29 Aralık 2014 Pazartesi

Aşk Çok Yakında - Susan Elizabeth Phillips



Orjinal Adı :Match Me If You Can 
Edisyon Adı: Aşk Çok Yakında
Yazar: Susan Elizabeth Phillips
Goodreads Puanı: 5/4,14
Puanım : 5/4



Asla belli bir kapasitenin altına düşmeyen bir yazar SEP..Çok güzeldi ama başları beni biraz sıktı.Yine iki çift vardı hikaye de yazar bu sefer kurgu temposunu biraz ağır tutup sonlara doğru hızlandırmış.


 SEP'i tek geçerim üstüne çağdaş romantizmde yazar tanımıyorum..Okuduğum tüm kitaplarını severek okudum.
Chicago Stars Serisinin 6. Kitabı Aşk Çok Yakında'da Heath Champion ve Annabell'Granger'in hikayesi vardı diğer çiftimiz ise  Portia Powers ve Bodie Gray..Portia ve Annabell  karakter olarak yaşam tarzı olarak iki farklı kadın..İkisi de çöpçatan..


Geçmişte yaraları vardı. Portia kontrol hastası Annabell ise yüreği sıcacık çok güçlü bir karakterdi ..Portia güçlü olmak için yaşamaktan nerede isi vazgeçmiş bir kadın..


Annabell ise 32 yaşında olmasına rağmen ailesine kendini ispat etmeye çalışan bir genç kadın. Başından bir nişanlılık geçmişti..Eski nişanlısı evlenmeye iki ay varken cinsiyet değiştirmeye kalkması  da işin cabası idi..

Portia ile kendisine bir eş bulması için anlaşan Heath birden karşısında diğer çöpçatan adayını bulur Annabell...
Annabell'in büyük bir istek ile çöpçatanlığını yapmaya çalışması ısrarı ve biraz hilesi ile ona da fırsat verirken yıllardır kendisi ile konuşmayan Phoebe Callebow ile arasını yapabileceğini keşfetmesi ile işin rengi değişir..


Hikaye de Aşka İLk Çeyrek'rten Phoebe ve Dan'ın 12 yıl sonraki dört çocuklu aile olmalarını da görmek bana ayrı bir keyif verdi.  Ayrıca serinin diğer kahramanları da vardı. Bir de Molly'nin kızı Pippi'ye bayıldım..Geleceği parlak genç kız olacağı belli idi diyaloglarına hareketlerine resmen aşık oldum...Heath ile olan sahneleri muhteşemdi ve bence yazarın nokta vuruşu yaptığı sahnelerden idi..



Heath'in aşktan deli divane olduğu sahneleri okurken dört köşe oldum diyebilirim..
İşkolik diğer adı Piton olan Heath ile duygusal olduğu kadar çok güçlü bir kadın olan Annabell'in hikayesi çok güzel idi.
Dediğim gibi başlarda biraz hikayeye girmekte nedense zorlansam da sonradan açıldı. 


Harika bir çağdaş  romantizm ile bezeli mizahi yönü güçlü bir romans idi.Çok daha fazla detay verip okuma zevkinizi bozmak istemiyorum..Tavsiye ederim..

Chicago Stars / Bonner Brothers


01. It Had to Be You (1994) Aşkta İlk Çeyrek
02. Heaven Texas (1995) Kalbinde Bir Yer Aç
03. Nobody's Baby But Mine (1997) Sensiz Olmaz
04. Dream a Little Dream (1998) Küçük Bir Hayal Kur
05. This Heart of Mine (2001) Ah Şu Kalbim
06. Match Me If You Can (2005)Aşk Çok Yakında 
07. Natural Born Charmer (2007)

21 Aralık 2014 Pazar

Sonu Olmayan Dünya-Ken Follett



Orjinal Adı: World Without End (The Pillars of the Earth, #2) 
Edisyon Adı : Sonu Olmayan Dünya
Yazar : Ken Follett
Goodreads Puanı: 5/4,19
Puanım :5/5



Uzun zamandır okumak istediğim bir seri idi  Sonu Olmayan Dünya..Muhteşem bir seri idi..Okumayan çok şey kaçırıyor..Çok doyurucu bir romandı..Bazı yerlerinde okuduklarım çok şaşırtıcı şok edici de olsa oldukça düşündürücü idi.
İlk roman Bir katedralin Öyküsü'nün devamı niteliğinde de olsa aradan iki yüzyıl geçmiştir. Ama değişen bir şey yoktur aslında .Halk yine sefalet içinde asillerin ve din adamlarının pençesinde zulüm görmektedir. İşte bu sıradan insanların destansı öyküsünü okudum..
Yüzyıllarca asırlarca coğrafyalar insanlar farklı da olsa din bezirganlarının elinden çeken cahil ve yoksul halk. Körü körüne inanış ve aldanış..

Yazar bu duruma adeta bir ayna tutmuş. Orta Çağ tarihine sadık kalarak kurguladığı bu roman ayaklarımı yerden kesip dünya ile ilişkimi resmen kopardı.
Bir de o çağların belası veba da eklenince ortaya tam da dram çıkıyor. İşte bu çok sert şartlarda filizlenen bir aşk yıllarca süren bir hikaye. Kahramanların birini mimarlığa diğerini de baş rahibeliğe kadar sürekleyen bir hikaye. Birbirlerini çok sevmelerine rağmen bir türlü kavuşamamaları. Merthin ve Caris'in destansı hikayesi...
Bu hikaye de sadece onların hikayesi yok. Merthin'in kardeşi Ralph'ın zalimliğe giden hikayesi, Caris'in can dostu Gwenda'nın hikayesi çok dokunaklı ve etkileyici idi. Çocukluğundan beri var olma savaşı veren Gwenda babasının onu bir inek karşılığında satması ile tam bir trajediye dönüşüyordu. 
Methin'in kardeşi Ralph'in aşık olduğu kadını saplantılı bir şekilde aşık olması onu bir katile ardından tecavüzcüye dönüşmesi.. Tam asılma üzere iken Fransa'ya savaşa gitmesi karşılığında affedilmesi ve o savaşta on yıl kadar yaşamak için öldürmesi bir katile dönüşmesi. Savaşın dehşeti güçlünün güçsüzü ezmesi kadınların karşılaştıkları iğrenç tecavüzler ve katliamlar..


Caris'in o savaş yıllarında Fransa'ya gidişi..Kafasına koyduğunu gerçekleştirme azmi ve kıvrak zekası müthişti. Bu kadından etkilenmemek güçlü karakterine hayran olmamamak mümkün değildi. Özellikle o özgür ruhuna. Ama melek gibi yumuşak merhametine.
Sevdiği adamla arasına mesafeler ülkeler bile girse onu sevmekten vazgeçmemesine. Aynı şekilde Merthin sevdiği kadına kavuşamamsı ondan vazgeçmesini sağlamıyordu. Kolay kolay vazgeçmiyordu defalarca Caris tarafından terkedilip ikinci seçenek kalsa da onu sevmekten hiç vazgeçmedi.Yolu ta Floransa'ya kadar düştü oraya yerleşti aile kurdu zengin oldu ama tek aşkını hiç unutamadı..

Müthiş bir kurgu yeteneği ve kalem gücü var Ken Follett'te ..O dönemi adeta yaşattı bana bu iki roman ile. 
Özellikle din adına yapılan baskıların nasıl sonuç verdiğini insanların nasıl sapkınlaştığını adeta bir film izler gibi okudum..
Tek kelime ile harika bir romandı 1300 sayfanın nasıl geçtiğini anlamadım..Bazı kitaplar vardır sizi eğlendirir bazıları güldürür bazıları romantik duygulara sevk eder. Ama Ken Follett'in kitapları okuduğunuz dönemi adeta yaşatıyor öğretiyor..Beyninize kazıyor..
Muhakkak okunması gereken kitaplar arasında bu seri..Tavsiyemdir..




The Pillars of the Earth
1. The Pillars of the Earth ( 1989 ) Bir Katedralin Öyküsü
2. World Without End ( 2007 ) Sonu Olmayan Dünya 

9 Aralık 2014 Salı

Bir Katedralin Öyküsü - Ken Follett



Orjinal Adı : The Pillars of the Earth 
Edisyon Adı : Bir Katedralin Öyküsü
Yazar : Ken Follett
Goodreads Puanı : 5 / 4,26
Puanım :5 / 5




Bazı romanlar vardır sindire sindire okunması gerekir..Bazı yazarlar vardır tüm kitapseverlerin özellikle yazar olmak isteyenlerin okuması gerekir..
Ken Follett'iÖzgürlük Ülkesi ile tanıyıp sevmiştim. Bir Katedralin Öyküsü uzun zamandır kitaplığımda bekleyen bir kitabı idi. Muhteşem bir kitap okumak istediğimde okuyacağım bir kitap olarak ayırmıştım onu..
Roman Orta Çağ İngiltere'sinde geçiyor. Dönemin taht iktidar savaşları ve zamanın yozlaşmış din adamlarının ortalığı sorumsuzca kana bulamaları. Dini çıkarları için kullanmaları. Tanıdık temalar ve konu..Yazar bu romanı 1989 yılında yazmış.


Aklıma İldefonso Falcones'in Deniz Katedrali isimli romanı geliyor. O da İspanyol Tarihini bu şekilde aynı zamanları kapsayan bir kurgu ile yazmış Deniz Katedralini..
İki kitap da bence muhakkak okunması gereken romanlardan..
Bir katedralin Öyküsü'nde  sıradan insanların sıradışı öykülerini okuyorsunuz..Romanın başları biraz durağan olduğunu söylemeliyim.Kilise inşaattın ayrıntıları  fazla idi..Ama dediğim gibi sabredip devam ettiğinizde ödülünüzü alıyorsunuz zaten..
Tüm bu orta çağ karanlığında filizlenen muhteşem bir aşk hikayesi de var. Jack ve Aliena'nın aşkı..Jack'in babasının ölümcül sırrı..


Yıllar boyunca değişen iktidarlar,savaşlar ve bir piyon gibi dini kullanarak kan dökülmesine sebep olan sözde din adamları..Ensest ilişkiler..
Yüzyıllar çağlar boyunca insanların emeğini,parasını,kanını emen kilise,engizisyon mahkemeleri..
Güçlünün yanında yer alan kanunlar güçsüzün ezildiği  bir düzen..Hiç yabancı değil ...
Çağdaki en belirgin olan kadının hiçbir değerinin olmaması. Hunharca tecavüzler de vardı romanda..
Doğruya inancını sonuna kadar yitirmeden koruyan bir din adamı da vardı. 
Katedrale başlayan Tom'un hunharca katledilmesinden mimarlığın Tom'un öz oğlu kadar sevdiği Jack'e  verilmesi arasındaki olayların dizilişi..


Muhakkak okumanız gerekn bir kitap..Biraz araştırdığımda 2010 yılında mini dizisi de çevrilmiş kitabın. Senaryosuna Ken Follett katkı vermiş..
Kısaca Tavsiyemdir....Okuyun...Özellikle Tarihsel Kurgu,Orta Çağ temalarını sevenler için ideal bir seçim...


The Pillars of the Earth
1. The Pillars of the Earth ( 1989 ) Bir Katedralin Öyküsü
2. World Without End ( 2007 ) Sonu Olmayan Dünya 




6 Aralık 2014 Cumartesi

Yenilmez Savaşçı Karen Marie Moning



Orjinal Adı : To Tame a Highland Warrior
Edisyon Adı : Yenilmez Savaşçı
Yazar: Karen Marie Moning
Goodreads Puanı :5/4,15
Puanım: 5/4,5


Uzun zamandır okumak istediğim bir kitap idi Yenilmez Savaşçı.Okumaktan çok büyük bir keyif aldığım bir kitap oldu benim için. Historical ve Fantastik, Highlander  temalarında yazılmış muhteşem bir roman.
Ancak seri sekiz kitaplık bir seri umarım yayınevi bu seriyi çok daha kısa aralıklar ile çıkarır..Serinin üçüncü kitabı da çok yakınlar da İskoçyalı'nın  Dokunuşu ismi ile çıktı. O kitabı da aldım en kısa zamanda okuyacağım..
Serinin ilk kitabı Sisli Dağların Ötesinde'den daha başarılı bir kitap idi. Çok akıcı bir uslüp ile yazılmış olup yer yer mizahi yönünden güzel diyalogları olan bir kitap idi...Romandaki karakterlere yazar adeta hayat vermişti..

Özellikle Grimm'e ..Grimm Roderick..
Sisli Dağların Ötesinden hatırladığımız  Hawk'ın yakın arkadaşı Grimm..
Grimm çocukken halkının katledilişini,şahit olur tanık olduğu sahneyi yanlış yorumlamıştır ve hemen sonra Berserker denilen yenilmez savaşçıya dönüşmüştür. Bu yaşadıklarından sonra klanını terk eder.


Başka bir Klan Reisi, onu yanına alır fakat  Klan Reisinin kızına aşık olur. Fakat bir Berserker olmasını ailesinin erkeklerinin laneti olarak gören Grimm Jillian St Claire'i kendinden uzak tutmaya kararlıdır.. İşte bu yüzden ona bu yüzden kötü davranır kalbini kırar ve sonunda klanını terk eder. Fakat yine de Jillian'ı hayatı boyunca koruyacağına yemin eder. Gerekirse kendisinden bile koruyacaktır. 


Aradan ondört sene geçer.. Gibraltar kızı Jillian'ın evlenme vakti geldiğine karar verir ve ona layık olan üç büyük savaşçıyı çağırır..Bir nevi bu üç savaşçı içinde evlilik yarışması olacaktır..Bu savaşçıların için de Grimm'de vardır..Ama Jillian'ın kalbi de Grimm için atmaktadır...


 Tek kelime ile çok güzel bir hikaye idi. Sadece şunu belirtmek isterim ki...Yazarın diğer serisi olan muhteşem  Ateş Serisi ile karşılaştırmayın..Üzülürsünüz..
 Yine de yazarın Ateş Serisinden önce yazdığı bu seri de oldukça güzel..Karen Marie Moning'in kaleminden bu güzel seriyi kaçırmayın derim..


Highlander 
1. Beyond the Highland Mist (1999) Sisli Dağlar Ötesinde
2. To Tame a Highland Warrior (1999)  Yenilmez Savaşçı
3. The Highlander's Touch (2000) İskoçyalı'nın Dokunuşu
4. Kiss of the Highlander (2001)
5. The Dark Highlander (2002)
6. The Immortal Highlander (2004)
7. Spell of the Highlander (2005)
8. Into the Dreaming (2006)



2 Aralık 2014 Salı

İhanet-Monica Mccarty



Orjinal Adı: Viper
Edisyon Adı: İhanet
Yazar Monica Mccarty
Goodreads Puanı :5/4,32
Puanım :5/5+++



Çok iyidi. Vayyy diyorum...Bayıldım keşke daha çok puanım olsaydı..Monica Mccarty giderek daha iyi yazıyor..Kurgu yeteneği muhteşem...Hikayeyi oya gibi işledi.İmkansız gibi görünen azim ve inanç sayesinde başarıldı..
Çok büyük savaşlar vardı bu romanda. Taht kavgaları,var olma savaşı,yeniden doğma savaşı..
Roman yazarın Highland Guard serisinin 4.kitabı..Serinin 9.Kitabı yayınlanmış durumda..Seri 1307-1308 yıllarında Robert Bruce'in İskoçya'nın bağımsızlık savaşları zamanında geçiyor. Her bir kitabında İskoçya Muhafız Alayı'ndaki görevli savaşçıların maceralarını yazmış yazar. Ve yazarken de gerçek İskoçya Tarihine oldukça sadık kalacak şekilde kurgulamış. 

Monica McCarty'nin kitaplarını okurken bir yandan da İskoçya tarihini de öğrenmiş oluyorsunuz.Hikayelerin hepsinde de tutkulu ve duygusal aşkları da okuyup adeta yaşamış oluyorsunuz.

Kitabın sonun da yazarın araştırma notları var. Nereden araştırıp öğrendiğini de bizlerle paylaşıyor..Sayesinde tarihin tozlu yapraklarında kalan kahramanlar tekrar hayat buluyor.

Okuduğum son kitap da İskoç Muhafız Alayındaki Yılan lakaplı  Lachlan MacRuairi'nin hikayesi var..

Serinin ilk kitabında muhafız alayının lideri ve kılıç ustası Lider lakaplı Tor MacLeod ikinci kitapda ise Şahin lakaplı denizci ve yüzücü Erik MacSorley 3.Kitap da İzci lakaplı Arthur Campbell'in hikayesini okumuştuk..
İhanet romanın da bu üç muhafızın da olduğu sahneler mevcuttu..Bazı yerlerinde çok ciddi bazı yerlerine de oldukça mizahi yönünden güzel sahneleri vardı.

Serinin diğer kitaplarından daha çok sevdim bu macerayı.. Kitap da ki ana karakterler kelimenin tam anlamı ile hayatın sillesini yemiş karakterlerdi...İkisin de kaderi İskoçya Kralı'nın emri ile birbirine bağlanır...Lachlan Robert Bruce tarafından  Bella'yı kaçırıp taç giyme törenine getirmesi ile görevlendirmiştir..

Roman Leydi İsabella MacDuff'ın Berwick Kalesinin avlusunda kafes içindeki görüntüleri ile başlar..
Hafızalara kazınacak görüntü bence..

Lachlan ve Bella'nın destansı hayat hikayesi..Bella kocasının gözünden düşmüş bir asilzade..Lachlan lideri olduğu klandan çok sevdiği karısının  ihaneti yüzünden ayrılmış bir güçlü savaşçı..Yıllar önce kaybettiği itibarını kazanmaya çalışıyor..Bella onu paralı asker olarak biliyor..Başaramayacağı savaşamayacağı neredeyse yok yok..Aklınıza  gelen her işi başarıla yerine getiren bir görev adamı..

Bella ise ailesi tarafından  çok genç yaşta evlendirildiği kocasını hiç sevmemiştir.Onun  ile hiçbir şeyde anlaşamamıştır. Bu evliliği boyunca Bella duygularını maskelemeyi zayıf yönlerini göstermemeyi öğrenmiştir..Asla zayıf yönlerini başkasına göstermemeyi ilke edinmiştir...

Robert Bruce'a olan inancı onun ailesinden kızından kopmasına yol açar. Kocasına ve Kral Edward'a karşı Bruce' desteklemesi ile hakkında ihanet suçu ile vatan haini damgası yemiştir.Ne kadar çok istese de kızından yıllarca sürecek bir ayrılık süreci işleyecektir. 
Bu zaman içinde Lachlan ve Bella aralarındaki olağanüstü çekime karşı yıllarca karşı koysalar da birbirlerini akıllarından çıkaramazlar..

İkisi de fedakar ikisi de ihanete uğrayan ama asla vazgeçmeyen destansı karakterlerdi.Sevmekten yaşamaktan tam da umutlarını kesmişken birbirlerini bulsalar da ağır sorunlar ile savaşmaları gerekmektedir...,

Kendisini bu asil,inatçı ve güzel kadına bir türlü layık göremeyen Lachlan'ın inadı da görülmeye değerdi. Ama karşısındaki kadın da en az onun kadar azimli idi..
Tek kelime ile muhteşem bir romandı. Her sayfasında heyecan,gerilim,savaş,aşk,tutku
vardı. Gerçek hikayelere dayanarak yarattığı bu romanı tavsiye ederim..




Highland Guard
1. The Chief (2010) İki Ateş Arasında
2. The Hawk (2010) Tutsak
3. The Ranger (2010) Gazap
4. The Viper (2011) İhanet
5. The Saint (2012)
6. The Recruit (2012)
7. The Hunter (2013)
7.5. The Knight (2013)
8. The Raider (2014)
9. The Arrow (2014)

28 Kasım 2014 Cuma

Aşka Son Bir Şans-Marie Force


Orjinal Adı :. Ready for Love 
Edisyon Adı: Aşka Son Bir Şans
Yazar : Marie Force
Goodreads Puanı: 5/4,29
Puanım :5/4

Yine güzel bir hikaye idi. Bu sefer tam bir ikinci şans romanı idi. Yine büyülü bir erkek kahraman vardı.Yine muhteşem bir ada da sımsıcak bir aile büyülü bir aşk hikayesi. Bu sefer iki çiftimiz vardı hikaye de..
Romanın asıl kahramanları Luke Harris ve Sydney Donovan. Diğer çiftimiz ise serinin ilk hikayesindeki Maddie'nin annesi Francine ve Ned'in hikayesi idi. 
İki çiftin ana teması ikinci şans üzerine kurgulu idi..
Sydney Donavan biraz da ailesinin etkisi ile gençlik aşkı Luke'ı terkederek yeni bir yaşama yelken açmıştı. Evlenerek bir aile kurmuş çok da mutlu olmuştu. Ama kocasını Luke'i sevdiği gibi sevmemişti. Yine de İki çocukla evliliklerini taçlandırmışlardı. Herşey yolunda idi hayatını parçalayan trafik kazasına kadar.


Melun kaza da hem kocasını hem de çocuklarını kaybetmişti. Çok zor günler geçirmişti. Hayatına yeni bir yön vermek istese de bu o kadar kolay değildi. Kendine gelebilmek için yıllar önce terkettiği Gansett adasına dönerken İlk aşkı Luke ile karşılaşacağını tahmin etmiyordu.


Ona karşı hala daha içinde büyük bir pişmanlık ve suçluluk duygusu vardı.
Luke ise Sydney onu terkettikten sonra uzun süre kendine gelememiş darmadağın olmuştu.
Yıllar sonra karşılaştığı Sydney'i unutamamıştı. Onu hala daha geri istiyordu. Fakat Sydney'in kötü günlerinde yanında olan geçici bir sevgili olmak istemiyordu.
Onu hayatına tamamen dönmesini istiyordu. Fakat işi zor idi. Hala ailesinin kaybına yanan Sydney ona ilgisiz kalamasa da işleri kolay olmadığı gibi bıraktıkları yerden başlamak kolay değil idi.
Diğer çiftimiz ise başlı başına uzun yıllar sonra kavuşan çiftimiz idi. Çok sevimlilerdi. 
Sıcacık bir hikayedi. Fakat kadın kahramanı pek sevemedim.. Bence Luke'a büyük bir haksızlık yapmış gibi idi. Luke onu çok kolay affetti. 

Yine de güzel bir hikayedi. Okurken zevk alarak okudum. 


Gelecek hikaye de Grant,Abby ve Stefanie üçgenini okuyacağız. Grant yıllarca süren birlikteliğinden sonra nişanlısı Abby tarafından terkediliyordu. O da onun peşinden adaya geliyor barışmak için çırpınırken yoluna Koca Mac'a hayran olan Stefenie çıkıyordu. İlginç bir hikaye olacağa benziyor..Merakla onu bekliyorum...

Keyifli okumalar dilerim..




McCarthys of Gansett Island Serisi 

1. Maid for Love (2011) Bir Aşk Çarpıntısı

2. Fool for Love (2011) Aşka Düşünce 

3. Ready for Love (2011) Aşka Son Bir Şans

4. Falling for Love (2012)
5. Hoping for Love (2012)
6. Season for Love (2012)
7. Longing for Love (2012)
8. Waiting for Love (2013)
9. Time for Love (2013)
10. Meant for Love (2013)
10.5. Chance for Love (2014)
11. Gansett After Dark (2014)
12. Kisses After Dark (2014)


26 Kasım 2014 Çarşamba

Masum Yalan - Laura Landon





Orjinal Adı: İntimate Deception
Edisyon Adı: Masum Yalan
Yazar : Laura Landon
Aspendos Yayınevi
Goodreads Puanı :5/3,82
Puanım :5/5

Bir solukta okundu ve bitti..Yine çok beğendim. Yazarın farklı bir anlatımı var ve ayrı bir büyüsü var. Kesinlikle sıkı takip edeceğim bir yazar olacak.Basit bir kurguya öylesi bir derinlik veriyor ki tadı damağınızda kalıyor. Çok daha ünlü yazarların kitapları elimde patladı o yüzden  kendimi bir nevi define bulmuş gibi hissediyorum.Biraz araştırdığımda dünya tatlısı bir büyük anne stilinde bir hanımefendi olduğunu görüyorum yazarın. Yazmaya da yeni başlamış bir nevi emekliliğini değerlendirmeye çalışmış. En eski romanı 2010 tarihinde kaleme almış...Zira neredeydin daha önceleri diye sormak istiyorum.Romanın çevirisi de çok akıcı idi. Basım hatasından meydana gelen bir hata dışında bir kusur görmedim. Kesinlikle su gibi akıp gitti. Bu kitap ile bağlantılı olan romanda Madam Genevieve'nin macerası olan İntimate Suurender'i okumak istiyorum. Zira Madam Geneieve takma isimli genelev sahibesi Hannah'ın macerasını çok merak ediyorum. Aslında goodreads de belirtilmemiş ama bu iki roman İntimate  Serisinde yer alan iki kitaplık mini bir seri.


Kısaca konusundan bahsetmek gerekirse Lady Grace Warren'in babası bencil kendini düşünen tam anlamı ile karakter yoksulu bir adamdı. Kızlarının onun için bir anlamı önemi yoktu. Sadece evliliklerinden bir kazanç elde etmeyi umuyordu. Bunu da iyi başarıyordu. Büyük kızı Grace on iki yaşında iken kaybettiği eşinden sonra evlenmemişti fakat evlenmeyi düşünmüyor değildi. 


Grace kızkardeşleri için her türlü fedakarlığı yapmış babalarının önüne 
kızkardeşlerinin mutluluğu ve huzuru için geçmesini bilmiş onların iyi bir evlilik yapmalarını sağlamıştı. Enson bekar kalan kız kardeşinin evlenebilmesi için ahlaksız ve sapık  bir asilzade olan Lord Fentington ile evlenmeye söz vermişti..Fakat onunla evlenmek Grace için bir nevi ölüm fermanı gibi idi. Bunu çözecek çılgın bir plan gelmişti aklına ..Genelev sahibesi Madam Genevieve'den yardım istemek.

Madam Geneieve onun çocukluk arkadaşı Hannah  idi onu bu dertten kurtarması için planı gayet basit gözüküyordu ama uygulamak için cesaret istiyordu..Lord Fentington'dan evlenmemesinin bir yolu vardı masum olmamak. Masumiyetini kaybetmek için seçilecek erkeği Hannah seçecekti..Seçtiği erkek ise daha önce iki karısını da doğum da kaybeden Reaborn Dükü Vincent Germaine.Bu genç adam iki karısını da doğum kaybettikten bir daha evlenmeye tövbe etmişti. Ama ne demişler büyük lokma yut büyük söz söyleme...Kader daha son sözünü söylememişti...
Ben çok severek okudum..Kesinlikle tavsiye ederim...


İntimate Serisi

İntimata Deception (Masum Yalan)
İntimate Surrender


Kitaptan İki Alıntı;


Kadın kendisini alkışlayanları görebilmek için çenesini kaldırdığında yüzü temiz ve saten gibiydi. Vincent o tene dokunuşunu,parmaklarını o yanaklarda gezdirişini ve dudaklarını o yanaklarda gezdirişini hatırladı.


Ona bakakaldı. Güzelliğiyle büyülenmişti. Aradığı Grace oydu. Onu kaybedeceği korkusuyla gözünü bile kırpmaya cesaret edemiyordu.
Ve Grace ,sanki gözleri Vincent'e  doğru çekilmiş gibi,döndü. Bakışları kenetlendi.


Onu hemen farketmişti. Ve korkusu oldukça aşikardı.
Ciğerlerindeki tüm nefes Vincent'i terketti ve Vincent nefes alamadı. Grace'de benzer bir tepki verdi.


Yüzünün rengi attı ve kendisini dengeleyebilmek için bir elini piyanoya dayaması gerekti. Nefes almaya çalışırken göğsü inip kalkıyordu.
Vincent yaşadığı şoktan çıkmaya çalışırken ona baktı.
Grace birkaç saniye daha ona baktıktan sonra döndü ve en yakın kapıya giderek odadan hızla çıktı.


"Çok ender bir şeysin, Grace. Dünyada o kadar zaman nasıl saklı kalabildin bilmiyorum."
"Beni bulacak mükemmel dükü bekliyordum."
Vincent gülümsedi ve onu öpmek için eğildi. Grace onu durdurmak için elini kaldırdı.
"Ah, hayır, öpmeyeceksin. Carver her an geri dönebilir ve ona bir kez daha öpüşürken yakalanmak istemiyorum. Çok yakında tüm çalışanların tek yaptığımızın bu olduğunu düşünecekler."
Vincent güldü. "Hayır, Grace. Tüm yaptığımızın bu olmadığını gayet iyi biliyorlar."


24 Kasım 2014 Pazartesi

Günahlar ve İğneler-Karina Halle



Orjinal Adı : Sins And Needles
Edisyon Adı: Günahlar ve İğneler
Yazar : Karina Halle
Goodreads Puanı : 5/4
Puanım :5/3

Konusunu çok beğendiğim bir roman idi. Macera ve aşk okuyacağımı tahmin ediyordum.Genel olarak güzel bir roman idi ama benim beklentimi çok da karşılamadı.Ben üç kitaplık bir seri olan bu kitabın sonlanacağını umuyordum ama maalesef kitap öyle bir yerinde bitti ki öyle kalakaldım...
İşte o yüzden ben de bu kitaba üç puan verdim..
En sinir olduğum şey böyle yarım kalmak..Devamı gelecek kitap da umarım yayınevi devamını hemen çıkarır,zira arası açıldığında bazı şeyleri unutuyorum..
Karakterler de beklentimi pek karşılamadı aslında. Ne bileyim erkek karakter olsun kadın karakter olsun kaybetmiş kişiler. İkisi de kolay yola başvurarak illegal işlere bulaşmışlar. Bu da pek hoşuma gitmedi. Biri dolandırıcı öteki ise kara para aklayıcı. İkisi de yeni başlangıç yapmak istiyorlar ama  onu da batırıyorlar..
İkisin de illegal işlere bulaşma nedenleri aileleri. Özellikle kadın karakter Ellie'nin dolandırıcı olma sebebi hırsız anne ve babası. Vücudunda ki yara izleri de başarısız bir soygun girişiminden kalma.

Erkek kahraman Camden ise şerif babasının burnu dibine kara para aklıyor..
Bu ikilinin ilişkileri çocukluklarından kalma. Ellie Camden'in duygularına arkadaşlığına ihanet ederek onu yarı yolda bırakıyor. Kasabayı terkederek profesyonel bir dolandırıcıya dönüşüyor.
Sevgilisinin arabasını çalarak eski kasabasına dönüyor ve yolları Camden ile kesişiyor.

Yazarın anlatımını beğendim..Hem geçmişi hem günümüzü anlatarak hikayeyi ilgi çekici hale getiriyordu. Bazı yerlerinde oldukça heyecanlandım..Hele sonun da dumura uğradım. Keşke öyle yarım kalmasaydı..Sonunda yaaaaaa dedim...
Kitaptan daha fazla detay vermek istemiyorum zira okuma zevki bozulabilir..Aşk,macera,romantik gerilim okumayı sevenlerin severek okuyacakları bir roman bence...
Değişik bir şeyler okumak isterseniz bence bir deneyin...

Artists Trilogy

1. Sins & Needles (2013) Günahlar ve İğneler
2. Shooting Scars (2013)
3. Bold Tricks (2013)


19 Kasım 2014 Çarşamba

Koru Beni - Judith McNaught



Orjinal Adı :Someone to one Watch Ower Me 
Edisyon Adı : Koru Beni
Yazar: Judith Mcnaught
Goodreads Puanı : 5/3,80
Puanım 5/5

Tam dört yıl bekledikten sonra yeni bir Judith Mcnaught romanı okumaktan çok mutluyum. 
Ne yazık ki her güzel şey gibi çabuk bitti maalesef..En sevdiğim yazar olduğu için benim için tüm romanları 10 Numara..Ona daha aşağıda bir puan vermeye elim gitmiyor gönlüm elvermiyor...
Yazarın daha önce yayınlanan son iki romanına göre bence daha kuvvetli bir kurgusu vardı..


Ve polisiye bir roman idi. Hemen ekleyeyim Julie Garwood'dan daha iyi polisiye yazıyor bence..
Fakat artık historical yazmalı. Onun yeni historical romanlarını okumayı çok isterim.

Romanımıza gelirsek ;

Diğer Judith Mcnaught kitaplarına göre biraz farklı idi..Daha gerçekçi anlatımı var idi ve önce okuduklarımdan  biraz daha sert bir roman idi...Yine de çok sevdim...Ama gördüğüm eksileri de yazacağım tabii ki..Kadın kahramanın yanında erkek kahraman başlarda çok sönük kalıyordu. Başlarda çok yadırgasam da konu gereği böyle olması gerektiğini anladım.


Diğer Judith romanlarının aksine kadın kahramanının  değil erkeğin sevgisine,sadakatine  hayran oldum.Üstelik çok da korumacı idi. Yılardır aşık olduğu kadını sabırla bekleyen bir adam vardı Michael Valente..Ünlü Broadway oyuncusu Leigh Kendall'ı tam 15 yıl bekleyen bir aşık erkek...Çok etkilendim...Leigh'in aşkını tam hissedemedim. Sonradan aşık olduğunda da aralarındaki aşkı hissetmek muhteşemdi..Bu kadının yazdığı  aşkı okumak müthiş...


Leigh başlarda Michael'e tepkili idi. Sonra onun kim olduğunu anladıktan sonra aşık oluverdi. 
Bu romana tam puanı sanırım romandaki iki karizmatik erkek kahraman için verdim. Biri Michael Valente diğeri Mitchell McCord idi..O da amansız dedektifimiz idi..Romanın diğer çiftinin kahramanlarından idi..
Diğer kadın kahramanı dedektif Samantha Littleton'un Leigh karakterinden daha cana yakın buldum. Hoş baş kadın kahramanımız romanın başından itibaren şoktan şoka giriyordu.


Zira tam 15 yıl evli olduğu kocası ortadan gizemli şekilde kaybolduktan sonra onun aslında hiç tanıdığı gibi biri olmadığını anlaması uzun sürmeyecektir.Onun  kendisini yakın çevresindeki kadınlar ile aldattığını öğrendikten sonra da bu kayıbın baş şüphelisi haline gelecektir..


Romanda büyülü çiftimiz Matt ve Meredith Ferrell çiftinin çılgın şoförü  Joe O'Hara ve Gece Fısıltıları'ndan tanıdığımız Noah'ın çılgın kızkardeşi Courtney Maitland vardı.
Sanırım yazarımız bu genç kız içinde bir hikaye yazmayı düşünüyor.
Ama önce elindekini bitirmesi gerek..

. Ne olursa olsun Judith McNaught'u tekrar okumak çok güzeldi  özellikle sonlara doğru enfesti...Umarım yazar bundan sonra daha üretken olup daha çok roman yazar. Zira çevrilemeyen bir romanı daha var o da çevrildiğinde yayınlanacak romanları bitecek..

Bence Judith Mcnaught hayranları bu romanı yadırgasalar da çok sevecekler. Ben çok sevdim sonlarına doğru ise bayıldım. Çünkü son sahnelerinde büyülü bir aşk vardı..Tavsiyemdir...