puanı : 5/3,86
Puanım :5/4




Serinin ilk kitabı Aşk engel Tanımaz'ı çeviren Ceren Kurtoğulları'nın çevirmesi yayın evi adına isabetli bir karar bence..Kitabı yine çok rahat okudum..Candace Camp'in kalemini seviyorum çok akıcı bir uslüp ile yazıyor.Erkeklerin iç seslerine romanda pek yer vermiyor..Bu da sanırım yazarın sitili..Ama beni çok fazla da rahatsız etmiyor..

Serinin ilk kitabından tanıdığımız Lady Francesca Haughston'ın Rochostor Dük'ü ile tutuştuğu iddiadan hatırlıyoruz..Bu ikili benim kalbimi fethetmişti..Oğlan kardeşini evlendirme de başarısı ile Dük ile olan iddiayı kazanmıştı..Ama maddi durumu henüz düzelememişti..
Serinin 3.Kitabında  Dük'ün kız kardeşi Carla 4.Kitabında bu çok merak ettiğim ikilinin kitabını okuyacağız..Tabii ki en çok Françesca ve Kusursuzluk timsali Dük'ün hikayesini merak ediyorum..


Serinin 4.Kitabı Söz Dinlemez Kalbim'e gelince  kurgusu  çok güzeldi..Hiç sıkılmadan okudum.
Evlilikten ödü patlayab Lady İrene Wyngate ile Radbourne Kontu'nun varisi Gideon'un hikayesi idi..İrene'nin korkusunun en büyük sebebi zalim ve bencil babasının davranışları yüzündendi aslında..Bu yzüden evlinerek erkeğin hükmü altına girmeyi red ediyordu..

Gideon ile İrene'nin yolları da genç kızın babası yüzünden bir gece yarısı kesişmiş idi aslında..Babasını emrinde çalışan bir kadına musallat olduğu için uyarmaya gelen Gideon İrene'yi kendisine çevirdiği silahı ile ilk kez görmüştü..Genç kızı da unutmamıştı..

Bu olaydan tam 10 yıl sonra bu iki gencin yolları tekrar kesişir..Gideon'un gizemli ve aykırı geçmişi çok çarpıcı ve sırlar ile doludur..Küçük yaşta terk edilip büyük zorluklar ile yaşaması babasının o kaybolduktan sonra bulmak için beklediği çabayı göstermemiş olması Gideon'un cevaplarını aradığı sorulardır..


Yıllar sonra kavuştuğu ailesinden beklediği sıcaklığı görmemesi ünvanın her şeyden çok önemli olması onun canının acıtmıştır..
Öte yandan İrene babasını kaybetmiş olup babasının bıraktığı borçlarla boğuşan ağabeyi evlendikten sonra annesi ile birlikte onu evlendirmek için fırsat kollayan sevmeyen yengesi ile birlikte yaşamaktadır..Zaman zaman yaşanan tartışmalar canını acıtsa  da evlenmemeğe kesin kararlı olup sert ve açık sözlü bir genç kız olup erkekleri yanına yanaştırmamaktadır..
Ama yeniden bulduğu ailesi Gideon'un aileden yapılan baskıları sonucunda İrene'yi  oldukça hareketli ve heyecanlı günler beklemekteydi..Çünkü Gideon tanışacağı bekar genç kızlar için düzenlenecek davette çöpçatanlık yapan Francesca'ya özellikle İrene'in isimin vererek davet edilmesini sağlıyacaktır..
Büyük bir keyifle okudum..Francesca ve Dük'ün olduğu sahneler çok fazla olmasada kitabın sonundaki sahne gelecek iki kitabın daha da haraketli ve heyecanlı olacağının göstergesi idi...
Umarım bu sefer Candace Camp'i okumak için çok fazla ara verilmez..Tavsiye ederim..

Matchmakers (Çöpçatan Serisi)
1. The Marriage Wager (2007) Aşk Engel Tanımaz 
2. The Bridal Quest (2008) Söz Dinlemez Kalbim
3. The Wedding Challenge (2008) Aşk Hiç Bitmez

4. The Courtship Dance (2009) Kalp Asla Unutmaz


8 Kasım 2011 Salı

Düşler Krallığı -Judith McNaught

Orjinal Adı :A Kingdom of Dreams (Westmoreland Saga #1)
Yazar : Judith McNaught
Edisyon Adı : Düşler Krallığı
Goodreads Puanı :5/4,24
Puanım: 5/5



Nasıl bir büyü var ki bu romanda? her okuduğumda ilk defa okumuş gibi bir duygu uyandırıyor içimde..;
Düşler Krallığını her okuduğumda yüreğime dokunmasına hala alışabilmiş değilim.Her okuyuşumda bambaşka bir tat bırakıyor..Historical Romanlarının belki en klasiği bence en güzellerinden biri...Bir historical okuyucusu Judith Mcnaught'un bu romanını okumamışsa bence kendisini historical okudum olarak görmesin..




Çünkü bu romanda bambaşka bir büyü,masalımsı bir tat var..Yazarın kitaplarına başka bir Westmoreland'ın hikayesi İçinde Aşk Saklı ile başladım..O kitabın sonunda Westmoreland Atası Royce ve Jennifer'in hikayesini daha çok merak ettim..Sonunda Düşler Krallığını okuduğumda olayları birebir yaşamış kadar hissettim..Kahkahalarla okudum kah çok duygulandım..Hani yüreğin kraliçesi lakabını almış ya yazar bence sonuna kadar hak etmiş...
Kitabın başında düşman tarafta olmaları,olayların akışı okurken nefesimi kesti..Jennifer'in direnci,cesareti,azmi..Royce'in bu direnci kırmadaki kararlılığı...Onu takdir edişi ve hayranlığı,Ne kadar kızarsa kızsın Jennifer'in cesareti şaşmaz iradesi ve güzelliğ Royce'in aklını başından alması..

Savaş meydanlarında geçen ömre rağmen insancıllığını kaybetmeyen karakterdeki bir erkek ve ne kadar acı çekerse çeksin karakteri bozulmayan bir kadın..İki karakterde müthiş güzeldi..İkisine de bazen çok kızıp çoğunlukla hayran kaldım..Okuyun...Benim gibi tekrar tekrar okuyun...
Üstüne kesinlikle başka bir yazarı koyamadığım kraliçemi benim kadar sevmeseniz de takdir edin..lütfen..

***********************************************************


En sevdiğim sahneden bir alıntı..Royce'in unutulmaz dövüş sahnesinden ,Jennifer'i üzmememk için ona meydan okuyan ailesine karşılık vermeden dövüşüp yaralandığı sahne:
Jennifer onun kırık kolunun yanında sallandığını görecek kadar yaklaşınca ağzından çıkacak çığlığı zorla bastırdı.Royce'un önünde durdu ve babasının öfkeyle yükselen sesini duyunca Royce'un ayaklarının dibindeki mızrağa baktı.
''Al onu!'' diye gürledi babası ..''Mızrağı kullan Jennifer.''
O zaman onun neden geldiğini anladı Royce.Akrabalarının işini bitirmeye,Royce'un William'a yaptığını o da Royce'a yapmağa gelmişti.Kımıldamadan Jennifer'i seyretti;Jennifer yavaşça yere eğilirken güzel yüzünden akan yaşları fark etti.Ama Jennifer Royce'un mızrağını veya kendi hançerini almak yerine,Royce'un elini ellerinin arasına aldı,dudaklarına bastırdı.Acıdan ve şaşkınlıktan bilincini kaybeden Royce,nihayet Jennifer'in önünde diz çöktüğünü anladı..Boğazından bir inilti koptu:''Sevgilim,'' dedi acı içinde,elini sıkıp kaldırmaya çalışırken,''yapma...''
Ama karısı onu dinlemiyordu.Rockbourn Kontesi Jennifer Merrick Westmoreland,yedi bin kişinin gözleri önünde,uysal bir itaatkarlık içinde kocasının önünde diz çökmüş,onun elini yüzüne bastırmış,omuzları şiddetli hıçkırıklarla sarsılarak ağlıyordu.

4 Kasım 2011 Cuma

Aşk Engel Tanımaz-Candace Camp


Orjinal Adı : The Marriage Wager 
Edisyon Adı : Aşk Engel Tanımaz
Yazar : Candace Camp
Goodreads Puanı : 5/3,79
Puanım 5/4,5

Yazarın 4 kitaptan oluşan Matchmakers serisinin ilk kitabı.Çok güzel bir kitaptı
Dört kitaplık Çöpçatan serisinin ilk kitabı Aşk Engel Tanımaz. Biraz Kül Kedisi havası vardı romanda.Çünkü romanın kadın kahramanı Constance Woodley'in üvey kardeş olmasa da amcasının kızları ve kötü kalpli bir yenge vardı bu kitap da.Hiç ummadığım bir beğeni ile okudum kitabı.
Bu kitap da dikkatimi çeken başka bir kahraman Leydi Frencesca idi  çok sevdim bu karakteri. Oldukça fakir bir duruma düşmüş olmasına rağmen kıvrak zekası iş bitiriciliği ile bunu ustalıkla gizlemesi.
Ve Rochford Dükü ile bir iddiaya girer. Hiç dikkati çekmeyen bir kızı alıp sezon sonuna kadar dikkat çekici bir hale getireceğine onun nişanlanmasını sağlayacağına dair bahse girerler.
Bu iddianın baş karakteri Constance'dir..
Hasta olan babasına bakabilmek için evlenemeyen bu genç kız babası öldükten sonra amcasının yanına sığınmak zorunda kalır. Kötü kalpli bencil yengesi tarafından kızlarının şaperonluğunu yapması sağlanır.
Romanın erkek kahramanı Lord  Dominic.Leighton ise  sırlarla dolu fırtınalı bir hayatı var ..Ağabeyi ölünce ünvan ona kalıyor ve babası ile de pek anlaşamamaktadır...Romanımızdaki çöpçatan olan Frencesca'nın da oğlan kardeşidir..
Dominic ve Contance ile karşılaştığı davette sıra dışı bir yakınlık yaşarlar.Aşktan ve evlilikten umudu kesmiş olan Constance'in kapsını aşk hiç ummadığı zaman çalacaktır..
Oldukça beğenerek okuduğum bir roman oldu. En kısa zamanda serinin diğer kitaplarını da okumak istiyorum....