31 Ağustos 2014 Pazar

Gül Yaprağı Kumsalı-Dorothy Koomson




Orjinal Adı : The Rose Petal Beach
Edisyon Adı : Gül Yaprağı Kumsalı
Goodreads Puanı :5/4,05
Puanım : 5/4


Geçen yıl Benden Önceki Kadın ile keşfettiğim Dorothy Koomson yine müthişti. Kalemi harika bu yazarın onun hikayelerini okurken her bakımdan ters köşe olmaya hazır olun. Aşkın en güzelini hissettirebilirken maceranın da en güzelini yaşatıyor bu yazar..Topu topu sadece iki kitabını okumama rağmen en sevdiğim yazarlar arasına girdi bile.

Tam da benim istediğim türde bir yazar hikayeyi enfes şekilde kurgularken kahramanların duygularını o kadar güzel işliyor ki bire bir yaşıyorsunuz hikayeyi. Kitabı ı okurken en güzel aşkları,sevgileri okurken; en büyük ihanetleri de okuyabilirsiniz. 

Kitabı bir an bile elimden bırakamadım..Üç kadın görüş açısından olaylar anlatılıyordu.
Kitabın ana karakteri olan Tami'ye hayran kaldığımı söylemeliyim insancıllık, merhamet, sevgi timsaliydi bu kadın. En ağır ihanete uğramasına rağmen hem de. İnsanlığından hiç bir şey kaybetmediği gibi asaleti ile hayran oldum bu güzel kadına..Hikaye Tami üzerinde kurgulu idi..Hikayenin anlatımın da masalımsı bir tat vardı. 

Romanını nefret ettiğim karakteri ise Scott oldu. Tami'nin kocası. Bu kadar bencil ve sapık bir karakterden nefret ettimse de onu anlamaya çalıştım..Ama bu adamın gözünü sadece bedensel zevk ve ihtiyaçları kör etmişti. 
Roman Scott'un evde polisler tarafından alınarak tutuklanması ile başlıyor. Tami'nin yıllarca süren yapay mutluluğu bu olay ile bozuluyor..Çünkü kocası Tami'nin  yakın arkadaşı Mirabelle'ye tecavüze yeltenme suçundan tutuklanmıştır.

Olayları bir oya  gibi işleyen yazar kitabın sonunda da beni ters köşeye yatırdı..Katili tahmin bile edemedim.Harika bir kitap idi. Yalnızca başlarda birazcık sıkıldığımı itiraf etmeliyim. Fakat sonradan müthiş bir tempo ve final ile yazar muhteşem bir iş çıkarmış..
Derinliği olan hikayeler ve tema çeşitliliği istiyorsanız Dorothy Koomson'u kaçırmayın bence..Tavsiye ederim...


24 Ağustos 2014 Pazar

Meleğin Çağrısı-Guillaume Musso




Orjinal Adı : L'appel de l'ange
Edisyon Adı : Meleğin Çağrısı
Yazar : Guillaume Musso
Goodreads Puanı : 5/4 ,07
Puanım : 5/5




Guillaume Musso'nun okuduğum ikinci kitabı idi. İlk işim yazarın bende bulunmayan diğer kitaplarını toplamak olacak..Bu yazarın kalemi çok farklı, oldukça da akıcı.Meleğin Çağrısı'nın tanıtımını ilk okuduğumda bende bir aşk hikayesi olacağı izlenimini vermişti. Ama kitabı alıp okumaya başladıktan sonra çok yanılmış olduğumu anladım.

Hikaye de oldukça da heyecanlı polisiye bir macera da vardı. Hem de  bol aksiyonlu idi.Okurken oldukça da heyecanlandım. İlk okuduğum Kağıt Kız romanına göre bu hikayeyi daha çok sevdim. 
Bölüm başlarındaki ünlü yazarlara , düşünürlere ait sözler hikayenin gidişatına göre yer alması çok hoşuma gitti.

Bazı kişilerin kaderinde, birbirleriyle karşılaşmak vardır. Her nerede olurlarsa olsunlar. Her nereye giderlerse gitsinler. Günün birinde mutlaka karşılaşırlar.
Claudie Gallay

 Hikaye bu alıntı söz ile başlıyordu.

Hikayenin ana karakterleri Jonathan ve Madeline'nin kaderinde de bu büyük tesadüf vardı. Karşılaşmaları oldukça ses getiren bir çarpışma idi.

Madeline ile Jonathan büyük bir şiddetle birbirine çarptılar. Demlik, elma, kola şişesi, şarap bardağı. hepsi sağa sola savrulup yere saçıldı.
Çarpışmanın şiddetiyle afallayan Charly de kendi tepsisini düşürüp ağlamaya başladı.
Jonathan zorlıukla kalkarken, ne sersem kadın! diye öfkelendi.
''Bastığınız yeri gözünüz görmüyor!'' diye bağırdı.
Madeline kendini toparlayarak, Ne kaba şey! diye sinirlendi.
''Hah! suçlu ben miyim yani? Asıl siz bana çarptınız! diye bağırıp yerden telefonunu, çantasını ve anahtarlarını toplamaya girişti.


Bu çarpışmadan ikisinin de cep telefonları birbirinde kaldı. Cep telefonlarında kişilerin en özel bilgileri de olabilir.Jonathan dünya çapında  bir ahçı şefi idi. Karısından olaylı bir şekilde boşanmış ve iflas etmişti. Bir sanatçı ruhu ile icra ettiği mesleğini bırakmak zorunda kalmış. Şirketinin telif haklarını başka bir vakıfa devretmişti. Mütevazi bir şekilde açtığı lokantayı işletiyordu. Karısının barışma tekliflerine de onun ihaneti yüzünden  kabul etmiyordu.

Madeline'in ise bir çiçekçi dükkanı vardı.Yıllardır hayalini kurduğu gibi hayatına çeki düzen vermek üzere idi. Onu çok seven değer veren bir erkek ile evlenmek üzere idi.Fakat Newyork Kennedy Havaalnında ki çarpışma ile her şey kökten değişecek idi.

İlk önce birbirlerinde telefonlarının olduğunu farkettiler. Sonra bunu değiştirmenin bir yolunu bulmaya çalıştılar. Fakat ikisi de ayrı şehirlerde idi. Hemen birbirlerine telefonlarını iletemediler.
Sonra merak öne çıktı..Ve birbirlerinin telefonlarını araştırıp karıştırmaya başladılar. İki tarafta birbirnin karşısında çırılçıplak kalacak sırlarını telefonlarına yüklemişti. Resimler,müzikler,video dosyaları gibi.
Sonra birbirlerinin hayatı hakkında daha fikir sahibi oldukça...

Olaylar inanılmaz ölçüde gelişti.O kadar ki polisiye filmlerinde olacak aksiyon sahneleri ve dedektifçilik oynamaya başladı kahramanlarımız.
Birbirlerini mıknatıs gibi çekmeleri..

Son zamanlarda okuduğum en güzel kitaplardan biriydi. Şiddetle tavsiye ederim...

Geçmişe olan bağımlılığın yerine geçebilecek tek şey, geleceğe olan bağımlılıktır.

John Dos Passos

21 Ağustos 2014 Perşembe

Kara Cadı - Nora Roberts



Orjinal Adı : Dark Witch
Edisyon Adı : Kara Cadı
Yazar : Nora Roberts
Goodreads Puanı :5/3,85
Puanım :5/3


Nora Roberts'in Kara Cadı romanı ilk çıkacağı zaman çok sevindiğimi hatırlıyorum.Maalesef beklentilerimi karşılayan bir roman olmadı. Çok şey havada kaldı benim için. İlk başta bana oldukça durağan geldiğini söylemeliyim. Kitabı okurken çok beğendiğim severek okuduğum sahneleri de oldu. Fakat yazarın eski kitaplarının tadını Eve Dallas dışında bulamıyorum doğrusu.
Bu hikayede istediğim heyecanı bulamadığım gibi Boyle ve Iona arasındaki aşkı da hissedemedim .Yine de yazar da bir kalite var asla onun altına inmiyor.İşte o yüzden yazara devam ediyor bırakamıyorum.

Kitabımız Kara Cadı  Cousins ​​O'Dwyer Trilogy serisinin ilk kitabı.  Bu seri bir üçleme serinin adından anlaşılacağı gibi.

Kitap İrlanda Mistizmi üzerine kurgulu.Bu seriden Karen Marie Moning'i tadını bulacağımı ummasam da daha iyi olacağını ummamın sebebi de sanırım İrlanda'da geçmesi.
Serinin ilk kitabın da İona ve Boyle ikinci kitabı olan Shadow Spell'de Connor ve Meara  üçüncü  kitap olan Blood Magick'de ise Branna ve Fin'in hikayesi var.

Serinin ana kahramanları ,Branna ve Connor kardeş oluyorlar. İona ise kuzenleri. üçünün de gizemli güçleri var. İçlerinde en merak ettiğim hikaye Branna'nın Fin ile olan hikayesi. Yazar da onu en sona atmış..Seri onların hikayesinde bitecek yani...

Gelelim Kara Cadı'ya.. Dediğim gibi hikaye benim için oldukça durağan idi. Diyebilirim ki 150 kusur sayfa okuduktan sonra hikaye oturup hareketlenmeye başladı. Çeviride herhangi bir sorun hissetmediğimi de belirtmeliyim.
Sanırım yazar hikayeyi kurgularken durağan bir şekilde ilerlerken derinleştirmek istemiş olmalı ..
Roman önce 1263 İrlandasın da başlıyor. Kara cadı olan Sorcha kendisi gibi özel güçleri olamayan bir erkekle evlenmiş ondan üç çocuğu olmuştur.  Brannuah, Eamon, Teagan isimlerinde.
 Onun gücünü ele geçirmeye çalışan Cabhan hem dünyayı hükmetmeye hem de onu elde etmeye çalışmaktadır. Çocuklarını ve kendini korumaya çalışan Sorcha tüm gücü ile mücadele etse de gücünün tükendiğini hissetmektedir.
Son çare üç çocuğunu korumak için güçlerini çocuklarına ve sonraki kuşak dan gelen torunlarına devretmek için şahin,tilki ve at ile anlaşma yaparak onları korumaya alarak yaşadığı yerden Cabhan fark etmeden kaçmasını sağlayarak hayatlarını kurtarır..Son mücadelesini de Cabhan ile yapar..

Fakat bu döngü devam ederek yüzyıllar geçer çocukları ve torunları yüzyıllarca Cabhan ile savaşarak bugünlere gelmiştir.

Ve günümüzde de onun güçlerinden nasibini alan Iona'nın çocukluğu anne ve babasının ilgisizliği ile geçmiştir.Çocukluğundan beri sevgiye açtır Iona. Ona o sevgiyi sadece büyük annesi Nana'dır.
Torununa cadı soyundan geldiklerini uyarır aile sırları hakkındaki her şeyi ona anlatarak hayatında yeni başlangıç için İrlanda'ya gitmesini sağlar.


Orada kuzenleri Connor ve Branna ile tanışır. yrıca onların da hayatlarında önemli yer tutan Meara,Boyle ve Fin ile de tanışır. Amaç üçü de güçlerini birleştirerek Cabhan'ı yok etmekti. Elbette bu iş o kadar da kolay olmayacaktı. Ortada yüzyıllardan beri nesiller boyu süren bir savaş vardı.

Bu mücadeleye odaklanırken Iona ve Boyle arasında bir yakınlaşma başlar. Oldukça güçlü sıradan olmayan bir ilişki içinde bulurlar kendlerini. Özellikle bu tür romantik ilişkilere alışık olmayan Boyle başlarda oldukça ürkecektir.

Yazarın ünlü anahtar üçlemesi tarzında mistik olaylarla süslü bu serisini takip etmeyi planlıyorum. En azından ilk kitap da seriden vazgeçmeyeceğim.Çünkü konu ve özgünlük olarak benden tam not alsa da kitabın temposunu oldukça durağan bulsam da devam edeceğim.

Aslında  kitabın konusu çok daha hızlı bir tempoyu ve daha az tekrarı hak ediyordu diye düşünüyorum..Yine de Nora severlerin bu kitabı oldukça seveceğinden eminim...

Cousins O'Dwyer Trilogy

1.. Dark Witch ( 2013 ) Kara Cadı 
2. Shadow Spell ( 2014 )
3. Blood Magick ( 2014 )



17 Ağustos 2014 Pazar

Milyonluk Kirli Sır- C.L.Parker




Orjinal Adı : A Million Dirty Secrets
Edisyon Adı : Milyonluk Kirli Sır
Yazar : C.L.Parker
Goodreads Puanı : 5/4.07
Puanım 5/3,5


Bu ara çok tutulan gündemde olan erotik romans türünde yazılmış bir roman idi.Grinin Elli Tonu serisini sevenler bence bu seriye bayılacaklar. Kendine özgün hikayesi varsa da oldukça benzer yanları da vardı.
Yazarın kalemi akıcı idi. Birinci şahıstan hem kadın hem erkek karakter tarafından anlatımını sevdim.
Genel de beğendiğim bir hikaye olsa da bazı yerlerini yazar deyim yerinde ise pas geçmiş. Hiç değinmemiş.
Hikayenin konusu duygusal sahneler ile işlenseydi süper olacak bir hikayesi olurdu.

Hem ağlar hem duygulanırdık. Hem de ikili arasındaki tutkuyu daha güzel hissedebilirdik. Ama yazar E.L:James'den çok etkilendiği için yer yer bazı deyimleri onun başka isim verilmiş hali idi. Mesela Gri'de kadın kahramanımızın içindeki Tanrıça iken burada Fahişe idi..

Milyon Dolarlık Kirli Sır'ın konusu yıllar önce TV'lerimizde yayınlanan başrollerini Berguzer Korel ve Halit Ergenç'in paylaştığı Binbir Gece'yi çok anımsatmakta. Yalnız burada erkek kahramanımızın iş ortağı bir numaralı düşmanı.Yani adamcağızın en azılı düşmanı yanı başında içinde..

Romanın kadın kahramanı Laine pek sosyal olmayan bir genç kız.Annesi kanser hastası.Maddi durumları ise çok bozuk. Özellikle annesinin tedavisi için yaptıkları masraflar ile maddi olarak ailece iflas etmiş durumdalar.
Laine'in aklına vücudunu  bir açık artırma ile satmak geliyor. Özellikle bekaretini..Kolları sıvayıp işe girişiyor..Oldukça yüksek bir fiyata onu Noah Crawford isimli yakışıklı ve karizmatik bir iş adamı satın alıyor..

Laine onun gibi bir adamın neden bu yol ile kendine seks kölesi almak istediğini merak ediyor ve öğreniyor..Noah kesinlikle bir bağ olmadan ihtiyaçlarını gidereceği bir beden alma peşinde.
Fakat tüm planlar on beş gün içinde bozuluyor..İki tarafta duygusal anlamda bozguna uğruyor. Birbirlerine aşık oluyorlar...

Aslında konu olarak yazar kurguyu derinlik katarak işleyebilse idi muhteşem bir hikaye olurdu. Roman sonlara doğru oldukça düzeldi..Seks sahnelerini kararında buldum bu tür romana göre..Yine de serinin ikinci romanını merakla bekliyorum..
Aşk romanı severler ve erotizmden hoşlananlar tam da size göre bir hikaye..

Serinin Diğer Kitapları:
#1 A Million Dirty Secrets / Milyonluk Kirli Sır
#2 A Million Guilty Pleasures :Milyonluk Düet

15 Ağustos 2014 Cuma

Aşka Düşünce-Marie Force



Orjinal Adı: Fool For Love
Edisyon Adı :Aşka Düşünce
Yazar : Marie Force
Goodreads Puanı : 5.4/28
Puanım :5/5

Marie Force ile ilk tanışmam serinin ilk kitabını okumadım ve okumadığıma çok pişman oldum. Yazar karakterleri özellikle erkek karakterleri rüya gibi yazıyor. Gerçek olamayacak kadar muhteşem karakterler.
Tam anlamı ile çok güzel bir tatil kitabı. Elinize alacaksınız,güneş kreminizi sürdükten sonra şezlonga kurulup okumaya başlayacaksınız.

Güneş kreminizi fazlaca sürmenizi tavsiye ederim zira kitabı elinizden bırakamıyorsunuz. Bana da aynısı oldu kitabı elimden bırakamadım. 

Yazarın çok akıcı bir uslubu var. Aynı yayınevinden çıkan Bella Andre'den Marie Force'ı daha çok beğendim. Daha güzel yazıyor erotizmi işliyor ama daha kıvamında. Kısaca takip edeceğim bir yazar olacak.Fakat aldığım duyumlara göre yazarın oldukça duygusal hikayeleri de varmış.Umarım onları da okumak nasip olur.

Marie Force'ın Aşka Düşünce isimli romanı McCarthys of Ganset İsland serisinin ikinci kitabı..İlk Kitabı Bir Aşk Çarpıntısı..İlk Hikayede Mac ile Maddie ikinci hikayede Joe ile Janey'in hikayeleri. Janey Mac'in kız kardeşi. Joe'da Mac'in en güvendiği dostu..Yıllardır Janey'e aşık..
Janey tam 13 yıldır birlikte olduğu nişanlısı ile evlilik hazırlıkları yapıyor..Evlenmek üzereler. Janey nişanlısına sürpriz bir ziyaret yapıyor ve onu başka bir kadın ile aynı yatakta yakalıyor.Bir süre onları izledikten sonra oradan kaçıp her zaman ona destek olan dostum dediği Joe'yu arayıp ona sığınıyor ve hikaye başlıyor..
Joe yıllardır ona aşık olmasına rağmen Janey'in David ile olan ilişkisini öğrendikten sonra kenara çekilerek onun mutluluğu ile teselli olmayı tercih etmişti.

Joe ile Janey devamlı şekilde arkadaş toplantılarında görüşüyorlar,arkadaşlıkları devam ediyordu..Kendi hayallerini gerçekleştiremeyen Joe aileden kalan şirkette çalışıp deniz kaptanlığı yapıyordu. Janey'de kendi hayallerinden David'in okuması için vazgeçmişti.

Janey veteriner olmak istemişti olamamıştı..Joe ise çok yetenekli olduğu ressamlık kariyerine başlayamamıştı.
İkisi de hayallerini gerçekleştirememişti.Aşk hayallere set çeker miydi?
İşte bunun cevabı Aşka Düşünce'de..

Güzel bir aşk romanı okumak istiyorsanız... Tam size göre bir yazar..Roman...





McCarthys of Gansett Island
1. Maid for Love (2011) Bir Aşk Çarpıntısı
2. Fool for Love (2011) Aşka Düşünce
3. Ready for Love (2011)
4. Falling for Love (2012)
5. Hoping for Love (2012)
6. Season for Love (2012)
7. Longing for Love (2012)
8. Waiting for Love (2013)
9. Time for Love (2013)
10. Meant for Love (2013)
10.5. Chance for Love (2014)
11. Gansett After Dark (2014)



13 Ağustos 2014 Çarşamba

Ağustos Harlequin'lerinden Seçmeler

Susan Mallery'inin başlayıp Teresa Southwick'in devam ettiği  Yaz ayları hikayelerinden Kızgın Kumlar'ı çok severek okudum .
Romantizm ile harmanlanmış bu iki hikayenin ilki ikinci şans teması ile kurgulanmıştı. Sekiz yıl önce boşanmış olan Mandy Carter ve Rick Benson'un yolları tekrar bir öğlen yemeği ile kesişir. Birbirlerinden yine çok etkilenirler,birbirlerini dinlerler..
Aşk tekrar kapıyı çalar...

İkinci Hikayede ise Cassi Brightwell'in hikayesi vardı. İlk hikayedeki Mandy'nin yakın arkadaşı idi. Kendisini aldatan nişanlısından yeni ayrılmıştı..Annesinin yazlığını düzenlerken çocukluğundan beri aşık olduğu Kyle Sratton ile yolları tekrar kesişir.Yıllar önce en yakın arkadaşı Dan'in etkisi ile Cassie'den uzak duran Kyle kafasını dinlemek hayatında önemli kararlar almak için yazlığına gelmiştir.Fakat Cassie ile karşılaşmaları ve aralarındaki özel bağ yüzüstüne çıkar...

Gelelim Bu ayki Harlequin Special Edition'a.,
Bu ay Chatsfield Oteli serisinden üç kitap paylaşılmıştı.Severek okuduğum bir seri oldu. Otelin sahibi Gene Chatsfield'in çocuklarının maceraları vardı.Her kitabı başka bir yazar yazmıştı zevk ile okudum.

İlk kitap da onun gayri meşru ve varlığından haberdar olmadığı Aaliyah'ın hikayesi vardı. Otelde bulunan Şeyh Sayed ile maceraları işleniyordu.. Gene Chatsfield'in playboy oğlunun hikayesi vardı.Kitap da harçlığı kesilen bir playboy ile ailenin ikinci Prensesinin hikayesi idi. Bir düğün organizasyonu için birlikte çalışmaları gerekiyordu.Prenses Charlotte gençliğinde geçirdiği kötü bir ilişkiden sonra kendini topluma karşı kapatmıştı.İkisi arasında ki zıtlaşmanın doğurduğu çekim ile işler kontrolden çıkıyordu..

Üçüncü hikayede Cara Chatsfieldin hikayesi vardı.Oyun oynamaya giden milyarder ile hikayesini anlatıyordu.. Aralarında ki en baştan beri olan çekişme ve yanlış anlamalar Cara'nın yanıltıcı görünüşü altındaki kırılganlığı ve masumluğu..En çok ikinci hikaye Melanie Milburne'n hikayesini sevdim.

Gelelim Bu ay ki Classics serisindeki  Carole Mortimer'in hikayesi beni biraz hayal kırıklığına uğrattı.Bu yazar sanki eskiden daha iyi yazıyordu. Yani hikaye güzeldi ama vasattı.

Classics serisindeki ikinci Kitap çok güzeldi hikayeyi sevdim..Kendini ispatlamaya çalışan bir parfüm yapımcısının çok ünlü bir iş adamı ile tanışıp birlikte olması ve kapının önüne konması ile başlıyordu.Yer yer gerildiğim bir roman oldu. Erkek kahramanın duyarsızlığı kendini hep haklı görmesi beni sinir etti.

Fakat sonunda hak yerini bulsa da bence yeteri kadar burnu sürtülmedi bana göre. Yine de bu ayki Harlequinler içinde en beğendiklerimden idi.

Carol Marinelli'nin Masum ve Tehlikeli romanın da acımasız şartlarda büyüyen Demyan Zukov ve Ressam olmak isteyen ama yaşamak için ek iş yapmak isteyen Alina Ritchie'nin hikayesi vardı. Erkek kahramanı pek sevemedim. Kadın karakter ise çok fazla fedakar ve sabırlı idi.Vasat diyebileceğim bir romandı.

İkinci hikayeyi daha başarılı buldum.Okurken sıkılmadım.Geçmişinde saldırıya uğrayan bir genç kadın ile İnterpol'de çalışan bir polisin hikayesi vardı. Güzel akıcı bir hikaye idi.

Tatil günlerinde sıkılmadan kafayı boşaltacak hikayeler arıyorsanız Harlequin Hikayeleri tavsiye ederim.




8 Ağustos 2014 Cuma

Hoşça Kal Demeden-Harlan Coben



Orjinal Adı : Play Dead
Edisyon Adı : Hoşça Kal Demeden
Yazar: Harlan Coben
Goodreads Puanı : 5/3,69
Puanım :5/4,5

İlk defa bir Harlan Coben romanı okudum.Kitabın başında da ilk Harlan Coben kitabınız ise başka kitaba geçin diye de bir uyarı da var aslında. Yazar bu kitabı acemi olduğu dönemlerde yazdığını belirtmiş kitabın giriş sayfasında.Ben yine de kitabı almışken okumak istedim. Ben bu yazara bayıldım. Kurguyu çok beğendim.
En kısa zamanda yazarın diğerin kitaplarını edinip okuyacağım.Yazar aşk,cinayet,aile sırları,gerilim temalarında kurguladığı bu eserini  arka kapaktaki açıklamasını inceledikten sonra okumaya karar verdim. Bence Tess Gerritsen kadar iyi bir yazar. Uslubu çok akıcı.

Çeviri ise harikaydı hiç bir şekilde kitapdan kopmadım. Sayfaları nasıl çevirip okuduğumu anlamadım.Kitabın sonunda katil kim tahmin edemedim. İnsanların hırsları uğruna,tutkuları uğruna neler yapabilecekleri ile ilgili güzel örnek olabilecek bir kitap idi. 
Yazarın acemilik dönemindeki kitabı böyle ise diğer kitapları nasıldır onu merak ediyorum.

Kitabın konusuna gelince eski model olan Laura Ayars ile yıldız baskebolcu David Baskin'in hikayesi vardı. Bu ikili Laura'nın annesinin tüm karşı çıkmalarına rağmen evlenmek için gizlice Avusturalya'ya giderek orada evlenirler. Orada balayılarını geçirmeye başlarlar.İkisi de birbirlerini çok sevmekte ne olursa olsun kalan ömürlerini birlikte geçirmekte istemektedir.Fakat David bir gün tuhaf bir not bırakarak ortadan kaybolur ve bir daha dönmez. Tüm araştırmalardan David'in  boğularak öldüğü sonucu çıkar.. Ama  zaman ilerledikçe gerek ailesi gerek David ile ilgili sırlar yumağının içinde bulur kendisini. 

Bu sırlar ile ilgili inanılmaz olaylar gelişmeye başlar.David'in ölümünü araştırdıkça bilmediği olaylar ile mücadele ederken en yakınındaki insanların ihaneti ile de yüz yüze gelecektir.
Çok da detay verip kitabın güzelliğini bozmak istemiyorum. Hala benim gibi Harlan Coben okumadısanız hemen başlamanızı tavsiye ederim.


4 Ağustos 2014 Pazartesi

Sonrası Şiir Gibi-Bella Andre




Orjinal Adı : From This Moment On 
Edisyon Adı : onrası Şiir Gibi
Yazar : Bella Andre
Goodreads Puanı : 5/4,14
Puanım :5./3,5


Sullivan Ailesinin ikinci macerası da bitti. Bu hikayede ailenin en büyük oğlu Marcus ile Pop Yıldızı Nicole'in hikayesi vardı.Serinin İlk Kitabı uzun Yağmurlardan Sonra'dan konusunu daha çok beğendim. Yazarın kalemi güzel fakat erotik sahneleri çok uzun yazıyor. Bu da çok hoşuma gitmedise de aşırı da rahatsız etmedi. 
Konunun daha fazla işlenmesini tercih ederdim.

Beyaz Dizi okumayı seviyorsanız bu yazarı da seveceğinizden eminim.

Marcus babası öldükten sonra aile de annesine yardımcı olan onun yükünü azaltan annesine en büyük destek vermekte idi.Şimdiye kadar düşünmeden hareket etmemişti. İkili ilişkilerde de bu özelliği ile övünürdü.

Fakat son kız arkadaşı Jill'i başka erkekle yakaladıktan sonra onun için her şey değişir.Aslında Jill'i pek sevmediğini anlamıştır. Yine de aldatılmışlık hissi ile tek gecelik bir ilişki yaşamak için bir gece kulübüne gider.

 Orada Nicole ile karşılaşır. Nicole çok ünlü bir şarkıcıdır. Son erkek arkadaşının ihanetinden sonra yeni bir ilişkiye girmekten adeta korkar olmuştur. O da tek gecelik bir ilişki için gece kulübünde dir.

İkisi de birbirini mıknatıs gibi çeker. Amaç açıklama olmadan fütursuzca bir ilişki yaşamaktır ama ..
Planlanan gibi gitmez olaylar.İlerleyen zamanlarda birbirlerini bazen kırarlar bazende çok etkilenirler.

Nicole'in yaşam tarzı ve mesleği yüzünden herhangi bir ilişkiyi devam ettirebileceğini sanmamaktadır. Ama ikisi de birbirlerini akıllarından çıkaramamaktadır. Tesadüfler ile yolları yine karşılaşır.. Lori sayesinde gerçekleşen bu karşılaşma da Birbirleri ile anlaşma yaparlar tek gecelik ilişki yaşayıp ayrılacaklardır..
Ama sonrasında ayrılık o kadar kolay değildir.
Hafif bir romans okumak istiyorsanız tavsiye edebilirim.Bu seri bana hafif de gelse tam da kafa dağıtmak için birebir bence. Marcus'un başlarda Nicole'i kırmasına rağmen aşkına sahiplenmesi ve kararlılığını sevdim.Güzel bir hikaye idi.
Gelecek hikaye İtfaiyeci kardeş Gabe'in onu da okumak istiyorum..Sullivan ailesini okumak çok hoşuma gitti...Sevdim..

Smith - Aktör
Marcus - Şaraphane sahibi
Chase - Fotoğrafçı
Ryan - Pro beyzbol oyuncusu
Zach - Oto servis zinciri sahibi
Gabe - İtfaiyeci
Lori Dansçı / kareograf
Sophie - Kütüphaneci


Sullivans Ailesi.
1. The Look of Love (Uzun Yağmurlardan Sonra)
2.  From This Moment On (Sonrası Şiir Gibi)