30 Haziran 2013 Pazar

Aşk Bir Ayrılık Ötede - Sandra Brown



Sandra Brown'un Texas serisinin son kitabı Orjinal adı:Texas! Sage  Aşk Bir Ayrılık Ötede ile seri bitmiş oldu..Serinin en güzel kitabı bence Chaase'in hikayesi idi.En çok onu beğendim.Fakat bu hikayede çok güzeldi ve çok güzel bir son ile hem hikaye hem seri bitmiş oldu. Hikayeye başlarda nedense adapte olamadım. Sage'in nişanlısı Travis  ile olan diyaloğu  terk edişi biraz beni sinirlendirdi..

Hikayenin kurgusunu çok beğendim olayları yazar çok güzel kurgulamış Aşk,Macera,Aile,Gizem temalarında ve duygusal olarak da güzel harmanlanmıştı..Diğer kitaplarında olduğu gibi bu seride polisiye teması pek yok ilk kitap Yarınlar İçin'de vardı ..

Fakat Sage'in inadı kararlılığı bazı yerlerde hoşuma gitse de bazı yerlerde bu kadar da olmaz dedirtti bana. Ama sebepleri gerçekçi ve geçerliydi..Aile olmanın,ağabey olmayı,küçük kardeş olmayı yazar çok güzel aktarmış.Çok sımsıcak bir aile vardı Tyler ailesinin sıcaklığı sarıp sarmalıyor sizi okurken..İlk hikayenin kahramanları Lucky ve Devon yeni çocuk sahibi olmuşlar,ikinci kitabımızdaki kahramanlarımız Chase ve Marcie ise de bebek bekliyorlardı..Ve anneleri Laurie de yeni bir aşka Pat ile yelken açmıştı..İşte hikayemiz bu şartlarda başlıyordu..

Sage  Tyler ailenin deyim yerinde ise kazandibi idi.. Ağabeyleri Lucky ve Chaase tarafından çok sevilse de içlerine onu yaşı nedeni ile alamamaları onu ciddiye almamaları,onu dinlememeleri genç kadında inanılmaz izler bırakmıştı.Kendini ispat etmek istese de bu yaşına kadar pek de bir şey yapamamıştı.Kendini ispat edememişti.
Zengin bir ailenin oğlu olan Travis ile nişanlı idi ve bu resmiyete tam dökülmek üzere iken nişanlısı tarafından terk edilir.. Ağabeyleri eve dönmesi kolay olsun diye gönderdikleri şirket çalışanı Harlan Boyd'u göndermişlerdir. İki nişanlının bu ayrılık sahnesine de tanık olmuştur. Harlan her ne kadar basit bir adam olarak görünse de öyle basit bir kişi olmadığı gibi sırlarla dolu bir adamdır..

Karşılaştıkları andan itibaren Sage ile aralarındaki çekişme hiç bitmez.Sage nişanlısından ayrıldığını ailesine söylemesini istemez..Bunu uygun zamanda kendisi söyleyecektir..Fakat eve döndüklerinde ise Sage epeyce şeyin değiştiğini annesinin yeni bir hayata başlamak üzere olduğunu ağabeylerinin ailesi ile dopdolu olduğunu görünce kendisinin elinde bir şey olmadığını bir yol dönümünde olduğunu anlar..Bunun hırsını da Harlan'dan çıkarmaya çalışırken aralarındaki çekim onu hem  şaşkına uğratır hem de korkutur..
Çok güzel bir seri bence mutlaka okuyun..Size hem güzel vakit geçirtecek hem de sevginin aile sıcaklığının içinde sarmalanacaksınız...

Texas! Serisi:

1. Texas! Şanslı (1990) (Yarınlar için ) (5/3,85)
2. Texas! Chase (1991)(Hep Aşk Vardı) (5/3,92)
3. Texas! Adaçayı (1991)  (Aşk Bir Ayrılık Ötede) (5/3,96)




27 Haziran 2013 Perşembe

Sizi Tekrar Görmek- Marc Levy




Sizi Tekrar Görmek Orjinal Adı:Vous  Revoir İngilizce adı: Finding You
 olan bu kitap Keşke Gerçek Olsa'nın devamı..

Yazarın ilk kitabı Keşke Gerçek olsa o kadar çok sevilmiş ki ısrar üzerine kaç sene sonra Sizi Tekrar Görmek'i yazmış..İkinci kitabı daha çok sevdim ne diyebilirim ki..
Gerçek aşkın sevmenin ne demek olduğunu yazmış yazar..Aşkın Kitabını yazmış bence..Gerektiğinde sevdiğini serbest bırakabilmenin,yolundan çekilmek gerektiğini üstüne üstüne basa basa bu mesajı vermiş yazar kitap da..Bu fedakarlığı  romanın beklentini aksine kadın değil erkek karakter yaptı..Büyülendim bu hikayeye ve yazara ilk işim yine bir Marc Levy kitabı almak olacak..Çünkü o sade ve yalın kalemi ile bu yazar beni mest etti..


İlk kitapda doktor olan Lauren aylarca süren komadan çıktığında ilk roman bitmiş ve yoruma açık bir son olmuştu.Bu koma süresince Lauren'in ruhu sürekli başarılı karizmatik mimarımız Arthur'un yanındaydı..Aralarında dev bir aşk oluşmuştu.Ama Lauren'i ondan başka kimsede göremiyordu..
İkinci kitap da aradan epeyce bir zaman geçmiştir.Arthur Lauren komadan çıktıktan sonra sessiz sedasız hayatından çıkıp gitmiştir.İkisi de kendi hayatlarına savrulmuştur. Arthur bu çok sevdiği kadının hayatından  da tamamen çıkmak için Paris'e gitmiştir orada ilk defa başarısız olduğu  bir projede çalıştıktan sonra geri döner..

Hayatına yüzeysel olarak devam etse de yüzeysel ilişkiler yaşasa da Lauren'i kalbinden söküp atamamıştır..Belki de onu en çok yaralayan Lauren'in onu hiç hatırlamaması dır.
Lauren'de kazadan önce birlikte olduğu sevgilisine geri dönmüş onunla birliktedir.O da mesleğine kendini adamış ara sıra görüşüğü annesinin kazadan sonra ki kontrolcu hareketlerinden oldukça rahatsızdır.Annesi ise ötenaziye izin verdiği için kendisi ile hesaplaşmakta Lauren'e bunu açıklayamayacağını düşünmekte vicdan azabı çekmektedir..Fakat bu duruma bilen Arthu'a Lauren'e söylememesi için rica etmiştir..Ama Arthur Lauren'in hayatından çıkmıştır.
Fakat Arthur ve Lauren'in yolları Arthur'un bir kaza geçirmesi ile tekrar kesişir.Bu sefer komaya giren Arthur'dur..
Kesinlikle tavsiye ederim..Muhteşem bir yazar...


24 Haziran 2013 Pazartesi

Aşkın Baharında Uyanmak-Julia London




Aşkın Baharında Uyanmak - Julia London
Orjinal Adı: Wicked Angel
Yayınevi Martı Yayınları
Sayfa Sayısı : 432
Goodreads Puanı : 5/3,86
Çeviri : Laden İldeniz

Sonunda Alex ile tanıştım daha önce Serseri Kalbimden tanıdığımız Arthur Christian'ın ağabeyi Sutherland Dükü  Alexander Daniel Christian 'ın hikayesi tam da istediğim gibi imkansızlıklar içindeki bir aşk ..Hikayenin en etkileyici sahneleri Lauren ve Alex'in ilk karşılaştıkları sahne ve sonuna doğru iki aşığın  da ağladığı sahne idi..
Bu hikaye bana duygusal sahnelerinde Judith Mcnaught izleri taşıyordu sanki. Yazar kraliçeden çok etkilenmiş ama bu daha çok  duygusal sahnelerde kendini gösteriyordu..En çok kitabın sonundaki sahne bana İçinde Aşk Saklı'nın bir sahnesine epeyce benziyordu o sahneden çok etkilendim..Yine de beğeni ile okuduğum bir kitap oldu..Hikayede istediğim duygusal derinliği bulduğumu söyleyebilirim.Duygusal gelgitleri çok olan bir hikaye idi. Alex'in Lauren'i devamlı meleğe benzetmesi ona Meleğim diye hitap etmesi çok hoşuma gitti..
Lauren'in içi dışı bir olan hesapsız bir kadın olması art niyetsiz oluşu aşkına rağmen verdiği sözden dönmek istememesi bazılarımızın aptallık derecesinde bulabileceği dürüstlüğüne kızsam da çok sevdim...
Lauren Hill  kocasını yeni kaybetmiş bir dul bir hanımdır..Kocası öldükten sonra ona kalan tüm serveti yeni konta bırakarak Rosewood yani evine döner..Fakat Rosewood'un durumu hiç de iyi değildir..Sahiplendikleri çocuklara bile bakabilecek durumda değildirler..Bir daha aşık olmadan evlenmemğe yemin eden Lauren'in önüne amcası Ethan tekrar koca seçimini koymak ister..Ama Lauren'e göre bu krizi aşabilecek seçenekleri vardır.Tam da Alex ile karşılaşmaları bu günlere denk gelir..Nişanlı olan Alex'in kafasını dinlemek ara sıra kaçtığı kırevine gelir..Düğün hazırlıkları ile ilgili boş konuşmalardan sıkılmıştır..Nişanlısı ile olan ilişkisid e istediği gibi değildir ama cemiyetin önünde tam da onun mevkine uygun bir eş olacaktır..Tam da Lauren ile o unutulmaz karşılaşmaları orada olur..Yaban domuzuna şarkı söyleyen Lauren'i gördüğü anda deyim yerinde ise çarpılır..Onu gördüğünde aklına gelen şey melek olduğudur.Lauren'de da durum farklı değildir. Alex ondan hem ünvanını hem de nişanlı olduğunu saklar.Önce arkadaş sonra da birbirlerinden etkilenerek aşık olmuşlardır olağan üstü güzel günler geçirirler..Fakat Alex aralarında yakınlaşma olduktan sonra  Londra'ya tekrar döner..Lauren'de sorunları ile baş başa kalır ve kalp ağrısı ile birlikte..

Fakat amcası Ethan çiftliğinin durumu için onu tekrar evlendirmeye kararlıdır..Hiç istemediği halde Londra'ya koca bulmak için sezon balolara katılmak üzere gitmek zorunda kalır..Fakat orada Alex ile yolları tekrar kesişir..Lauren onun kim olduğunu öğrendikten sonra aralarında deyim yerinde ise savaş başlar..Fakat aralrındaki bu savaş ve birbirleri arasındaki çekim yüzünden cemiyette dedikodu da başlar..Alex nişanlısı ile istediği yakınlaşmayı ve ilişkiyi bulamadıkça Lauren'e daha çok çekilmeye başlar..Luren'de onun kim olduğunu ve nişanlıda olduğunu öğrendikten sonra ondan uzaklaşmaya çalıştıkça bun istediği gibi başaramaz..Üstüne üstlük bir de ölen kocasının yerine kont olan Kont Magnus Berger'de onunla evlenmek için çıka geldikten sonra işle daha da sarpa saracaktır..

Çok severek okuduğum yer yer Judith Mcnaught esintilerinin olduğu çok güzel bir romandı...Özellikle duygusal sahneler ve ikilinin ne yaparsa yapsın birbirlerini kaplerinden söküp atamadığı sahneler beni çok etkiledi..Tavsiye ederim..

Hulya YILMAZ

21 Haziran 2013 Cuma

Harlequin Mystery Raintree 2 Adalet - Linda Wintead Jones




Adalet : Linda Winsted Jones
Orjinal Adı: Haunted
Sayfa : 222
Çeviri: Zeynep Arda
Goodreads Puanı :5/3,71


Bayıldım harika bir macera idi...Bence ilk kitap Cehennemden her bakımdan daha iyi idi..Üzgünüm ama bu sefer Linda Howard gölgede  kaldı Lİnda Winstead Jones'ın yanında..Hikayede hiç bir kopma kafa karışıklığı yoktu..İlk kitapda da yoktu ama sanki bu hikayede aşk,macera romantizm müthiş idi..Vee Dante'den Gideon karakterini daha çok beğendim..

İlk kitaptaki Lorna karakteri kadar Adalet'teki Hope karakteri de beni sinir etti zaman zaman..Fakat bu macerada kurgu karakterler çok daha iyi harmanlanmıştı. Gideon Raintree 'nin beceriside elektrik üzerine Dante'nin alevler üzerine olduğu gibi..Hope Lorna'nın aksine o şartlara göre normal sayılacak bir insandı. Onun öyle doğa dışı güçleri yoktu..O da Gideon gibi polis idi yeni Gideon'un çalışma arkadaşı olmuştu.Gideon'un en son istediği şey ise bir çalışma arkadaşı idi..ÇÜnkü cinayetleri soruştururken kurbanların ruhu ile konuşabiliyordu bunu da ortağının görmesine izin veremezdi..

Fakat gelişen olaylar Kendi klanın peşindeki amansız düşmanlarının tuzaklarına karşı koymak için Hope'ın yardımına da ihtiyaç duyabileceği ve ona karşı müthiş bir çekim duyabileceğini önceden farkedememişti..Doğa üstü güçlerine ve rüyalarına giren ve kızı olduğunu iddia eden Emma'ya rağmen..
Çok güzel bir hikaye idi ve buda ilki gibi tam da yerinde bıraktı..Serinin üçüncü ve son kitabı Sığınak'ta Ansaralar  ile olası bir savaş var..Ve diğer Raintree Mercy'nin hikayesi var..Kesinlikle tavsiye ederim..

18 Haziran 2013 Salı

Harlequin'den Yeni Bir Seri Mystery Serisi




Cehennem : Linda Howard
Orjinal Adı: İnferno 
Yayınevi : Harlequin Türkiye
Çeviri : Zeynep Arda
Goodreads Puanı :5/3,60

Raintree Serisi:
1.Cehennem (inferno) Linda Howard
2.Adalet (Haunted)  Lİnda Winstead Jones
3.Sığınak (Sanctuary)  Beverly Barton


Harlequin Türkiye'nin Mayıs ayından itibaren yayınlamaya başladığı bir Mystery serisinden  Raintree Serisi'nin ilk kitabı Cehennem..Çok ilginç ve serinin her kitabı başka bir yazar tarafından yazılmış bir seri bu..Serinin ilk kitabını en sevdiğim yazarlardan olan Linda Howard yazmış..İyi bir çeviri ile bu yazatın neredeyse her kitabını okurum dediğim bir yazar..
Raintree Serisi Fantastik Paranormal Romance türünde bir seri..Linda Howard'ın alanı kısaca.Kitabı okurken yine yanılmadım kurgu müthiş kiatbı okurken kesinlikle olay döngüsüne filan takılmıyorsunuz kitap akıyor elinizden bırakamıyorsunuz hani Linda Howard'ın kaleminin farkını hemen hissediyorsunuz..Fakat kitap tam da yerinde aman tanrım gerisi nerede dedirtecek kadar tam yerinde birden bitiveriyor..Ama okuma hissiniz ile kalakalıyorsunuz..
Konusu müthiş,aşkı,çekim gücü müthiş..İşte o yüzden bu kitabı aldığımda hemen elime alıp okumadım yarım kalmamak için..Şimdi serinin ikinci kitabına başlıyorum..

Cehennemin Konusuna gelince:

Bu seride üç paranormal güçleri olan ve Raintree Klanından gelen üç kardeşin hikayesi var..İlk hikayede Dante Raintree'nin hikayesi diğer kardeşleri Gideon ve Mercy Raintree hepsinin paranormal ,psişik güçleri var..Rantree klanının kralı Dante..Rakip bir klan ile savaş halindeler Ansaralar bu klanın adı..İki yüz yıl önce savaş halinde iken bu klanı yenip krallığı ele geçiriyorlar..Savaş geride kalmış ama hala daha mücadele halindeler..Yani hala daha arkalarını kollamak zorundalar..İşte Dante ve Lorna'nın karşılaşmaları bu şartlar içinde iken oluyor..Dante'nin bir kumarhanesi var adı Cehennem..Lorna Gray rakamlara karşı çok büyük yetenekleri olan bir kadın. Daha başka psişik yetenekleri  var ama farkında değil bile..Bu Dante ile karşılaştıktan sonra ortaya çıkıyor ve büyük şoklara ,olaylara giriyor Dante ile karşılaştıktan sonra..İlk karşılaştıkları sahne de birbirlerinden etkileşimlerini yazar çok güzel canlandırmış adete gözümün önünde canlandırdım diyebilirim..Lorna'yı kumarda hile yaptığı ama bu hileyide yakalayamdığı için karşısına sorguya çekiyor..Ama onu gördüğü anda içindeki tüm ateşler patlama noktasına geliyor..
Kısaca güzel bir romandı daha fazla ayrıntı verip okuma keyfinizi kaçırmak istemiyorum..Tavsiye ediyormusunuz diye sorarsanız ederim ama kitabın sonundaki yarım kalmışlık hissine hazırlıklı olun derim..



16 Haziran 2013 Pazar

Harlequin Highlife Haziran





Kadınlar Ne İster Sandra Marton
Orjinal adı The Ruthless Caleb Wilde
Goodreads Puanı : 5/4,04


Güzel bir kitapdı Sandra Morton çoğunlukla aniden oluşan tutkulu aşkları işliyor.Wilde Kardeşler serisinin ikinci kitabı Kadınlar Ne ister de öyle bir kitap idi..
Sage'i mutlak bir tecavüzden kurtaran Calep Wilde bu güzel kadının etkisine girdikten sonra ondan ayrılamaz aralarındaki önce mutlak bir tutku sonra yakıcı bir aşktır..Aralarında yanlış anlamalar olur birbirlerini kırarlarsa da..Yollarının tekrar kesişmesi kaçınılmazdır...
Sevdim ben bu romanı...Kafayı dağıtmak için birebir...


Hırçın Güzel Melanie Milburne
Orjinal adı: The Venadicci Marriage Vengeance
Goodreads Puanı : 5/3,14


Harlequin Yazarlarının içinde en sevdiğim yazarlardan Melanie Milburne gerek kurgusu gerek duygu derinliğini ve tutkusunu okumayı çok seviyorum..

Yine beni yanıltmadıgı için çok mutluyum..Güzel bir hikaye idi Hırçın Güzel..Zengin bir ailenin görünüşte şımarık bir kızı vardı..Ona da umutsuzca aşık olan bir erkek..Tanışmaları çocukluklarına kadar gidiyordu..Geçmişte Vinn Venadicci'ye epeyce çektiren Gabby St Clair'in yardıma ihtiyacı vardı..Ailesinin bozulan maddi durumunu bir an önce düzeltmesi gerekiyordu..Hasta olan babası umudunu ona bağlamıştı.

Bu iş için çocukluk arkadaşı Vinn'den yardım istemeye karar verse de aralarındaki geçmiş bunu zor kılıyordu...Vinn yardım etmeyi kabul etsede karşılığında istediği çılgınca idi..Ama Gabby çaresizdi..


Tutkular ve Gerçekler Sandra Marton
Orjinal Adı : The Dangerous Jacob Wilde
Goodreada Puanı : 5/4,17


Wilde Kardeşlerden Jacop Wilde'in hikayesi idi..Savaş Kahramanı Jacop Afganistandan gözünü kaybederek dönmüştü.Yaraları ve kabusları vardı..Evine döndüğünde geçici olarak dönmeyi düşünmüştü ama olaylar planladığı gibi gitmedi..
Sandra Marton'un kurgusu yine devrede idi..Jacop tedavi olduğu süre içinde kesinlikle cinselliği aklına getirmediği gibi bununla ilgili bir isteği yoktu bile. Fakat karşısına çıkan Addson'u gördüğü andan itibaren bu adam yeni yetme ergene dönüşmesi bana çok ilginç geldi..Fakat Addison çok zor bir kadındı geleceğinde Jacop gibi buyurgan bir adama yer yoktu..
Aralarındaki çekim ne kadar yakıcı olursa olsun..










Heidi Rice UNutulmayan Gece

Orjinal Adı :One Night, So Pregnant!
Goodreads Puanı 5/3,54
Brothers & Sisters  Serisinin 4. Romanı..
Serinin daha önceki romanlarını okumadım..Ama tekli de okunabilir olsa da  sanki kopukluk vardı..



İki zorlu kişiliğin aşkı.İki tarafında sırları var..Uzun zamandır yolunda gitmeyen beraberliği biten Tess bir davette karşılaştığı ve etkilendiği Nat ile birlikte olur..İki tarfa içinde tek gecelik ilişkilerden dir..Ama Tess hamile kalmıştır maddi durumu çıkmazda dır fakat çok gururludur da..
Yine de Nat'in bu hamilelikten haberi olması gerektiğine inanmaktadır işte bu yüzden hamileliğini Nat'e haber verir..
Fakat aldığı tepki inanılmazdır..Nat çocouğun kendinden olduğundan emin değildir..Fakat yinede aklında takılı kalmış olduğundan kesin emin olmak istemesi ve Tess'inde buna tepki göstermesi..Gel gitleri çok olan bir ilişki idi kısaca..
Başlarda aralarında ilişki olması bile inandırıcı olmaması fakat birbirlerinden uzak kalamamalrı ve sırları olan bir romandı..Okurken bazen çok sinirlendim..Kadın çapkın adam çapkın...





10 Haziran 2013 Pazartesi

Haziran Harlequinlerinden Seçmeler...




Bir Gece Sonsuzluk - Maureen Child

Oldukça güzel kurgusu vardı...Çocukluk aşkı aile,çocuk temaları ağırlıkta idi.
Gelgitleri olan bir hikaye idi..Sadie'nin akıl almaz inadı ve kararlılığı. Rick'in de aynı şekilde cevap vermesi aralarındaki ilişkiyi zaman zaman geriyordu..Yine de okurken sıkılmadan okudum hikayeden çok zevk aldım..
Çekingen,sessiz  Sadie çocukluğundan beri Rick PRuitt'e aşıktı ama o iyi bişr kızdı asla ailesinin sözünden çıkmazdı..Öyle ki babasının uygun gördüğü onu sevmeyen bir erkekle de ailesinin isteği üzerine evlenmişti.Ama bu evlilik yürümemişti..
Aynı kasabadan aşık olduğu Rick ile karşılaştıklarında aralarında bir yakınlaşma geçer.Ordu da görevli olan Rick'in göreve dönmesinden sonra her şeye normale ikisi de kendi hayatlarına dönerler..
Fakat Sadie o geceden sonra hamile olduğunu fark etmiştir..Bunu Rick'in annesi ile de paylaşmıştır..Rick'in görevinin tehlikesi yüzünden ona söylememeye karar verirler.Aradan üç yıl geçmiştir.Kasabaya dönen Rick bu arada annesini kaybetmiştir.Bir çatışma sırasında çok sevdiği arkadaşını kaybettikten sonra kafasını dinlemek için geri  geldiğinde Sadie ile yolları ister istemez kesişir..
Hiç bir şeyden haberi olmayan Rick ve konuşmaları gereken zamandan hep korkan Sadie için hiç bir şey
eskisi gibi olmayacaktır...


Aşk Ruleti-Cat Schield



Cat Schield'in hikayeside fena değildi boş vaktinizde okunacak türde bir romandı.Konu bildik tanıdık bir konu idi..Patron ve çalışan hikayesi..Ona aşık olan eleman ve varlığı yokluğunu farketmeyen bir patron..Tam çerezlik bir kitap idi..

Başarılı Karizmatik iş adamı Sebastian Case'in dört yıldır asistanlığını yapan Missy Ward kendine yeni bir hayat kurmak için işinden istifa etmesi ile patronunun hayatı allak bullak olur..ONun hayatında olmasına çok alışmış olması onu ikna etmek için yanına gittiğinde genç kadındaki inanılmaz değişim karşısında şok olur..Çünkü genç kadının eski Missy ile alakası yoktur..
Missy ise patronunun  esnek çalışma saatleri yüzünden son sevgilisi tarafından terkedilmiştir..Yaşının ilerlemesi ve çocuk sahibi olmak isteyen Missy'yi bu kararı almasına yol açmıştır.
Ayrıca bencil patronuna karşı da duyduğu hisleri  yüzünden sağlıklı bir birliktelikte yaşayamamaktadır..
Sebastian ise onu kaybetmemek için elinden geleni ardına koymayacaktır..



Kızıl Güzellik Lynne Graham



Lynne Graham Yunanlı erkekler hakkındaki ön yargımı kırdı diyebilirim..Anlatımı ve kalemi o kadar güzel ki bayılıyorum bu kadının kalemine..Bazen salt duygusallık bazen ilişkilerin gerginliğini çok iyi yansıtıyor..
Bu hikayede kahramanlarımız Melek ve Şeytan'ın ilişkisi üzerine kurgulanmıştı.Tecrübesiz Maddie Conway
ve Milyarder çapkın Giannis Petrakos'un hikayesi.Tecrübesiz Maddie'nin bu azılı çapkını dize getirme hikayesi idi..BU romanda ben biraz Charlotte Lamb'ın  izleri hissetim...Bu gelgitler onun romanlarında çok olur..Bu da oldukça hoşuma gitti..Yer yer romantik sahnelerin olduğu güzel bir hikayedi. Tavsiye ederim..

Maddie yıllar önce ölen ikizi için yardım eden Giannis'i hiç unutamamıştı..Aradan yıllar geçmiş Maddie Giannis'in iş yerine  geçici eleman olarak işe başlamıştı..Karşılaşmalarında ikisi de birbirlerinden etkilenmişlerdi..
Giannis çevresinden zengin bir sosyetik dilber ile uzun zamandır nişanlı idi..Nişanlısı onun klasına çevresine göre uygun bir eşti.Ama ona karşı pek de bir şey hissetmiyordu ki aklında ona karşı sadık olmak yoktu..
Fakat Madiie ile karşılaştığında onun güzelliğine çekiciliğine karşı gelemedi her şey bir an oldu..Güzel bir aşk romanı idi..




Satılık Kalp Sarah Morgan


Sarah Morgan bu yazar benim favorilerim arasına girdi.Kalemine bayılıyorum.Umarım daha sık okuyabiliriz bu yazarı..Bu ar ki Stars Of Romance serisindeki ikinci hikayedi. Burada da  kadına şiddeti içeren bir hikaye vardı.Selena Antaxos 'un dramatik bir hikayesi vardı. Yıllarca annesi ile babasından zulüm gören küçük bir genç kızın direnme gücü şiddete karşı koyuş tarzını işliyordu  bu roman..Bir de ona yıllar önce moral ve cesaret veren bir genç adamın tavsiyesini dinleyip göstediği inanılmaz dayanma gücünü görüyoruz bu hikayede.

Bu genç adam ise babasının can düşmanı olan bir genç adamdı..Yıllar once annesini baştan çıkarıp yuvasını dağıtan bu adam ile çok özel hesabı vardı Stefanos Ziakos'un ve yıllar sonra karşısında rahibe kılığında gördüğü Selena'yı tanıyamamıştı..Fakat bu ezeli düşmanının kızı ayağına kadar gelmişti bu bulunmaz fırsattı onun için..BU fırsatı da kaçırmadı ama Selene'yi tanıdıkça ve onun babası ile problemlerini öğrendiğinde kendi intikamını unuttu..Çok güzel bir hikayedi bir şans
 verin bence..


9 Haziran 2013 Pazar

☪ : MİLLÎ İRADE BİLDİRİSİ

☪ : MİLLÎ İRADE BİLDİRİSİ: Son olaylarla Türkiye keskin bir dönemece girmiştir. Hak ve hukuk ihlâli son raddeye varmıştır. İhanet çeteleri siyasi ekonomik kültürel me...

7 Haziran 2013 Cuma

Fırtınalı Denizler-Sophia James





Fırtınalı Denizler Orjinal adı Hİgh Seas To High Society

Goodreads Puanı 5/3,52 Benim puanım 5/4,5 aslında daha yüksek verebilirdim notu ama 
Hah iste dedigim müthis bir hikayedi. Marsha Canhamin Demir Gülündeki kadin kahramanndan daha cok sevdim bu kadın korsani. Daha sıcak duygu yüklüydü hikaye. Tek kusur vardi kitap da Miranda halaya bir teyze bir hala diyen çevirmen. İşte o yüzden kırdım notu üzülerek..

Her sey kusursuzdu bu yazari daha sık okumak istiyorum. Araştırdığımda Wellingham Serisinin birinci kitabımış gelecek hikayeyi okumak için fazla beklemek istemiyorum.. Umarim devami hemen gelir.İkinci hikaye Asher Wellingham'ın hayatını kurtarırken kör kalan oğlan kardeşin hikayesi olacak..
Konusuna gelince Carisbrook Dükü Asher Wellingham uzak denizlerd iken hastalanıp ölem eşi Melanie'ni ölümünden sonra hayata adeta küsmüştü.Ama bir davette karşılaştığı tuhaf bir tipi olan Emma Seton ile karşılaştıktan sonra hayatının değişeceğini bilemezdi..
Emma Seton ise Asher'in tahminlerinin çok ötesinde çok uzak yerlerden Asher'de bulunan baston için Londra'ya gelmişti.Sahte isim kullanıyordu yıllar önce karşılaştığı Dükün hayatını kurtarmıştı ama Dük babasını öldürmüştü.O sırada babasının bastonu onda kalmıştı.Bastondan çok içindeki saklı olan şey önemli idi.Bir yolunu bularak o bastonu almalı bu oyuna bir son vermeliydi..Ama göz ardı ettiği şey birbirleri arasındaki çekim idi..
Tavsiyemdir..

Wellingham Serisi:


1.High Seas To High Society 

2.One Unashamed Night 

3.One Illicit Night



Fırtınada Bir Gece Sophia James




Fırtınada Bir Gece
Yazar : Sophia James
Sayfa Sayısı :224
Yayıncı : Harlequin Türkiye AŞ.
Goodreads Puanı : 5/3,71
Benim Puanım 5/4 


Orjinal Adı One Unashamed Night olan Welligham Serisinin ikinci kitabı Fırtınada Bir Gece'yi genel anlamda beğenerek okudum..İlk kitapta Ağabey Asher Wellingham'ın hikayesi vardı..Bu ikinci hikaye onun kadar çarpıcı olmasa da daha derin bir hikaye idi bence..

Kocasından evli olduğu on iki yıl içinde  zulüm gören Beatrice Maude(Bea) kendisini pek güzel bulmayan eğitimli bir kadın..Kocasından gördüğü zulüm nedeniyle onun ölümünden sonra elde ettiği özgürlüğün tadını çıkarmak istemektedir..Ölen eşinden kalan miras ile rahatça yaşayabilecek bir gelirede sahiptir..Fakat bu gelir nedeni ile hayatı da tehlikede dir..Bunun farkında da değildir.
Asher'in küçüğü  Taris Wellingham ise karizmatik oldukça yakışıklı ama görme yeteneğini kaybetmekte olan bir genç adam..Bu görme yeteneğini yengesinin babası ile ağabeyinin hayatını kurtarmak üzere girdiği mücadelede sırasında aldığı darbeden dolayı olmuştur..
Fakat  Taris'in görme yeteneği iyice bozulsa da bundan sadece en yakınlarının haberi vardır..

Bu ikilinin yolları bir yolculukta kesişir.bu yolculuk sırasında geçirdikleri kaza yüzünden yardım bulmaya çalışırken bir ambarda bir gece geçirmek durumunda kalırlar..Aralarında oldukça ateşili bir yakınlaşma olur.İkisi de bir daha ykarşılaşacaklarını düşünmemişlerse de..Çok yanılacaklarını kısa sürede anlarlar..
Güzel sade bir anlatımı var Sophia James'in zevk ile okudum..Şimdi serinin üçünçü kitabını merakla bekliyorum..


Wellingham Brothers Series:

1. High Seas to High Society (2007)
2. One Unashamed Night (2010)
3. One Illicit Night (2011)
4. The Dissolute Duke (2013)


6 Haziran 2013 Perşembe

Tatlı Bela -Jamie McGuire



Orjinal Adı: Beautiful Disaster
Yazarı:  Jamie McGuire
Yayın Evi : Yabancı Yaynları
Sayfa  Sayısı : 427
Çevirmen : Boran Evren
Goodreads Puanı : 5 /4,25



Tatlı Bela Orjinal Adı: Beautiful Disaster olan Jamie McGuire kitabını nasıl buldum?..

Bu kitap bir bomba gibi düştü piyasalara normal olarak çok daha iyi bir kurgu ve daha  da duygusal bir roman bekliyordum..Çünkü öyle yorumlar okudum ki o yüzden beklentim çok yükseldi..Fakat araştırdıktan sonra anladım ki bu roman New Adault kategorisinde yani Genç yetişkin dilimize çevirirsek..Bu benim sevdiğim bir tür değil....Ama yine de okurken büyük keyif alsam da benim beklentilerimi karşılayan bir kitap olmasa da  bu romanı okurken büyük bir zevk ile okudum birincil ağızdan yani kahramanın tarafından anlatılan bir hikaye idi..Ben şahsen birincil ağızdan yazılan hikayeleri okumayı sevmiyorum belki o yüzden istediğim gibi ısınamadım.....

Bu kitap  liseli gençlerin aşkını liseli gençlerin beklentilerini,hayallerini anlatan bir hikaye idi..Eh aşkların en güzelleri de o çağlarda yaşanmaz mı zaten..En güzel şiirleri o yaşlarda yazar,en coşkulu aşkları o yaşlarda yaşarsınız..

Bu hikayede yazarı biraz Stephenie Meyer biraz E L. James'den etkilenmiş olduğunu gördüm..Fakat daha çok Stephenie Meyer'den etkilenmiş gibi geldi bana..Kitabın çevirisi ve editini de vasat buldum.Roman çok akıcı da olsa bazı yerlerde hatalar sırıtıyordu..

Bazı yerlerde kullanılan tuhaf kelimeler okuma keyfimi bozdu..

Hikayedeki aşk biraz fazlaca saplantılı gibi geldi..Travis kitabın en başından beri Abby'ye kafayı inanılmaz bir şekilde taktı..O yüzden bu saplantıya kadar varan aşk beni biraz huzursuz etse de  güzel bir hikaye idi..Erkek karakter kötü çocuk kadın karakter ise iyi kızı oynuyorsa da ondan etkilenen iki erkeğe de tam açık olmadı..Böyle insanları oldum olası pek sevmemişimdir..Bir ara tam olarak olmasa da kısmen iki erkeği idare etti bence..Çünkü arkadaş olarak nitelendirdiği erkeğin evinde kalırken ve aynı yatakta uyurken başka erkek ile çıkması  bana çok ters geldi..Tamam kendinden emin değildi vs.vs. ama sevmedim bu durumu..Bence insanlar gerek özel yaşantısı,iş,sosyal yaşantısında bir takım duruşları vardır Abby'de o duruşu ben göremedim...İşte en çok bu belki durum yüzünden belki de  mıymıntı kendinden emin olmayan geçmişi dolasıyla  ikili ilişkilerinde güvensiz Abernathy karakterini  pek sevemedim ..Karar verdiği zaman direkt söyleyebilen bir karakter değildi..Hikayenin çoğu yerinde beni sinir etti diyebilirim...Zoru görünce kaçan bir tip olarak gördüm..Bu belki de geçmişi ile de alakalı idi..Belki de ailesi ile ilgili bir durumdu...

Romanın bir sahnesinde Travis'in başka hatunlarla oynaşması vs..bu sahne mesela beni çok rahatsız etti..Kısaca iki tarafta birbirlerini deli etmeyi bayağı iyi başardı...Okurken de ben saçımı başımı yoldum bazı sahnelerde Bundan etken sanırım iki tarafında çok genç,tecrübesiz karakterlerinin özellikle Tavis'in baskın olmasının rolü büyüktü.....Kadın karakterin bir türlü ne istediğini bilememesi ve kendini ifade edememesi beni kitabı okurken oldukça gerdi...

 Travis Maddox karakteri ne kadar saplantılı olursa olsun aşkına sahip çıkışı sevdiği kadın için kendini düzeltme çabaları çok güzeldi..

Travis Maddox'un ailesini çok sevdim o birbirlerine sahip çıkmaları Maddox erkeklerinin çılgınlığı delişmenliğini,Abby'yi aralarına almaları aile sıcaklığı nedir pek bilmeyen Abby'ye o sıcaklığı hissetirmeleri çok güzeldi..
Yazarın kurgusunda yan karakterlerin de hikayeye katılımı çok güzeldi Abby'nin arkadaşı  America ve Shepleyîn aşkları,arkadaşlıkları,dostluklarını okumayı sevdim..Özellikle kriz zamanlarında bu çift de çok etkileniyordu bu iki deli aşığın durumundan..


Yine de bazen bana ters gelen şeyler olsa da güzel bir hikaye idi..Son zamanlarda çok moda olan erotik aşk romanı adı altında neredeyse pornoya kaçan bir kitap değildi..En azından erkek karakter sahiplenici ve çok seven,aşkına sahip çıkan bir erkekti..Bir kaç sahnesinde çok etkilendim çok..Travisin aşkını Abby'nin aşkından daha çok hissettim..Ama bence aşkı saplantılı idi..İyi ve Kötünün aşkı,özellikle sevilmeye ihtiyacı olan iki sevgiye aç insanın sevme sevilme hikayesi idi..Belki sevgilerini ifade tarzları değişikti...Sevgiyi aramanın ifade etmenin değişik yolları vardır..Bu hikaye de öyle bir şeydi..

Kısaca özellikle gençlerin çok beğeneceği bir roman bence..Her yönü ile bana hitap etmezse de tavsiye ederim...

Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi



Ey Türk Gençliği!

Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!



Mustafa Kemal Atatürk
20 Ekim 1927