30 Ağustos 2015 Pazar

Meğer Ne Çok Sevmişim-Lisa Kleypas




Orijinal Adı :Love in the Afternoon (The Hathaways #5)
Edisyon Adı : Meğer Ne Çok Sevmişim
Yazar : Lisa Kleypas 
Çeviri : Yeşim Öksüzoğlu
Yayınevi : Epsilon Yayınları 
Goodreads Puanı.: 5/4,16
Puanım : 5/5


Bir seri daha bitti..Okuduğum en güzel serilerden ve en sevdiğim yazarlardan Lisa Kleypas'ı bu seri ile tanıdım. Uzun bir yolculuk oldu aslında. Yayınevinin iki seriyi bir arada yayımlama kararı nedeni ile serinin bitirmek yıllar sürdü.


Yine de Lisa Kleypas'ı beklemek okumak ömre bedel idi benim için. Çok yetenekli bir yazar bence rüya gibi yazıyor. Keşke eserlerini daha sık okuyabilsem..
Meğer Ne Çok Sevmişim Hathaway serisinin 5. ve son kitabı..Son kitap da Beatrix Hathaway'in macerası vardı..


Hathaway kızlarının en küçüğü ve sıradışı kızı olan Beatrix karakterini çok sevdim. Duru güzelliği,içtenliği ve en önemli özelliği hayvanlar ile kurduğu sıra dışı iletişim ve paylaştığı sevgi.Ancak Beatrix'in aşık olduğu bir genç adam var...Yüzbaşı Christopher Phelan. Duyduğu bu sevgi karşılıksızdır. Christopher'in evlenmeyi düşündüğü genç kız Beatrix'in arkadaşı Prudence'dır.. Kırım Savaşı'nda olan Christopher ile yazışmak hercai gönüllü Pru'ya zor gelir ve devreye Beatrix gönüllü olarak girer. 


Masum olarak başlayan mektuplaşma bir anda kontrolden çıkınca Beatrix mektuplaşmayı kesmek zorunda kalır. Çok zor anlar yaşadığı savaştan geri dönen Chrstopher'in aklında tek şey vardır..Prudence ile evlenmek. Zira savaşta iken Prudence zannettiği Beatrix ile mektuplaşmak onu Pru'ya daha da bağlamıştır.


Savaşta iken ağabeyini de kaybeden Christopher ağabeyinin mevkii ve mirası da ona kalınca ve savaş kahramanı olarak geri döndüğünde oldukça revaçta bir bekar haline gelir..Prudence bu yüzden ilgisini ona çevirir..Fakat Christopher savaştan eski normal halinde de dönmemiştir..


Çok severek okuduğum bir roman oldu. Hathaway serisinin bu son kitabını okurken yeni bir çift ortaya çıktı..Christopher'in dul yengesi Audrey ve savaşta ağır yaralanıp mutlak ölümden dönen Mark Bennett. Yazarın bu çiftin hikayesini yazdığını umut etmek istiyorum..


Hathaway Serisi:
1.Benimle Kal
2.Vazgeçmem Senden
3.Gecemi Aydınlat.
4.Daha Sabaha Çok Var
5.Meğer Ne Çok Sevmişim 


Bir seri daha bitmiş bulunuyor..Hathaway serisi macerası da böylece sona ermiş oldu. Yazarın diğer serisi olan Wallflower serisinden de bir kitap kaldı yayınevinin o kitabı da yayınlamasını bekliyorum. Beatrix ve Christopher'in hikayesi de çok güzel idi. 
Yazar kalemini yine konuşturmuş.

Yeni bir çift de yaratmış Christopher'in yengesi Audrey ve Mark Bennett umarım bu çift hakkında da yazar bir kitap yazmıştır..Yazarın yeni kitaplarını da sabırsızlıkla bekliyoruz..



21 Ağustos 2015 Cuma

Kafes-Roxane Gay



Orjinal Adı :An Untamed State
Edisyon Adı : Kafes
Yazar : Roxane Gay
Çeviri:Filiz Tülek
Yayınevi: Martı Yayınları
Goodreads Puanı: 5./4,08
Puanım :5/5


Çok etkilendim..O kadar ki okurken bazı sahnelerini okumaya yüreğim dayanmadı.
kadınların korkulu rüyası kaçırılma ve tecavüz temaları ile bezenmiş müthiş bir kitap idi. Bazı yerlerinde nefes alamadım.
Bir insan bir insana bunu nasıl yapabilir..
Ve kızını kurtarmaya çalışırken affedilmez bir hata yapan bir baba..Silik bir anne..
Evlatlarını kaybediş..Manevi olarak duygusal bir bağın kalmayışı.
Birbirini seven mutlu bir evlilikleri olan..O evliliklerini bir çocukla taçlandıran bir çiftin..Tatil için geldikleri Haiti'de parçalanan hayatları.. Ağır yara alan evlilikleri.
Anne ve babanın suçunu çocuklar çeker diye bir deyiş vardır..Bu tam da Mireille için söylenmiş idi.

Haiti'de çok yaygın adam kaçırma olayları bu sefer Mireille'nn başına gelir.
Hem gündüz olması hem de kocası Michael'in yanında olması bir şeyi değiştirmez.
Güpegündüz Mireille babasının hısımları tarafından kaçırılır.
Fidye için Bir milyon dolar istenir.
Ancak Mireille'nin babası fidye parası için pazarlık yapıp hemen ödemeye yanaşmayınca Mireille için kabus dolu 13 gün süreci başlar.
İşkence,tecavüz,aşağılama ile dolu korkunç günler hem de..

Mireille alesinin kendisini terkettiğini zannederse de kocası onun kurtarmak için seferber olur.
Fakat Mireille'nin bundan haberi yoktur.
O kadar aşağılanıp hırpalanır cinsel istismara uğrar ki Mireille için ölmek kurtuluştur.
Çok çok etkilendim. Harika bir dram romanı idi. Kitap çok akıcı idi.Elimden bırakamadım.Tavsiyemdir..



Tatil'de Okuduklarım



Sonunda tatile çıkabildim. Bulunduğum yerde internet erişimi olmadığı için yorum yapamadım..O yüzden yorumlar gecikti.
İlk kitabım En Güzel Hediyem klasik bir Garwood romanı idi.


Orjinal Adı :The Gift  (Crown's Spies #3) 
Edisyon Adı: En Güzel Hediyem
Yazar : Julie Garwood
Çeviri: Yeşim Öksüzoğlu
Yayınevi : Epsilon Yayınevi
Goodreads Puanı:5/4,16
Ouanım : 5/4




İlk okuduğum roman Julie Garwood'un En Güzel hediyem isimli romanı idi. Başlarını biraz sıkıcı bulsam da sonradan açılan bu romanı severek okudum.Yazar ne hikmtse biraz çatlak sayılabilecek kadın kahramanları yazıyorsa da hikaye biraz sıradışı gibi idi.
Kahramanlarımız gelin beş yaşında iken evleniyorlar aradan yıllar geçtikten sonra yolları kesişiyor.Daha doğrusu erkek kahramanımız Nathan gelini Sara'yı kaçırıyor. Gelini ile evlenebilmek için bu yola başvurmak zorunda kalıyor zira Sara'nın ailesi bu evliliğin tamamlanmasına karşı oldukları için ikilinin bir araya gelmelerine engel oluyorlar.



Sırtlayıp gemisine attığı karısının yanında teyzesini de götürmek zorunda kalıyor.Sara'nın kocası hakkında bilmediği şey ise onun ünlü bir korsan  Pagan olmasıdır. Sara'nın iyi niyetli
olmasına rağmen gemiyi birbirine katması çok güzeldi.
Eğlenerek okudum..Serinin son kitabını da okumak istiyorum. Julie Garwood hayranlarının seveceği bir kitap bence.

Crown's Spies
1. The Lion's Lady (1988) Kadere İnanır mısın?
2. Guardian Angel (1990) Koruyucu Meleğim
3. The Gift (1991)  En Güzel Hediyem
4. Castles (1993)

Gelelim diğer kitaba;



Orjinal Adı : My Reckless Surrender 
Edisyon Adı: Sana Teslim Oldum
Yazar : Anna Campbell
Yayınevi: Epsilon Yayınları
Çeviri: Oytun Öz
Goodreads Puanı:5/3,80
Puanım:5/4

Anna Campbell'e uzun zamandır ara vermiştim..Sonradan tekrar okumaya karar verdim.Ara vermemin nedeni birbirine benzeyen kurgular idi. Ancak hata etmişim..Bu yazarı seviyorum.
Özellikle Sana Teslim Oldum kurgu bakımından pek de hoşlanmayacağımız bir romandı. En baştan okurken ne kadar sinir oldum ise o kadar da kitabı elimden bırakamadım.

Romandaki kadın kahraman çalıştığı evin yöneticiliğini yapmaktadır. Eşini kaybettikten sonra o eve daha da bağlanmıştır.İşte bunu fırsat bilen patronu Diana'nın bu eve olan sevgisini kullanarak çok haince bir tuzak kurar..Tabii ki Diana'ya karşı değil...Ashcroft Kontu Tarquin Vale'e karşı ou kullanarak bir nevi kapan kurar..
Bu acımasız intikam oyunun da Diana Tarqyin'i tanıdıktan sonra onun bu intikamı haketmediğini anladıktan sonra da bu acımasız oyundan dönemez..Bu tuzağı ona kurar kendisi de yemdir..
Bu intikam oyununu planlayan ise Tarqun'in ço ama çok yakınıdır..


Bir çok açıdan beni sinir eden ancak elimden bırakamadığım bir kitap idi..
Okumakta çok geç kalmışım..Anna Campbell severlerin bir çoğu oldukça kızgındı..
Ben yinede değişik bir kitap okumak istiyorsanız öneririm..


5 Ağustos 2015 Çarşamba

Bataklık Meleği -Laura Landon



Orjinal Adı :  Intimate Surrender 
Edisyon Adı: Bataklık Meleği
Yazar: Laura Landon
Çeviri: Ecem Kodak
Yayınevi: ASPENDOS Yayınları
Goodreads Puanı: 5/3,77
Puanım :5/4



Laura London harika bir yazar bence. Yazdığı kitapların hem konusu değişik oluyor hem de fazlaca erotizme bulaşmadan müthiş bir aşk romanı okurken bunu tarihi mekanlarda gerçekleştiriyorsunuz.
Yazarın daha önce Sessiz İntikam ve Masum Yalan isimli romanlarını okumuştum ve bayılmıştım.
Bataklık Meleği de çok güzeldi.
Daha önce Grace Warren'in olduğu Masum Yalan da ona yardım eden  Madam Geneiveve'nin yani Hannah'ın hikayesi idi.


Acımasız bir yobaz olan babasının çevresinden bir papazın tecavüzüne uğrayan Hannah'ı sokağa atan babası yüzünden mutlak bir ölümden dönen Hannah'a yardım eden fahişeler sayesinde hayatta idi.
Bunu bir ironi olarak düşünen Hannah din adamlarından nefret ediyordu.
Ancak kader karşısına Rafe Waterford'u karşılaştırıncaya  kadar öyle düşünüyordu.
On beş günlük bir mola verdiği  bu sıra dışı hayatına tam da o dönem de Papaz Rafe girer. İlk andan itibaren birbirlerinden çok etkilenirler.
Ancak bir araya gelmeleri mümkün değildir.Ayrıca Hannah'ın bakmaya yükümlü olduğu sokaktan kurtarmaya çalıştığı masumlar vardır. Onlar için canını bile vermekten tereddüt bile etmeyecek kadar onları önemsemektedir.


Londra'da küçük kızları ve oğlanları gözünü bile kıpmadan kötü yola düşüren bu uğurda onları öldüren acımasız bir adama karşı da mücadele etmektedir.
O yüzden çevresinde onun yüzünden zarar görecek sevdiği biri olmamalıdır. Fakat Rafe çok duyarlı ve romantik bir erkek olduğu kadar katır gibi de inatçıdır. Hannah ondan kaçtıkça Rafe onu bırakmayacaktır. Bu uğurda o da ölümü bile göze almıştır.
Severek okuduğum bir kitap idi . Ancak çeviride kelime seçiminde bence garip seçimler yapılmıştı.
Hissetmenin ve tecrübe etmenin yerine deneyimleme kelimesi oldukça sırıtıyordu. Bana garip geldi.
O yüzden bir puanı üzülerek de olsa kırdım.Yine de severek okuduğum bir kitap oldu.
Historical severlerin çok severek okuyacağından eminim...



3 Ağustos 2015 Pazartesi

Bir Romans, Bir Polisiye Kitap



Orjinal Adı :  Wife by Wednesday 
Edisyon Adı : Çarşambaya Kadar Eşim Ol 
Yazar : Catherine Bybee
Yayınevi: Novella Yayınları
Çeviri : Gülfem Çırak
Goodreads Puanı : 5/3,74
Puanım :5/4,

Yeni bir romans serisi ile karşı karşıyayız tam yedi kitaplık bir seri. Haftalık evlilikleri konu alan bir seri. Yani sözleşmeli evlilikler ana tema.
Harlequin okumayı seviyorsanız bu kitabı da çok seveceksiniz.
Tipik bir tatil kitabı canınız sıkkınsa el atmanızı önerebileceğim bir  roman.
Çok uzun uzun yorum yazmaya gerek olduğunu sanmıyorum zira kitabın büyüsü bozulabilir.
Şöyle biraz konusundan bahsetmek gerekirse ;


Blake Harrison seneler önce babasından kalan mirası alabilmesi için  36 yaşına kadar evlenmesi gerekiyordu. Vasiyetname ilk okunduğunda   bunu çok da ciddiye almamıştı ancak aradan geçen yıllar göz açıp kapatıncaya kadar geçer.. Miras  çarşamba'ya kadar bir eş bulmaz ise tehlikededir ..

Hayatında olan kadınlar ile evlenmeye niyeti yoktur. Evleneceği kadın ile hissi bağı olmamalıdır. Bu yüzden bir çöpçatan şirketine başvurur.

Şirketin sahibi Sam Elliot ile buluşur. Erkek olarak düşündüğü şirket sahibi inanılmaz güzellikte bir kadındır..

Bu görüşme ikisinde hayatını kökten değiştirecektir..
Dediğim gibi tam tamına yedi kitaplık bir seri. Umarım yayınevi  serinin diğer kitaplarını da yayınlar..
Çok hoşuma gitti .. Strese karşı bire bir diyebileceğim bir kitap..

Weekday Brides
1. Wife by Wednesday (2011) Çarşambaya Kadar Gelinim Ol 
2. Married by Monday (2012)
3. Fiance by Friday (2013)
4. Single by Saturday (2014)
5. Taken by Tuesday (2014)
6. Seduced by Sunday (2015)
7. Treasured by Thursday (2015)


Gelelim Liliana Hart'a..



.
Orjinal Adı : Down and Dirty
Edisyon Adı:Çıplak ve Karanlık
Yazar: Liliana Hart
Çeviri: Nur Eren 
Yayınevi: Martı Yayınları 
Goodreads Puanı: 5/4,12
Puanım:5/3



Liliana Hart J.J.Graves serisi Çıplak Karanlık ile bitti gibi görünse de ufukta beşinci kitap da var ..İnternette biraz araştıma yaptıktan sonra serinin beşinci kitabı da ufukta olduğunu görüyoruz..Zira  Jaye'in babasının hikayesinin sonu açıkta kalmıştı.Yazarın bu kitabı yazabileceği düşünmüştüm araştırdıktan sonra yanılmadığımı anladım..Okuduğum dördüncü hikaye diğer kitaplara göre ince idi yani çok iddialı bir hikaye değildi. Evlilik hazırlığındaki çiftimizin aralarındaki çekişmeler evlilik stresini konu olan küçük bir hikaye idi.Ancak ben severek okudum.
Kanlı Mary kasabasında çıkan bir yangında ölenlerin ölümünü araştırırken ipin ucu yüksek sosyeteye kadar uzanıyordu.Severek ancak çok da heyecanlanmadan okudum..

J.J. Graves
1. Dirty Little Secrets (2011) Çıplak Sırlar
2. A Dirty Shame (2012) Çıplak Gerçekler
3. Dirty Rotten Scoundrel (2013) Çıplak Yalanlar
4. Down and Dirty (2014) Çıplak ve Karanlık 
5. Dirty Deeds (2015)