24 Ağustos 2012 Cuma

Rehine-Sümeyye Akarçay

Rehine - Sümeyye Akarçay

Genç bir yazar Sümeyye Akarçay ilk kitabı Rehine'yi beğenerek okudum..Eksikleri yok muydu? vardı elbette..Ama zamanla kaleminin gelişeceğine daha iyi olacağına inanıyorum..Polisiye-Aşk-Macera türünde bir kitap idi.. Baştan sona kadar beğenerek okudum..Çok akıcı bir uslüp ile yazılmıştı..

Hikaye oldukça tanıdık bir hikaye idi..Ama genç yazarımızın gözünden okumak çok zevkliydi..
Hikayemizin kahramanlar; Baran Gökdağ ünlü,karizmatik,zengin bir iş adamı..Geçmişinde ona zor zamanında yardım eden bir dostunun ricası geri çeviremezdi..Ama bu adamın da istediği az bir şey değildi..Bir genç kızı kaçırıp evinde bir süre alıkoyacaktı..Buraya kadar iyi her şey.. Kaçıracağı genç kız da sıradan biri değildi ki;:)

Esma Hazne isimli sosyete güzeli Hazne imparatorluğunun varislerinden genç ve güzel genç kızı kaçıracaktı..Yakalanırsa başı büyük belada demekti..
Ama rica büyük yerden idi ve kıramazdı..

Bu güzel genç kızı kaçırarak hayatının en büyük macerasına adım atmış oldu..Rehinesi düşündüğü gibi çıkmadı...Tüm planlar alt üst oldu..Nişanlı olduğunu bile unuttu ve rehinesine aşık oldu...
Esma ise kendine kaçıran bu adamlara çok kızgındı..Ne yaptısa elinden kurtulamadı..Kaçmak için başlarda çok uğraştı...Başaramadı...Onu kaçıran adam korktuğu gibi bir mafya bozuntusu değildi..Ömründe gördüğü en yakışıklı ve karizmatik bir adam vardı karşısında..Sonun da olanlar oldu..Kendini kaçıran adama deli gibi tutuldu...

Ama bu iki sevdalının unuttukları bir kara çalı vardı arada Baran'ın nişanlısı Gülşah..İki gencin de hayatını zehir edecek kadar tehlikeli bir kadındı Gülşah..Özellikle Baran onu çok hafife aldığını çok acı bir şekilde anlayacaktı...

Değişik bir kalemle tanışmak istiyorsanız size genç yazarımızın yeni kitabını önerebilirim..Bu vefalı genç arkadaşımızı Hayriye Özaslan'a ayırdığı özel bölüm için de ayrıca çok teşekkür ediyorum..Yolun açık olsun Sümeyye Akarçay!!..

22 Ağustos 2012 Çarşamba

Seviyor,Sevmiyor-Heidi Betts


Seviyor,Sevmiyor:)) Heidi Betts:)))

 İlk kitapdan daha çok beğendiğimi söylemeliyim..İlk kitaptaki argo kelimeler bu kitap da en aza indirilmişti..Kitap su gibi aktı ve hemen de bitti..Çeviride problem görmedim..Kitap beni kendine bağlıyorsa zaten çeviride problem yok demektir:)) Eleştirim kapaktaki çift uzaktan yakından alakası yoktu ama ona da fazla takılmadım..

İlk kitapdaki Charlotte teyzemiz bu kitapda da iş başındaydı büyülü çıkrığı ile Jenna ve Gage'ide bir araya getirmeyi başaracakmıydı:)) Yoksa başlarına çorap mı örecekti..

İlk kitap Kördüğüm'ü okurken en çok ilgimi çeken çift Jenna ve Gage olmuştu..Birbirlerini bu kadar seven bir çiftin ayrılmaları beni üzmüştü..Sebep ne olursa olsun..Gage'in korkuları dışarıdan bakıldığında anlamsız gelse de..Bu tür meslekteki kişilerde bu korkular normal olsa da..Bir evliliğin bitmesine sebep olmamalıydı bence...Sonuçta iki tarafta mutsuzdu birbirlerini yüreklerinden söküp atamamışlardı...
İşte bu yüzden İkinci şans romanlarını daha çok severim..Seviyor,Sevmiyor tam da ikinci şans romanıydı..Üç deli-dolu kadının rutin toplantılarından Jenna'nın hala daha eski kocasını içinde söküp atamamasına çok üzülüyorlardı Grace'den bir çözüm geldi:))) Gage'e ilaç içerip etkisiz hale getirdikten sonra tecavüz etmek...Çok yaratıcıydı...Ama olayın aslını öğrendiğinde  Gage'in tepkisi büyük oldu..

Bu hikayede beni etkileyen faktör iki tarafında birbirlerini çok sevmeleri ayrıldıktan o kadar zaman geçtikten sonra bile gerçek anlamda kimse ile birlikte olmamaları idi..Bu kısmı çok sevdim..Ve tuttum:))
Diğer taraftan beyzbol yıldızımız Zach'ıda Grace'in yatığı bir sürpriz sonucunda oldukça kötü günler bekliyordu..Yani serimizin üçüncü hikayesi..Onu da okumayı çok istiyorum....
Tam anlamı ile eğlencelik romantik komedi idi...Özellikle Rachel Gibson severler bu yazarıda sever bence..Hala daha bu yazarı okumadıysanız bence bir şans verin ,eminim ki seveceksiniz...


21 Ağustos 2012 Salı

Ateş Serisi Aşkın Ateşi 1

Aşkın Ateşi-Rita Hunter

Şu bir gerçek ki yazarın ilk kitabı Kalbimi Çaldın'ı okuduğumdaRita Hunter'i tipik şimdiki Deanene Clark'a benzetmiştim..Judith Mcnaught'tan etkileşim had safhadaydı...

Bu yüzden Tatlı Tuzak'ı okumayı çok geçe bırakmıştım..Tatlı Tuzak'da Yazarımızın kaleminin daha da geliştiğini gördüm..Bu iyi yönde bir gelişmeydi...Çok büyük bir zevk ile okumuştum Tatlı Tuzak'ı..
Ama Aşkın Ateşi'nde artık bir historical yazarı kıvamına gelmiş Rita Hunter..İsabel ve Adriane karakterlerini hikayeye çok güzel oturtmuştu..Karakterlerin ayakları sağlam yere basıyordu.Hikaye daha çok bu iki karakter arasında devam ediyorsa da bu hikayeyi yavaşlatmamıştı..Ama benim tercihim yardımcı karakterlerin biraz daha fazla olaya katkısı olabilmesi idi..Bu hikayeyi beğenmediğim anlamına gelmemeli aksine hikayeyi beğenerek okudum..Tam anlamı ile bence özgün olabilecek bir hikaye idi,..Aşk,tutku,mizah çok güzel harmanlanmıştı...Bazı yerlerde okurken gülebilirken,bazı yerlerinde çok da kızgın olabiliyorumdum hem Adrian hem de İsabella'ya..İsabella'nın fevriliği,hesapsızlığı,masumluğu ve cesaretini çok güzel işlemişti.Adrian'ı okurken adamın karizması ve yakışıklılığını pervasızlığı iyi işlenmişti..Karakterler gerçek gibiydi..

Aşkın Ateşi serinin ilk kitabı sonra Ruhun Ateşi ve Kalbim Ateşi gelecek..Serinin devamını okumayı çok isterim...Takip edeceğim:))


Hikayenin Konusu :

İsabella Gwen Sulliwan'ın amacı çocukluk arkadaşı Freddie'ye yardım etmek idi..Bu biraz yardım sözü yanında hafif kalırdı ..Freddy'nin aşık olduğu kadın ilişkileri iyi giderken Henfield Kontu Adrian Eaglestone ile aniden nişanlanınca hem olayın iç yüzünü anlamak,hem de iyi bir ders vermek için iki kafadar karı-koca kılığında Henfield Yaz Balosu'na giderler..

Başta her şey sakin geçer Adrian ile isabella arasında ilk andan itibaren uçuşan kıvılcımlar birbirlerinden etkilenmeleri ve derkennn Fredy'nin sevgilisi Vivian'ı ikna edip kaçması..Ve bunun için bedel ödeyecek tek kişi vardı elinde İsabella:))..Adrian'ın nişanlısı filan umurunda değildi aslında..Bu karşısındaki genç kız onu gereğinden fazla etkilemese,karşı çıkmasa,çileden çıkarmasa belki de bu kadar olaylar büyümetecekti de..Birde genç kızı anormal derecede arzuluyordu..Onun o gözlerini eski karısı Elanor'un gözlerine de benzetmesi işin cabasıydı....Ben beğenerek okudum:))) Gelecek hikayeleride merakla bekliyorum...

Hulya YILMAZ

15 Ağustos 2012 Çarşamba

Kara Büyü-Christine Feehan


Dark Serisinin 4.Kitabı idi..Goodreads puanı 4,16
Gregory'i serinin ilk kitabından beri merak ediyordum..Okumak için sabırsızlanıyordum..Ama öyle bir çeviri ile karşımıza geldi ki...Bunu çok eleştirdiğim Ödül'de bile görmedim..Tam anlamı ile bir felaket idi..
Başlarda okumak tam bir işkence oldu benim için..Bu kadar ağdalı kelimeler,yarım kalmış cümleler..Goodreads'e baktığımda kitap Dark Serisinin en beğenilen kitabı ama sağ olsun çevirmen ve editör işbirliği ile Türkiye'de şu ana kadar çeviri ile katledilen ilk kitap..Yayın evine çok kötü bir prestij kazandırdı...
Çeviri ile güzel bir kitabın ne hale gelebileceğinin en güzel örneği olmalı..Örnek budur yaniii...
Kitap ortalarından sonra biraz daha okunur hale gelince bende biraz daha rahat okuyabildim..Artık o hissetmek yerine duyumsamak,farkındalık devamlı tekrarlayan Gregori ismini bir yana attım..Atmasaydım kesinlikle okuyamazdım..okurken gerekli kelimeleri kendimce ekleyerek okudum..Okumaya başlayabildim..Bazen çok da zevk alarak okuyabildim bu kelimeleri ve tekrarlamaları zihnimden sildikten sonra..
Orjinalden okuyabilseydim bu kitabı kesin Fantastik Serilerinin en güzel kitaplarından biri olarak sevecektim..Çünkü okurken o hava bazen esiyordu..Kararı siz verin okumak istiyor musunuz? Tavsiye ederim tüm çeviri hatalarına kitabı,hikayeyi yavaşlatmasına ragmen okumak isterseniz...Duyumsamaktan hissetmeyebilirsiniz...

Kara Prens Mikhael ve Raven'in kızı Savannah ve Karpatların şifacısı Gregorynin hikayesi idi..Savannah yüzyıllardır yaşadığı koyu karanlıktan ancak bir ruh eşi ile çıkabilecekti..Ama Karpatlarda kadınlar çok azdı..Raven hamile iken ona sahip çıkar ve ruh eşi olacağını ilan eder..Raven doğduğu andan itibaren sahiplenir onun gizli kurt arkadaşı olur..

Raven ailesi tarafından Amerika'ya gönderildiğin de tüm benliği ile onu aramıştır..Ülkenin en ünlü sihirbazlarından biri haline gelmiştir..Gregori bu beş yıl boyunca onu beklerken bir vampire dönüşmemek için oldukça güç zamanlar geçirmiş ve hızla kontrolünü kaybetmeye başlamıştır.Raven ise asla başka bir erkek ile yakınlaşamamış bunu denemek istese bile Gregori tarafından engelleniyordu..Aralarındaki iletişim sayesinde ondan kopmamasını da sağlıyordu..Sonunda Gregori daha fazla beklememeye karar verdi..Savannah'ı ikna edecekti.:))


13 Ağustos 2012 Pazartesi

Bazıları Hırçın Sever-Teresa Medeiros

Bazıları Hırçın Sever  Teresa Medeiros

İki  serilik Kincaid Highland Seisinin ikinci kitabı idi 

Kincaid Highland Serisi:

1. Some like It Wicked (2008) Bazıları Ateşli Sever
2. Some like It Wild (2009) Bazıları Hırçın Sever


İlk romanda kız kardeş Cationa Kincaid'in macerasını okumuştuk ikinci romanda tahmin ettiğiniz gibi ağabeyi Connor Kincaid'in hikayesi vardı bu romanda..Ben bu ikinci romanı da çok sevdim..En başta çeviri harika idi ilk kitabı da çeviren Aydan Şanlısoy Özbek ikinci kitabında çevirmeni idi..

Bu çok yerinde bir karardı yayın evi içinde..Çok rahat okudum kitabı hatta bayıldım diyebilirim..Teresa Medeiros'u okumak büyük bir keyif..Yazarın ilerde daha ağır romanlarını da okumak isterim doğrusu..Çünkü bu yazar duygu derinliğini de çok iyi veriyor..
Pamela Darby oyuncu olan annesini esrarengiz bir yangında kaybeder.Acısı büyüktür üvey  kız kardeşi Sophie ile birlikte beş parasız ortada kalmışlardır..Annesinden kalan bir mektup ile hayatının fırsatı ayağına kadar gelmiştir..Ama bunu değerlendirmek için İskoç'yalı bir erkeğe ihtiyacı vardır..
Bunun için yolda yolunu kesen Connor Kincaid'i kullanmaya karar verir..Genç adamı kullandıktan sonra başından atacaktır..Connor'u kayıp oğlunu arayan bir Dükün kayıp oğlu yerine geçirmeyi böylece ödülü kaptıktan sonra bu genç adamı başından atmayı  annesinin katilini aramayı planlamaktadır.Yani bir taş ile iki kuş vurmaktır niyeti..Zira annesinin Düşes'ten kalan mektup yüzünden öldürüldüğünü tahmin etmektedir..

Bu iş için adam bulmayı planlarken yolunu kesen haydut  ve arana adam Connor Kincaid ile anlaşmaya varır..Ama planlar her zaman planladığı gibi gitmeyebilir..Aralarında beklenmedik yakınlaşma meydana gelir.Romanın sonuna doğru da sürpriz bir durumda söz konusudur..Tahmin edileceği gibi Simon ve Catrione hikayemizde evli iki çocuklu olarak karşımız çıkarlar..Connor ile Catrione'nin yıllar sonraki kavuşması oldukça dokunaklı idi..Connor kendi ailesi ile ilgili oldukça önemli sırlarda keşfedecek ve bu hayatını kökünden değiştirecektir..

Çok severek okudum..Belki yazarın best seller kitaplarından değildi ama hoşça sıkılmadan eğlenerek yeri geldiğinde duygusallaşarak okuduğum bir kitap oldu..Hoşça vakit geçirmek isteyenlere tavsiye ederim...


Hulya YILMAZ

10 Ağustos 2012 Cuma

Melekler Zamanı-Fatma Erdek


Melekler Zamanı- Fatma Erdek

Uzaun zaman oldu böyle gönlüme dokunan bir hikayeyi okumamıştım..her satırında çaresiz sevgiye,sevilmeye aç bir oğlan çocuğunun çığlıkları vardı..

Bir peri masalı okudum mucizelerle dolu bir hikaye...O ne anlatım ne ifade gücü..Elimden bırakamadım satırlar aktı aktı gitti...Okurken çoğunlukla  gözyaşlarım gözlerimden farkında olmadan aktı..Başından sonuna kadar mucize bir sevda ile bezenmiş bir hikaye düşünün..
Sevgisizliğe hastalıklı düşüncelere feda edilmiş iki güzel çocuk.Kendini bilmez bir baba o babanın önüne çıkmaktan bir anne..İki çocuklarını da sözde bir hastalıklı bir davaya kurban etmeleri...
Yusuf,Yesra,Nesil,Ekin,Lal,Yavuz Kaptan ,Nevris,Hepsinin ayrı bir hikayeleri vardı..Hepsi dertliydi..Yazar bu karakterleri o kadar sağlam oturtmuş ki hiç biri sırıtmıyor..Bizlerden birisi hepsi..

Roman iki zamanlı olarak anlatılıyor. Bir erkeğin bugün yaşadığı mucizeler ve o erkeğin çocukluğundan bu güne yaşadıkları, ayrı zamanlar olarak işleniyor. Özellikle esas karakter olan Barlas'ın geçmişi, çocukluğu, insanın içine işliyor. Hayattan,yaşamaktan vazgeçmiş bir erkek Barlas dünün Yusuf'un yolları  Nesil Olcay ile amansız bir şekilde kesiyor..İlk aşka inanır mısınız?
İnanmıyorsanız bu romanı okuduktan sonra hem ilk aşka hem de hayatın mucizelerine inanacaksınız bence...

Gördüğü andan itibaren Nesil bir kelebeğin ışığa çekilmesi gibi ona çekiliyor Nesil elinde değil bırakamıyor unutamıyor..O zamana kadar bir iki acı yaşamış kalbi hayatının en çetin savaşına hazır mıdır işte tam da bunu öğrenme zamanı..

Nesil karşısına çıktığında Yusuf'un kalbi atmıyordu,yaşıyordu bir an önce bu hayattaki sırasını bir an önce savmak için..Çocukluğunda,yaşadıkları hastalıklı bir dava için red edilişi,Daha sonra yaşadıkları..O çoktan her şeyden umudunu kesmişti..Meleklerden bile..Nesil'in işi hiç kolay değildi..Bu gizemli sıra dışı  adamı ilk önce sevgisine inandırması gerekirken  kendisinin de büyük sınavlardan geçmesi gerekiyordu..Okuyun ve bence başucunuzda bulundurun..Niçin mi? Meleklere inanmadığınız da,hayattan umudunuzu kestiğinizde  bu mucizeye çok ihtiyacınız olacak...TavsiyemdiR



Hulya YILMAZ

8 Ağustos 2012 Çarşamba

Bu Ayki Diğer Harlequinlerden Seçmeler

Maya Banks Sana Değer..

Anetakis Tycoon's Serisinin ikinci kitabı idi..İlk kitapta ağabeyleri Cyrasender'in etkiliyeci hikayesinden sonra bu hikaye sönük kalır diye düşünmüştüm ama yanılmışım..Bu ikinci hikayeyide beğenerek okudum..Bu sefer ortanca kardeş Theron Anetakis'in hikayesi vardı..Theron ağabeyinin iş ve özel hayatındaki çalkantılar yüzünden ilgilenemediği vasisi olduğu İsabel Caplan i
le dertteydi..
İsabel ile ilgilenmenin başına ne dertler açacağını bilemezdi tabii ki..Çünkü İsabel bu gelişinde çok şeyler planlıyarak geliyordu..Theron'u çocukluğundan beri seviyordu bu sefer onu baştan çıkarmaya kararlıydı..Onun nişanlanmak üzere olması bile onu durduramayacaktı..

Beş adımda Aşk-Katie Carlisle
Aşk ve özel hayatı birbirne karıştırmak çoğunlukla kaosa neden olur..
Duke Kardeşlerden tanıdığımız Brandon Duke'n hayatında ciddi bir ilişkiye yer yoktu..Dört yıldır asistanlığını yapan Kelly Meredith ise mutlu sonlara inanan bir genç kadındı..Dört yıl önce onu acımasızca terkeden sevgilisinden intikam almak için kolları sıvar..İlk önce görünüşünü tepeden tırnağa değiştirir..Sonrada Brandon'dan yardım istemeğe karar verir..Ama bu resmen ateşle oynamağa davettir..
Çok güzeldi bu ayki Desire serisini tavsiye ederim...



Kalp Hırsızı-Deborah Simmons

Kalp Hırsızı-Deborah Simmons

Wessex Kurdu'nda Dunstan ,Kralın Buyruğu' Goeffrey'nden sonra Kalp Hırsızı ve
Bu macerada Simon De Burgh'un hikayesi vardı..
Bu macerada güzeldi..İki savaşçının aşkını okurken çok zevk aldım..
Bir gün aniden bir çete tarafından yolu kesileip altedilen Simon'u kaçıran bir erkek değil bir kadında elbette..Simon DE Burgh kardeşlerinin içinde belkide en sert acımasızı değildi yada en bilegesi ama en tedbirsizi ve akılsızı olduğu da kesindi:))
Şimdiye kadar kadınlarla sınırlı ilişkisi ile Bethia Burnel ile baş edebileceği şüpheliydi..Bethia Burnel varolma savaşı içindeydi..Babasını etkisiz hale getirerek topraklarına el koyan Brice Scirvayne ile görülecek bir hesabı vardı..Onunla tam evlendirilmek üzere iken evden kaçıp ormanda kaçak hayatı yaşamaya başlamıştır..Çocukluğunda onun erkek gibi yetiştiren babası sayesinde de hiç zorluk çekmemiş hem Brice ile hesaplaşacağı hemde topraklarını ele geçirip babasını kurtaracağı gün için yaşamaktadır..Planlarında ise bir erkeğe asla yer yoktur...
Simon De Burgh'unda planlarında bir kadına yer olmadığı gibi..Bu kadının onu oyuna getirip esir alması üzerine Simon'ı çileden çıkarmaya yetmiştir..Kıllarına bile zarar görmeden serbest bıraklıdıktan sonra bu esrarengiz kadın ve çetesi hakkında soruşturmaya başlar..Hen hesaplaşmak hem de onu tekrar görmek istemektedir..
Bethia ile karşılaştıktan sonra tüm huzuru kaçacaktır..Çünkü aralarındaki çekim çok net şekilde hissedilmektedir..


Hülya Şenoğlu Yılmaz

Kasırganın Sesizliği


Skandal Gecesi - Sarah Morgan







Skandal Gecesi 

Cok severek okudum. Hikaye tam da istedigim gibiydi. Aşk macera,tutkunun cok güzel harmanlandıgi bir hikayedi. 
Bir yanda dünyaca ünlü bir aktör bir yanda da varolma mücadelesi veren bir kadin.
Nathaniel Wolfe icin aktörlük bir kaçış saklanıs yolu idi. Gecmişin gölgelerinden ancak başka karakterlerin kişilıklerine girerek rahat bir nefes alıyordu.

Katie Field ile yollari bir oyun icin kesişmisti. Nathaniel icin gardrobu idi. Kostüm tasarimcilıginda iyi bir kariyer saglamak istiyordu. Fakat gösterinin ilk gecesi meydana gelen bir olay ile Nathaniel Wolfe bu sıradan genc kızin yardımina muhtaç oldu.
Cok sıcak duygu yüklü bir hikaye idi satırlar akti gitti.
Bu kadar geç okumamalıydım..Arkadaşım Mine Şen çevirmiş çok başarılıydın canım..Sakın bırakma...






Fatıma'nın Eli-Ildefonso Falcones


Fatıma'nın Eli- Ildefonso Falcones


Son zamanlarda okuduğum en güzel tarihi romanlardı.Yazarın kitap ile ilgili çok da araştırma yaptığı belli idi..16 Yüzyıl İspanyasında Morisko denilen Gizli Müslümanlar cemaatinin yaşadığı zorlukları, imkansızlıklar ve haksızlıkları oldukça tarafsız bir şekilde sergileyen bir kitaptı..
Kitabın baş karakteri Hernado Ruiz müslüman bir anne ve ona tacavüz eden babası hristiyan bir babadan dünyaya gelmiştir.Annesi Ayşe'nin babası hamile kalan kızını fakir bir adam olan evlendirebilmek için bir katır verir ve İbrahim'le bir katır karşılığında evlenirler.
Bundan böyle Hernando İbrahimin bitmek bilmeyen nefreti ile boğuşmak zorunda kalacaktır.Yaşamının her döneminde İbrahim tüm acımasızlığı ile Hernando ile uğraşmaya,dövmeye,aşağılamaya devam eder...
Ama kader Hernando'yu yıllar geçtikçe yükseltirken İbrahimi ise korsan olasıya kadar aşağılara da çekecektir..
Asıl mücadele ise,sevdiği kadın Fatıma ile ilgili olandır..Hristiyanların yaptığı katliamlardan birinde onu kızkardeşi sanarak kurtarır ve orada yolları çakışır Fatıma ile kız daha 14 yaşında evli ve bir çocuk sahibidei..Aralarında önceleri masumca bir arkadaşlı sonraları ise çok masum bir aşk doğar..Ama İbrahim de Fatıma'ya göz koymuştur.Onu muhakkak ikinci karısı yapmak gibi niyetide vardır..
Önceleri iki gencin birleşmesinde engel olur,hatta görüştürmez bile..Ama AYŞE oğlunun aşkına yardımcı olarak birlikte olmalarını sağlarsa da.İbrahim tehdit ve zulüm ile Fatıma'yı ikinci karısı yapar..
Hernando ise üvey babasının tüm engellemelerine karşın önce Moriskoların kralının güvenini kazanarak yükselmeye başlar..Kader zamanla onu çok önemli bir adam olmaya itecektir..
Yanlız ne kadar uğraşırsa uğraşsın,devamlı iki din arasında kalmaya devam eder.İsyanlar savaşlar hep Moriskoların aleyhine işlemeye devam etmektedir,bir türlü Osmanlı Sultanından istenen yardım eli uzanmamaktadır.Cemaat gittikçe sindirilmekte hristiyanlığı zorla geçirilmekte,geçmeyenlar katledilmektedir.
Ekonomik olarak da cemaat zorlanmakta en alt işlerde çalıştırılmakta,devamlı zulüm görmekte,katledilmektedir.Bu yıllarca böyle devam eder.Olan hep Morisko halkına olur hatta liderleri bile zevki ve rahatı için Morisko halkına ihanet eder..
Bu isyanlarda İbrahim kralın yanında yükselse de kralın Hristiyanlarla olan savaşı kaybetmesinden sonra gözden düşer..Evce sadece Hernandonun kazancı ile bakılır.Morisko cemaatinin ileri gelenleri Fatımaya akıl vererek boşanmayı talep edebileceiğini söyledikten sonra Fatıma Morisko cemaatinin kadısına başvurup boşanma talep eder.
((Bu arada tüm Moriskolar zorla hristiyanlaştırılmıştır,cemaattekilere zorla şarap içirtilip klisedeki ayinlare gelmeleri klise nikahı ile evlenmeleri sağlanır.Onların inancına göre iki kadınla evlenemeyen İbrahimim ikinci karısı görünüşte Fatıma ile nikahlatılmıştır..))
Bu sayede boşanan Fatıma ile Hernando sonunda evlenirler çok da mutlu olurlar.Ama İbrahim onları ayırmaya yemin ederek intikam yemini eder..Çok mutlu geçen bir dönemden sonra tekrar meydana gelen siyasi çalkantılarla ve İbrahimin tekrar ortaya çıkması ile Fatımayı Hernandodan olan çocukları ile birlikte ve Ayşele kaçırtır.Yıllarca bir eşkiyenın yanında çalışarak yükselip çok zengin bir korsan haline gelmiştir.Parasını Hernando ve ailesini bulmak için harcamaktan hiç çekinmez..Onları bulur da hatta Hernando'nun annesini geri gönderip ona haber gönderir ama Fatıma ona kocasına çocukları ile birlikte öldüğünü söylesini ister.Çünkü İbrahimin onu öldürmesinden korkmaktadır..
Annesi da aynen Fatımanın dediğini yapıp onun eşkiyalar tarafından öldürüldüğünü (eski bir düşmanı ubeyd)söyler.Bundan sonra Hernando için çok acı yıllar başlamıştır.
Yıllarca kendine gelemez karısının katili bildiği Ubeydin cezasını kendi eliyle verememek onu mahveder..
Şartlar onu daha sonra yıllar önce onu iç oğlanlığa isteyen Barrax adlı adamdan hayatını kurtardığı Monterreal Dükü ile yolları tekrar kesişti..Dük ona çok büyük ayrıcalıklar ve HAKLAR TANIR...
Bu iltimas sayesinde Hernando çok büyük ayrıcalıklarla Dükün kütüğphanesine kadar ulaşarak,Daha önce sığındığı bir kliseden rastlaltı sonucu bulduğu Barnabas İncilinin kopyasını çıkarmaya başlar.Bu yıllarca sürer bu esnada hristiyanlarla yakınlığından dolayıda cemaati tarafından,hatta annesi tarafından rededilir..

İşte Fatımaının Eli hakkında ki önemli ayrıntılar.daha fazlasını kitaptan okuyum şimdiye kadar okuduğum en güzel tarihi romanlardı.Bu romanda her türlü duyguyu bulabilirsiniz.Tarihsel ayrıntıyı da.Yanlızca yazar ilk kitabı gibi yaptığı araştırmalarıın kaynağını yazmamış.Ama bunların bence gerçek olduğu belli...
Müslümanların,inançlarını,adetlerini,geleneklerini çok güzel araştırmış..Öyle duygusal öyle gerçekçi yazmış ki sanki olayları bizzat yaşadım..