24 Ocak 2012 Salı

Uzak Saatler- Kate Morton





Gotik tarzinda ,gizem sırlar örülmüş bir hikaye idi.. Yazar hikayenin akışını baskarda duragan her sayfada biraz daha merak uyandıran ama kitabin sonuna kadar asla tahmin edemeyecegim bir son ile kurgulamısti. Romanın ilk 2oo sayfasında sıkıldıgimi ıtiraf etmeliyim ama Kate Morton'un tarzıda böyle iste..
Yazarın ençok Saklı Bahçe isimli romanını beğenmiştim..Çünkü o romanda baştan sona kadar olaylar hem daha canlı hem daha hareketli ve çarpıcı olarak aktarılmıştı..
eğer çok hareketli fantastik romanları seviyorsanız bu romandan uzak durun..Ama oya gibi işlenmiş her sayfasında bir şeyler keşfettiğiniz bir gizem,esrar perdesi aralamak istiyorsanız işte bu roman tam da size göre bence..
Konusu kısaca şöyle:
Edie Burchill yaşamı boyunca annesi ile istediği gibi yakınlaşamamış sevgilisinde yeni ayrılmış bir genç kadındır..Sevgilisinden ayrıldığını annesine söylememiştir..Ama maddi durumu bozuktur ve bir an önce sevgilisi ile yaşadığı evi boşaltmak zorundadır bu yüzden kendine ev aramya başlamıştır..
Bir de çok sevdiği Rita teyxesi vardır içinden bazen annesi olanın keşke teyzesi olmasını dilediği zamanlar olmuştur..Birgün annesine çok eski arkadaşlarından bir mektup gelir.Annesini darmadağın eden bu mektup onun çok ilgisini çeker bu mektup İkinci Dünya Savaşı zamanında Meredith yani annesi 13 yaşında iken Milderhust Kalesindeki arkadaşından gelmiştir..
Annesi o yıllardan kesinlikle söz etmemekte ama orada bir yıl kaldıktan sonra kesinlikle evine dönmek istemeiş bu da ailesi ile arasının açılmasına sebep olmuştur..
Bir mektup ile başlayan sırlar yumağı Eddie önce teyzesinin annesine ait olan mektupları ona vermesi sonra vir gün yağmurlu bir havada yokunu kaybetmesi sonucu yolunun Milderhust Kalesine düşmesi sonucunda kalenin sahibleri olan üç yaşlı kadın ile tanışır onlar ile gıyaben annesinin mektuplarından tanımıştır..
Bu kalede oturan tuhaf üç yaşlı hanım Eddie'nin küçükken ayıla bayıla okududuğu Çamur Adamın Hikayesi'nin yazarı Raymound Blythe'nin kızlarıdır..Percy,Saffy ve Juniper Blythe bu tuhaf hanımlar ile zoraki geçirdiği zamandan sonra annesinin sakladığı sırlar ve oradaki gizemli olaylar daha da ilgisini çekmeye başlar..Annesi ile arası daha da açılsa da,,Hiç ummadığı anda annesi ile kaendisini çok çok yakınlaştıran olaylar olur..

Çok ilginç sıradışı bir romandı..Kate Morton'un en beligin özelliklerinden biri de bu zaten..Roman gotik mekanda bir Alfred Hitchock filmi gibi ide esrearengiz olaylar ile bezeli idi..Bu tür roman severlere tavsiye ederim...

18 Ocak 2012 Çarşamba

Bıçak Sırtı-Tess Gerritsen


Şimdiye kadar yazarın çoğu eserleri elimde ebook olarak olduğu halde yazarın çoğu kitabını okumadım..Ama hata etmişim..Kitabı elime alır almaz sarıp sarmaladı beni..Bilemiyorum belki ilk Tess kitabı için yanlış seçim olabilir ama hikayeyi, çok beğendim..


Hem ask,hem cinayet,aksiyon vardı bu hikayede. Meslek kariyerinin en parlak döneminde ameliyatta ölen bir hastası yüzünden Kate''in hayati bir anda kabusa dönüşmüstür. Bu ölümden tek sorumlu kendisi gözükmektedir. Hastanin ailesi hemen bir avukat tutar en iyi avukatlardan özellikle doktorlarin kötü rüyasi olan David Ransom''un kariyerini hata yapan doktorlar ile yapmistir.Ama bu ikili karsilastiklari anda ortaya cıkan kivilcimlar hiç de hayra alemet degildir.
İkilinin korkularını hissettiklerini yazar çok güzel anlatmış..


Kate ile David'in ilk karşılaştıkları sahnede Kate'in çaresizliğini kendim yaşamış kadar hissettim..Yazarın polisiyedeki iddiası ve ustalığı zaten tartışılamaz ama romantik bir aşkı da hikayeye ekleyip kurgulaması harikaydı..Bu romanımda Tess Gerritsen imzalı ömrümün sonuna kadar saklayacağım bu kitabı ve sıraya yazarın diğer eserlerini de koyacağım..
Romanin kurgusu,anlatimi mükemmeldi tavsiye ederim. "


Pandora'nın Kızı İris Johansen



Çok beğenerek okuduğum bir roman idi İris Johansen çok beğendiğim yazarlardan oldu..Pandora'nın kızı ile birlikte..İçinde hem gizem,macera,aşk barındıran güzel bir hikayedi..Ama bazı yerlerde bazı kopmalar hissetsemde severek okudum bu romanı...
Psişik güçlere sahip olan Megan 27 yaşında dayısı ile yaşayan bir genç kadındır.. 12 yıl önce annesini kaza sonucu kaybetmiştir.
En büyük handikapi yapmış olduğu doktorluk mesleğinde kaybettiği hastalarının ölümü onu çok etkilemesidir...
Hayatı görünüşte sıradandır..Ama kesinlike öyle değildir..Hastalarından birini ameliyatta kaybettiği günlerden birinde bir trafik kazası geçirirerek ölümden döner..Kazayı normal bir kaza olarak görmek çok zordur çünkü ölüme sürüklenmek istenmiştir..

Bu kazadan sonra hayatı kökten değişecek annesinin ölümü ile ilgili sırlar ortadan kalkacak ve bir zamanlar aşık olduğu ilk aşkı gelip onun hayatına tekrar girecektir..Dayısı bu kişiye Megan'ın tehlikede olduğunu haber verir..
Grady'de kendisi gibi pisişik güçlere sahip olan karizmatik bir erkek olup 12 yıl önce çok yakınlaştığı Megan'ı hiç unutamamış olup onun hayatına tekrar girmek için beklemektedir..Megan'ı beklemesinin romantik bir nedeni de olsada Uluslararası suç örgütünün liderini yakalamak ve ilk çağlardan beri tarihte yer alan pisişik güçlerin aile ağacı olan Defteri Molinodan önce ele geçirmektir..Çok tehlikeli bir sapık olan Molino , Megan gibi psişik güçleri olan kişlerin azılı düşmanı adeta kötülük simgesi uyuşturucudan tecavüze her türlü kötülüğü yapan çeteninde başıdır..
Grady ile karşılaşmak tüm unuttuğu anıların birden canlanmasına sebep olur ve Grady onu geri istiyordur Megan'ın aralarına bir sınır koymasına izin vermeyecektir..Dayısının Molino tarafında vurdurulması ile işler gerçekten arap saçına döner herşey birbirine girer..

Kısaca konusu böyle tavsiye ederim...

12 Ocak 2012 Perşembe

Günahkar(Untamed)Pamela Clare

Kitap Adı : Günahkar
Yazar Adı : Pamela Clare
Orjinal Adı : Untamed
Goodreads Puanı: 5.4,34
Puanım 5.5

Günahkar bitti. Morgan MacKinnon ve Amelia Chauvenet'in hikayesini çok begendim. Bu hikaye en az Teslimiyet kadar güzeldi.


Ilk kitapta oldugu gibi Lord William Wentword her zamanki gibi MacKinnon kadınlarından uzak duramadisada sonunda dogruyu görerek gerekli hamlesini yapti son anda bir felaketi önledi. Iskoc savascisi bir Mohikan ile Yari Fransiz Kızılderilinin hikayesini çok seveceksiniz kacırmayın derim.


18 YY koloni döneminde geçen hikayemiz kısaca:


1755 döneminin atmosferinde Koloni dönemi Amerika’da yaşayan İskoçyalı 3 kardeşin yiğitliği ve cesaretinin göze çarpması onları hiç sevmedikleri İngilizlerin himayesinde Fransa-Kızılderili –İngiltere savaşında yer alıyorlar.


Serinin ilk kitabı Teslimiyet asker olarak başladıkları yeni hayatlarının 3 sene sonrasında Mckinnon savaşçıları ile kazandıkları başarılar gölgesinde ailenin en büyük erkeği İan ‘ın hikayesini okumuştuk...

Çıktıkları bir görev sırasında Abeneki kızılderilerinin bir kadına zülüm yaparken rastlaması,görev ve vicdan arasında çatışmasında kadını kurtarmaya karar vermesi ile hayatını baştan aşağı değiştirecek bir maceranın içinde kendini buluyorlar..
Hikaye boyunca İan ve Annie'nin hikayesinde aşk,tutkuyu yazar çok güzel vermişti ve döneme ait olay ve ayrıntıları kurgulaması bence harikaydı..Teslimiyete başlamadan önce bu kadar iyi bir hikaye okuyacağımı sanmıyordum ..Hikayeyi okuduktan sonra diyebilirim ki uzun zaman etkisinde kalmıştım..

MacKinnon Rangers Serisinin ikinci kitabına da başlarken bu kadar başarılı bir romandan sonra açıkçası Günahkarıın o kadar da başarılı olamayabileceğini düşünsem de satırlar ilerlemeye başladıkça bu korkumun yersiz olduğunu farkettim ki Günahkar'da beni içine çekiverdi hikaye olarak..


Günahkar Serinin ikinci kitabında İan’ın yerine geçen ortanca kardeş Morgan Mckinnon ve yarı Fransız yarı Abenekeli kızıldereli Amelia’nın hikayesi . Morgan’ın rutin bir devriye sırasında adamlarından birinin hayatını kurtarmaya çalışırken ağır yaralanarak Fransızlara esir düşüyor. Kale kumandanı Bourlaumague Morgan'ın konuşmasını umarak onun ölmemesi için bakımına ayrı bir özen ihtimam gösteriyor..Onun bakının Yarı Abeneki yarı Fransız Kanı taşıyan ve babasının ölümünü İngilizleri ve Morganın ailesini suçlayan Amelia üstleniyor..

Esaret çemberinde Morgan'ın tek amacı vardır sevdikleini ve ailesini korumak onlara geri dönmek ki bu nedenle hayatının kumarını oynamaya başlıyor..
İki tarafında korkular,tereddütlerini yazar çok güzel ifade etmiş..Amelia ve Morgan kalplerine söz geçirmeye çalışırken bir taraftan da Morgan kale kumandanın güvenini kazanarak sözüm ona kardeşlerine ve takım arkadaşlarına karşı casusluk yaparken de Amelia'nın çekimine,güzelliğine daha fazla karşı koyamasa da ondan uzak durmaya çalışır Ama bunda pek başarılı olamaz.Her geçem gün ondan daha çok etkilenmeye başlar..
Onunla daha fazla birlikte olabilmek için ana dili gibi bildiği birkaç dilde olan Fransızca'yı öğretmesini ister bundan böyle ikili arasındaki tutku daha fazla alevlenir..

Morgan kalbine hükmetmeye çalıştıkça Amelia'ya karşı daha da çekilir...Her ne kadar amacı kaleden kaçıp ailesine kavuşmak olan Morgan kalbine de söz geçirememesi Amelia'nın Morgan'ı kendi saflarına çekmeye çalışması onu casusluk yaparken yakaladığı halde komutana bir şey söylemeden onu korumaya çalışması..Onu anlamaya çalışması çok güzeldi..İkili arasındaki aşk ve tutkuyu yazar çok doğal vermişti..ikili arasında baştan itibaren çok tabii gelen bri bağlılık mevcuttu..Tek kelime ile büyülü bir aşk hikayesi idi ki bence yazarın harika bir anlatımı var..Tarihi detaylar,ikili arasındaki büyülü aşlı muhteşem anlatmış ....Bence bu güzel hikayeyi kaçırmayın..


Bir dipnot: Lord William'a yazarın bir lady ayarlamasını diliyorum çünkü bu adamcağızın MacKinnon kadınlarına karşı olan zaafı gün geçtikçe de büyüyorsa da Lordumuz gün geçtikçe kafa yapısı ve farklı olaracak bir şekilde kalbinin atmaya başladığını hissetmemi sağlıyor...

Yazar bence serinin 4.kitabını yazacaksa Lord William hakkında yazmalı..bu sıradışı soylunun hikayesini okumayı çok isterim..

Serinin 3.Kitabı Defiant 2012 Haziran veya Temmuz ayında Amerika’da yayınlanması planlanıyormuş... Şu an için yazarın sayfasında verilen bilgilere göre McKinnon kardeşlerin en küçüğü Connor ile Lord William‘ın yeğeni Sarah Woodwille hikayesi bizlerle olacakmış...


Şimdi Koridor Yayınlarından tek dileğim dünya ile aynı anda kitabı okuyabilmek..Umarız bu 3.hikayeye de bir an önce kavuşuruz..








Orjinal Kapak
 
Teslimiyet'in Orjinal Kapağı

8 Ocak 2012 Pazar

Şehvetin Esiri-Nicole Jordan




Serinin bence en güzel kitabı idi hem duygusallığı hem de tutku yogunluğu harikaydı..Kitabın sonuna doğru çok duygulandım gözyaşlarımı tutamadığım sahneleri oldu..
Romandaki aşk serinin diğer hikayeleri gibi yoğun tutku içeriyordu..Serinin ilk kitabı Ahlaksız Teklif sansürlü olduğu halde serinin en çok sevdiğim hikayesi olmuştu..Tutke Mevsimini ve Arzunun Kıyısında nu hikayeleri çok beğensemde nedense ilk kitap bende daha çok iz bıraktı derken gelelim Şehvetin Esiri (Ectasy)'ye..
Raven Nicholas Sabine'in üvey kızkardeşi idi..Annesinin evlilik dışı bir çocuğu idi Raven..Toplum tarafında dışlanmış olan annesini ailesi redetmişti adının temizlenmesi için istemediği evliliğe zorlanmış mutsuz bir kadındı..Tek dileği kızının kendisinin yaptığı hatalara düşmemesi soylu bir asilzade ile evlenmesi idi..Bu temenni onda takıntı haline gelmiş ölüm döşeğinde kızına yemin ettirmişti...
Raven'in çocukluğuda ruhunu yaralayan hatıralarla doluydu..Üvey babası yalnız olduklarında ona evlilik dışı olduğunu hissettirmek için aşağılayıp hor görüyordu..İşte bu yaşadıkları yüzünden Raven artık saygı görmek ve annesinin son arzusunu yerine getirmek için nişanlı bulunduğu Dük ile evlenmek üzereydi ve bu planların kimse tarafından bozulmasına izin vermeyecekti ama ona sapkınca aşık olan Sean Lesseter'i hesaba katmamıştı..Onu elde etmek isteyen Sean iyice azıtarak onu kaçırıp tacavüz etmek üzereyken ağabeyi Kell Lesseter tarafından durdurulur ama skandalın patlamasına engel olamaz..
Sean ve Kell İrlandalı bir annenin çocukları olup babaları öldükten sonra velayetleri zorla annalerinn elinden amcaları tarafından alınıp anneleri öldükten sonra da onlar üzerinde söz sahibi kişi olmuştur.. Ama amcalarının acımasızlığı ve sapkınlığı özellikle Sean'ın ruhunda büyük yaralar açmıştır...

Kısaca hem Raven'in hem de Kell'in çocukluğu ruhlarında derin izler bırakacak şekilde geçmiştir..

Patlak veren bu skandaldan sonra Raven'in onuru ve namusu tamir edilemeyecek şekilde lekelenmiştir..Bunun üzerine Kell Raven'in onurunu kurtarmak için ona evlenme teklif eder..Bu görünüşte formalite evliliği olsada sonucunda tamamlanmsaı gereken bir evlliliktir..Raven'in seçim yapacak lüksü yoktur ama en büyük handikapi ise Kell'in hayallarinde aşık olup seviştiği korsan sevgilisine çok benzemesidir..

Bu romanın ortalarına kadar serinin diğer kitaplarına benzetsemde sonradan müthiş bir şekilde bu hikayeden zevk aldım..İki yaralı ruhun üzüntüleri,yalnızlıkları,bir çocuğun maruz kaldığı şiddete,cinsel istismar yüzünden ruhunun nasıl sakatlandığını yazar çok çarpıcı bir şekilde işlemişti..Bir ağabeyin kardeşini kurtarma çabaları kendini birine ait olma hissi mükemmeldi..Tek kelime ile serinin en güzel kitabıydı..Tavsiye ederim...

5 Ocak 2012 Perşembe

Kate ve Matador. Sharon Kendrick.


Kate ve Matador. Sharon Kendrick.

Sosyetik simarik dilber Kate. Babası tarafından tatile gönderildigini sanan Kate tatil icin gittigini sandigi yatta hizmetcilik gönderildigini yatin sahibinden Carlos'tan ögrendi. Babasi bir mektup ile harçlıgini kesmis elinde olan herşeyi almısti. Gecinmesi icin çalısmasi gerekiyordu o yüzden babasi onu hizmecilik yapmasi icin Carlos'un yatına göndermisti. Kate'i yola getirme görevi Carlos'a verilmişti.
Ama hesap edilmeyen sey Kate ve Carlos'un aralarindaki çekim idi. Gün gectikce dahada artiyordu. güzel ve sevimli bir hikaye idi.


Yeni Başlangıçlar-Melanie Milburne
Harika bir romandi konusunu kurgusunu cok sevdim. Duygu yüklüydü.
Bronte balerinlikteki en önemli fırsati istenmeyen gebeligi yüzünden kaçırmıstı. Bu şans hayatta bir kere insanin ayagina gelirdi ama kızi her seyden önemliydi. Onun icin her seyi yapardı. Onu hayatindan acımasizca atan babasinin actıgi yaralari tedavi etmeye çalısıyordu.Kücük bir bale okulu acmis hayatina devam ediyordu. Sakin bir hayati vardi. Hayatindan onu atan Luca'nin stüdyoya gelip onu geri istedıgini soyleyeseye kadar.
Bunun icin de cok kararliydi sahibi oldugu stüdyoyu satın almisti. Ya onunla olurdu yada sokaga atilirdi.

Melanie Milburne'in bu hikayesi seri
Sabatini Kardeşlerin Hikayeleri..Bu ay iki hikaye var bu seriden Diğeride Miras Kalan Aşk.

Sabbatini Brothers Serisi:

1. Scandal: Unclaimed Love-Child (2010)Yeni Başlangıçlar
aka The Unclaimed Baby
2. One Last Night (2011)Son Bir Gece
3. The Wedding Charade (2011) Miras Kalan Aşk.


Kuzey işıklarınin Büyüsü Catherine Spencer


Kuzey işıklarınin Büyüsü Catherine Spencer


Zachary Alexander ve Claire Durocher'in ilk karşılaşmalari pek de hoş olmamısti ama Claire yanlış anlasilmak istememişti özür dilemisti de ama yine de bu adam ona niçin bu kadar kötü davraniyordu? Kızı ile iyi anlaşmasi bile eksi puandi onun için.
Claire noel tatili icin geldigi Kanada'daki bu lüks otelin sahibi ile sürtüsmesi yüzünden Zach ile aralarindaki gerilim had safhadaydi. Zach'in kızi Melanie onüç yaşında ergenlik problemleri ile ugrasiyorken anne eksikligini dahada cok hissediyordu. Tam da bu arada otellerind gelen Claire ile yakınlaşip arkadaş olmuştu ama bu babasi Zach'in hoşuna gitmemiş tartismalarina bile sebep olmuştu.
Zach ise ne yapsa kızının ergenlik sorunlarinı çözemiyordu. Üstelik Avrupa sosyetesinden gelen Claire'de huzurunu ve kontrolünü kaybetmesine sebep oluyordu.

Claire ile Zach'in ask hikayesi iki tarafinda gecmisteki korkulari kalp kıriklıklari ve kotü tecrübeleri yüzünden cok kötü zamanlar gecirdiler. Yazari cok başarili buldum. Ama cok gerilip sinirlensemde duygu yüklü bir romandi. Bir kız çocugunun yaşamınin en kritik zamanlarında bir anneye olan ihtiyacini,bir babanın çaresizligini, iki tarafinda gecmis ile hesaplaşmasini. Iletişimşizlikten dolayi yanlıs anlamalarin neye mal olabileceginh güzel kurgulamisti tavsiye ederim.

O GECENIN SIRRI-Julia Julie James


BU hikayede gecmiste yaşanan acılarin bireylerin ikili ilişkilerini etki boyutlarini açık şekilde gösteren bir hikaye idi
Bu hikayede ise cok aci ceken bir kadın karakteri vardi ki okurken içim parcalandı. Rhianna Davies onu kücüklügünde terkedip giden maddi durumu bozulan babasi icin milyarder Alexis Petrakis ile konuşmak için gittigi yemekte isler bir anda cigrindan cikmis kendini bu adamın yataginda bulduktan sonra bir de aşagilanmisti. Babasina yardimci da olamamis ve sirketi iflas etmisti. O günden sonra onu daha da zor günler bekliyordu ki bir de hamile kalmışti.
Hikayemiz bu olaydan beş sene gectikten sonra basliyordu ki. Rhianne'nin yeni babasi ölmüs kendisine araba çarpmısti. Düstügü maddi krizden devletten aldıgi yoksul maaşi ile geçinebiliyordu. Üstelik hasta,sosyal devlet görevlisi ona takmışti bu kotü sartlardada cocugunun babasi Alexis ile karsılasmak tam anlamı ile kabustu.
Claire ve Alexis'in korkulari degişikde olsa anne ve babalarindan kaynaklaniyordu. Özellikle Alexis'in korku nedeni annesi idi. Rhianne'nin annesi gibi davranacagini sanıyordu ki,bu daha cok hata ve sert davranmasina sebep oluyordu.
Duygu yüklü bir romandi.Bu ayki Harlequin Clasiccleri çok beğendim tavsiye ederim...

3 Ocak 2012 Salı

Harlequin Desire


OLIVIA GATES – YASAK GECE

Bir şeytan gibi uzun ve karanlıktı ve onun ailesinin en nefret ettiği düşmanıydı. Ama bu Selene Louvardis’i nefesinin son damlasına kadar Aris Sarantos’u istemesini engellemeyecekti. Veya onunla yasak bir gece geçirmesini.
Onun çocuğunu doğurduğunu asla tahmin etmemişti. Ama Aris, Selene’in hayatına bir fırtına gibi geri döndüğünde ve gerçeği öğrendiğinde, bu acımasız adamı kendine ait olanı istemekten hiçbir şey alıkoyamayacaktı. Ne onun ailesi ne de milyar dolarlık bir sözleşme.

İKİNCİ ŞANS - Emilie Rose

“Wyatt, bu benim kızım Hannah. Kendisi veterinerdir ve Sutherland Çiftliğinin, çiftleşme işlerini yönetiyor. Hannah, seni Wyatt Jacobs’la tanıştırayım.”
Jacobs’ın dikkatli gözlerle kendisini incelemesi, Hannah’ı biraz huzursuz etmişti. Aslında, bu bakışlardan etkilendiğini itiraf etmeliydi. Kendini toparlayarak, adama doğru yavaşça yürüdü. Kimdi bu adam ve burada ne tür bir gizli iş peşindeydi? İyi dikilmiş takım elbisesi ve kolundaki pahalı saatten anlaşıldığı kadarıyla, zengin bir adamdı. Ama zaten buraya gelen tüm konuklar zengindi...

Yorumuma Gelince:

İki hikayeyi de beğenerek okudum.. iki rakip aileden olan Aris ve Selene Selene'nin  babasının cenazesinde tekrar karşılaştılar..Birbirlerini uzun yıllardır tanıyorlardı..İki aile rekabet yüzünden neredeyse birbirlerine düşman olmuşlardı..
Aris ve Selene birbirlerini mıknatıs gibi çekiyorlardı da..Düşman olmaları birlikte olmalarını engellememişti..Fırtıma gibi geçen  o hafta sonundan sonra tam tamına 18 ay birbirleri ile görüşmediler..
Selene ve Aris o muhteşem birliktelikten sonra inanılmaz bir şekilde tekrar görüşmek için  karşısındakinde ilk hareketi beklediler..Ama bu tam tamına 18 ay beklemeyi gerektirmişti..
İş için tekrar bir araya geldiklerinde ise olaylar yine kaldığı yerden bu sefer Selene'nin dokuz aylık oğlu Alex'inde yer aldığı bir olayalar yumağına dönüşmüştü....Selene'nin planlarına dahil etmedği bir şey vardı ki Aris'in bu sefer onu bırakmaya niyeti hiç yoktu..Büyük bir keyif ile okudum..

İkinci hikaye ise :
 Zengin bir aileden gelen veteriner Hannah'ın hikayesi idi..At Yetiştirme Çiftliğinde geçen bu hikayeyi çok sevdim..Ama romanın erkek kahramanına çok illet oldum..Biraz kalın kafalı bir adamdı veya çok yaralı bir adammı demeliyim..
Hannah'ın babası çiftliği zengin bir iş adamı olan Wyatt Jacobs'a ona haber bile vermeye gerek görmeden satmıştı..Çiftliği satın alan Wyatt kesinlikle Hannah'ın işini kolaylaştırmayacaktı...
Çiftlikteki atların ve ikinci şans kısmındaki ölümden dönen şiddete maruz kalan atlarında sorumlulukları Hannah'ta idi o ise sorumluluklarından kesinlikle kaçmazdı..Bunun için çiftliği yeni satan alan Wyatt ile çalışması gerekse bile..Derken birlikte çalışmaya başladılar birbirleri ile anlaşamadılar ama birbirlerinden etkilendiler hem de yıldırım hızı ile..Bu ikisinin de hiç hoşuna gitmedi tabii ki..
Wyatt Hannah'tan kurtulmak için Çiftlik sınırlarında olan küçük evini de satın almak istedi ama Hannah bu küçük çiftlik evini vermedi..İkinci şans bölümünü ayakta tutmak için bile o evi satmaya yanaşmadı..Ama Wyatt'ın Hannah'ı zorlamasının sınırları yoktu..
 Hannah'ın anlamadığı şey bu adam çiftliği görmeden o kadar parayı neden çiftliğe yatırdığı idi..

Tavsiye ederim bu güzel hikayeyide..

Güzel Tehlike-Nora Roberts



Bu ayki Harlequin Star of Romance sayısındaki Nora Roberts'in Güzel Tehlike isimli macerasini cok begendim.
Daha önceki maceralarin kahramanlarından Body Fletcher'in kızi Allison Fletcher'in hikayesi idi.O da babasi gibi polislik meslegini secmisti. Seçkin semtlerdeki evlerde hirsızlik yapan bir çetenin pesine düşmüstü. Cete mekan olarak Jonah Blackhawk'ın barında pusuya yatıyordu. Bu olayda Jonah'ın işbirligi gerekiyordu.
Jonah geçmışte sokak çocugu iken Body Fldtcher'in büyük yardımini görmüstü.
Bu hirsızlık olayinin çözümü için Allison ve Jonah birlikte çalışmaya basladılar. Ikiside birbirlerinden cok etkilendiler. Allison'un başı eski sevgilisi ile dertteydi de. Olaylar bir anda hızlanmaya başlamisti. Bir anda izini sürdügü hirsizlik olayinın cinayete kadar uzanmasi, Eski sevgilinin tacizlerini ilertletmesi Ally ve Jonah'in birbirlerini bir mıknatis gibi çekmesi cok güzeldi. Harika bir maceraydi tavsiye ederim.

1 Ocak 2012 Pazar

Bunu Sen İstedin-Vefa Enver



Bunu Sen İstedin-Vefa Enver

Çocuk da Yaparım Kariyerde nin devamı olan bu macerayı çok sevdim:))..Burada da Aslı-Hakan,Ahu-Can olaylı çiftimiz Sibel ve Baran vardı..

Hikayemiz bu sefer Sibel ve Baran'ın düğünün de başlıyordu yine bir olay ile tabii ki..Sibel,Baran'ın bekarlığa veda partisindeki kaçamağının acısını çıkartmak istiyordu ve tam da düğün gününde evlenmekten vazgeçmişti..Baran her zaman ki gibi maçoluğu ile sorunu çözmüştü ama ufukta çok büyük olaylar vardı onlar için..Belki de suların durulması için bu gerekiyordu da ...

Ahu ile Can geçmişte ayrılığın ucundan dönmeleri , evlenmeleri ve Ahu'nun tekrar hamile kalması ile bebek heyecanı yaşıyorlardı..Ahu'nun kariyerini bir kenara bırakarak Can ile evlenmesi ama hala daha evde olmaya alışamaması en ufak bir olayda işe geri dönmeye uğraşması çok eğlenceliydi..Özellikle Can'ın yeni bayan eleman alması ile Ahu iyice huzursuz olmuştu..

Benim gözde çiftim Aslı ile Hakan cephesinde ise ilişkileri gün geçtikçe ciddiye doğru yol alıyordu..İki aşık birbirlerine her geçen daha da bağlansalar Aslı'nın kompleksleri Hakan'ın annesinin onu bir türlü kabul edememesi,Hakan'ın eski eşinin gölge gibi onları takip etmesi.Aslı'nın korkularını daha da tetikliyordu..Bir de hikayemizde yeni bir çift de ortaya çıkıyordu Nazlı ve Kadir...Onların hikayesi ise tamamen rastlantı ama çok da hızlı bir şekilde başlıyordu..
Kısaca maceranın bu bölümünde özellikle Sibel ve Baran çifti çok büyük olaylar ile sınanan evliliklerinde Sibel ne kadar modern ise Baran'ın da o kadar gelenekçi bir aşiret olan aileden gelmesi birbirlerini ne kadar severlerse sevsinler hala olaylar ile dolu evliliklerinin çalkantılı günlerinde çiftin geçtiği sınavı sanki kendim birebir yaşamış gibi hissettim...Çok büyük bir keyif alarak okudum... Devamını bir an önce okumak istiyorum..Bu güzel romantik komediyi tavsiye ederim..