28 Mayıs 2012 Pazartesi

Sonsuz Karanlık-Jeaniene Frost

Sonsuz Karanlik -Jeaniene Frost


Orijinal Adı Eternel Kiss Of Darkness Goodreads puanı 5/4,19

Ah bu Frost beni tam anlami ile kendine bagimli yapti..Okuduğum tüm kitaplarında hayranlığım daha da artıyor bu büyücü yazara..
Yan karakterlerin islendigi Kizil Damla'da Cat'in en samimi arkadaşı Dennis ve Spade'dan sonra
Sonsuz Karanlıkta da vampirlerin piri ve Bones'un ustasi Mencheres'in hikayesi vardi..Binlerce yılın yükü vardı omuzlarında..
Ben bu macerayi daha cok begendim. Resmen hikayeye esir oldum.Benim puanım ise 10 üzerinden 10 veriyorum . Mencheres karısını kendisini çok sevmediğini bildiği halde adeta bile bile lades demişti..Çünkü onu çok seviyordu..Aşkta her yol mübahtır sözünü doğrular şekilde onu elde etmişti..Elde ederken de hile de yapmıştı..Ama karısı bunu öğrenince ona ve tebasına yok etmek için savaş açmıştı..Her tülü kötülüğü de yapmaya çalışmıştı..Bu yaptığı kötülüğe rağmen Mencheres karısının canını almaya eli varmamıştı..Onun yerine bu işi Bones yapmıştı..
Ama bu büyük vampiri bu son yaşadıkları adeta hayata küstümüştü ki bir de artık geleceği göremiyordu onun yerine hep karanlığı görür olmuştu...Onun gibi uzun yaşayan usta vampirlerin ve ustasınıda gitttiği intihara sürükleniyordu..Görevlerinin büyük bir kısmını da Bones'a devretmişti..Her na bu kararının uygulayabilirdi..
Bunu uygulamaya karar verdiği bir gece dedektif Kira Grdceling ile yollari kesisti.
Kira bu intihari bilmeden engellerken hic bilmedigi hayal bile edemedigi bir dünyanin icinde buldu kendini bu güzel dedektif...Olaylar onlari oyle birbirlerine bagladıki. Karanliğı Sonsuz ölümü bekleyen Mencheres icin tüm yaşam gücü Kira oldu. Ask onlari öyle cabuk sarmaladi ki birbirleri icin yapabildiklerine kendileri bile sasirdi.Birbirleri ile tamamlandıklarını hissettiler..Yazarın aşkı hissttirmedeki başarısı inanılmazdı..Veee Cok sürpriz bir konuk da vardi bu macerada..Muhtemel gelecek kitaptaki kahramanimiz Vlad'da bu hikayede ve Bones ile catişmaları izlenmeye degerdi.

Hala daha bu seriye başlamadıysaniz cok sey kaybediyorsunuz.

Hathaway Serisi-Lisa Kleypas


Benimle Kal-Lisa Kleypas(Mine Till Midnight)


Hathaway serisinin İlk kitabı Goodreads Puanı 5/4,05


Lisa Kleypas'ı ilk tanıdığım kitaptı..okuduğumda o kadar çok sevdim ki defalarca okudum..Hikayede egzotik çingene Cam Rohan ve Hathaway ailesinin büyük kızı Amelia'nın hikayesi vardı..Sevgilisi kızıl hummadan ölen ağabeyi Leo büyük bir bunalımdaydı..Ona ve kardeşlerine bir anne şefkati ile seven ve sahip çokan Amelia..Bir gece yanlarında yıllardır çalışan ve aileden sayılan Merripen ile ağabeyini gecenin karanlığında ararken Cam Rohan denilen egzotik adamla yolları kesişti...
İlk andan itibaren aralarındaki çekim inanılmazdı...
Cam Rohan bir Romandı ve asiller ile iletişimi iyi idi..Ama çingene özleri onun yaşam felsefesi idi..Asillerle olan ilişkilerinde sınırlarını iyi biliyordu.. Amelia'nın içindeki tutkuyu adını koyamadığı hisleri canlandırıyordu..Amelia daha önce nişanlısından ayrılmı ve kendini ailesine adamıştı...Yaşının ilerlemiş olduğunu düşünerek kendini evde kalmış bir kız olarak da düşünüyordu....Ama bazen hiç ummadığınızda hayat size güzel sürprizler sunar..İlişkilerinin her bir evresini okumak müthişti..
Özellikle Amelia'yayı atın terkisne atıp kaçırdığı sahne inanılmazdı..Hala daha bu güzel kitabı okumadıysanız tavsiye ederim..





Vazgeçmem Senden-Lisa Kleypas(Seduce Me at Sunrise)


Hathaway Serisinin ikinci kitabı Goodreads puanı 5/4,07


Bu aileyi çok özlemişim..Harika bir yazar egzotik bir aile,okuduğum her satırından çok büyük bir keyif aldım..Bu hikayede Wallflower serisindeki Simon Hunt ve güzel eşi Annabel'de vardı..Yazarımız kahramanları hiç ummadığımız herhangi bir kitabında çıkarabiliyor..İşte tam da bu yüzden diyoruz kiiii..Lütfen bu yazarın kitaplarını sırasında verin diye..Lütfen 2,5 yıl daha bizi bekletmeyiniz..
Hikayemiz de herhangi bir kopukluk olmasın diye yazarımızın ince bir özeti de var aslında..Yine de Vazgeçmem Senden'i okumadan önce Benmle Kal'a şöyle bir göz atmakta fayda var bence..


Bu roman da ta çocukluktan başlayan bir aşk var..Winnifred Hathaway ile yakışıklı egzotik çingenemiz Kev Merripen..Dayısı tarafından öldürülesiye dövülüp terkedilen Merripen'i baba Hathaway bulup eve getirir onu iyileştirir...Yaralı bir hayvan gibi olan Merripen ve o günden sonra ailenin yanında kalmaya başlar ..O güne kadar hiç görmediği sevgi ve ihtimamı bu ailenin içine bulur...Herbirini ayerı ayru sever ve gözetmeye çalışır..Birine olan sevgisi ise bambaşkadır..
Win'i ilk gördüğü andan itibaren değişik duygular hisseder..Win ile çocukluktan bu yana yakınlaşmalrı bambaşkadır..Ama onu kendinden korumak adına da ümit vermek istemez Win'i kendine layık görmez..
Onu kendinden bu kadar uzaklaştırmaya çalışırken de hastalandığında sevdiği kız ölürse arkasından ölümü seçecek kadar da çok sever Win'i..Ama Win hastalıktan bir türlü kendini toparlayamaz ve Fransadaki bir senatoryuma yatmasına ailece karar verilir..Onun yokluğunda Merripen adeta ruhunu kaybedecek kadar acı çeker...
Win'in azmi aşkına ve sevdiği erkeğe sahip çıkmasını okumak bambaşkaydı..O hastalıklı ufak tefek zayıf kızın azmi ve dev Merripen'in inadını kırıp yola getirmesi bambaşka bir kaeyif verdi bana..
Cam ve Merripen'in Polka dövmesinin sırrı bu kiatpta çözülüyor..Cam bu sırrı didiklerken Merripen ise hiç ama hiç umursamıyordu..Bu sırrın çözülmesi ile hiç beklenmedik sürprizler gelişiyordu kitapta..Çok severek beğenerek okudum..Hele çeviri harikaydı..Bu kadar su gibi akan bir kitap epeydir okumadım..Bunu Seden Gürel'e borçluyuz....Dileğimiz yazarın diğer kitaplarını da aynı çevirmenin çevirmesi...
Tavsiyemdir..Tarihi Aşk Romanı seviyorsanız..Bu kitap tam size göre...


24 Mayıs 2012 Perşembe

Jeaniene Frost-Kızıl Damla / Bir Gece Avcısı Dünyası Romanı

            Jeaniene Frost..Tek kelime ile süper bir yazar..okuduğum tüm kitaplarına bayıldım diyebilirim..Yazarın hayal gücüne hayranım..Bir de o hayal gücü aşk ile taçlandırıldığında da okurken aldığım zevk inanılmaz..
Karakterlerin yerine o macera ve aşkları okumuyorsunuz resmen yaşıyorsunuz..Cate ve Bones'ın macedralarını her kitapta okumak ayrı bir keyif..Gelelim Kızıl Damla'ya

            Orjinal adı: First Drop of Crimson (2010) olan Kızıl Damla Goodreads Puanı 5/4.15 oldukça iyi.BU macerada ki kahramanlarımız Denise Ve Spade'in maceraları var..Daha önceki maceralarından biliyoruz ki..Denise Cat'in yakın bir arkadaşı Cat'in yarı vampir olduğunu öğrenmişti..Kocasını da bir vampir saldırısında kaybetmişti...Sevdiği insanın kaybetmenin acısını yüreğinde hissediyordu ki..Onun gibi sevdiği inasanı feci bir şekilde kaybeden Spade ile yolları bir iblisin onu damgalamasından sonra ailesini mutlak bir ölümden kurtarmak içi yardım ararken kesişti..
             Kocasını kaybetmeden önce aralarındaki olan ama önemsemediği çekim bundan böyle  daha da artacaktı..İkiside çok sevdikleri kişileri kaybetmenin acısı ile başkasına bir daha bağlanmamak istiyordu..En azından Spade kendi soyuna göre oldukça kısa olan insen soyundan birine aşık olmamayı seçmişti ama işler hiç de planlandığı gibi gitmiyordu..
           Kendisini damgalayan iblisten kurtulmak için Spade'in yardımına ihtiyacı vardı,Spade'in karanlık dünyasını ve kalbini aydınlatmak için ise Dennise'e..İkisi de evre evre bu çetin sınavı verebilecek miydi?
           Okuyun..Frostun hayal dünyasına ve aşkı iliklerinize kadar hissetiren büyülü kalemine bir daha tanık olun..
            TAVSİYEMDİR...

21 Mayıs 2012 Pazartesi


Mirasyedi -Grace Burrowes

Baştan sona kadar beğenerek okudum..Diyalogları harikaydı doğrusu..Yanlızca kitabın isminin kitap ile hiç mi hiç alakası yok..
Kitap çok sıradışı bir şekilde başlıyor..Westhaven Kontu Gayle Windham'ı evinde çalışan dilsiz hizmetçi Morgana sarkıtılık yaptığını zannedip onu ağır yaralayan Sara Seaton yani kontumuzun kahyası..Romanımızın baş karakterleri:))
Anna Seton ise aslında bir asilzadedir ama bir takım olaylar yüzünden evinden kaçmış ve kimliğini gizlemiştir...Westhaven ise Dük olan babasının varisidir..devamlı şekilde babası tarafından evlenip çoluk çocuğa karışması için baskı yapılmakta hatta yerleştirdiği casuslar tarafından izlenmektedir..
Kahyasının güzelliği,evine getirdiği huzur ile evindeki farklılık hoşuna giden Westhaven; zamanla kahyasının sıra dışı arkadaşlığından hoşlanmaya hatta ona ihtiyaç duymaya başlar..Anna için de durum aynıdır..Ama Annanın geçmişindeki kişiler onu aramaktadırlar bu durumun da ne kadar süreceüği belli değildir..Çünkü Anna'nın iki yıldır Evinden kaçarak hizmet ettiği evlerin üçüncüsü olup buradan da her an gitmek zorunda olduğunu biliyordur..

Baştan sona kadar akıcı bir kitaptı erotik sahneleri de kararındaydı ama bazı yerleri sizi rahatsız edebilir bir şey diyemem salında normal olarak bakarsak yazarın bu yazdıklarında ben bunu doğallık olarak algılıyorum..Bana normal gelirken başkasına gelmyebilir..Ama yazarın uslubunu sevdim doğrusu..Diyaloglar mükemmel,mizahi yönü harika ..
Yazarın sitesine baktığımda Ekim ve Kasım 2011 çıkacak kitaplarını görüyoruz..Yayın hakları da Koridor da olduğuna göre bence okumak için bu kitapları fazla beklemeyiz..

Aşka Bir şans ver-Sherryl Woods




       Doğruyu söylemek gerekirse bu kitap hakkında pek de ümidim yoktu..O sıkıcı aile ilişkilerini işleyen bir roman zannetmiştim..Vee kitaba da öyle başladım..Ama 20-30 sayfa okuduktan sonra görüşüm tamamen değişti..
       Goodreads sitesinde de 5/3,95 puanı Aşka Şans Ver  9 kitaplık bir serinin ilk kitabı...
Serilerin ilk kitaplarında genellikle karakterlerini tanımamız bakımından yazarlar daha detaylı yazarlar..Hikayenin kurgusunu okumak daha bir dikkat gerektirir..Bu hikayede de beş kardeş ve ana,baba bir de büyük anneden oluşan bir aile vardı..Ama çok kolay okunan bir kitaptı..

        O'Brien ailesi kısaca..Her bölümde ailenin bir ferdi..işleniyor anladığım kadarıyla..Megan ve Mick O'Brien'in beş çocuğu olduktan sonra  Koca yani Mick'in işlere ailesinden daha çok ilgilenmesi,işi dolayısı ile yaptığı seyahatlerden aylarca evden uzakta olması Megan'ı çileden çıkartıp evliliği bitirmesine sebep oluyor..Hem de beş çocuktan sonra..
          Bu boşanma ailenin üzerinde çok derin izler bırakacaktır en çok da o zaman yedi yaşın da olan Jess'i çok hırpalayacaktır..
Hikaye tam da Jess'in otel açmaya karar vermesi ama aylar geçtiği halde aldığı krediyi ödemekte zorlanması sebebiyle Büyük abla Abby'den yardım istemesi ile başlar..Jess krediyi Abby'nin terk ettiği sevgilisi Trace'in babasından almıştır..Abby Trace'i bırakıp New York'a yerleştikten sonra evlenmiş harika kız ikizleri olmuş bir hesap uzmanıdır..İşinde de  çok da iyidir...Çocuklarının velayetini ise eski kocası Wess ile paylaşmıştır..
          Anlaşılacağı gibi tam da bir ikinci şans romanı..Abby,Trace için değil sadece Mick ve megan için de..Ama anne ve babaların hikayesini ilerleyen kitaplarda okuyacağız sanırım..Hikaye de en çok Abby'nin ikizlerini sevdim..Hele hikayenin bir sahnesinde evden kaçtıkları sahne çok güzeldi..Trace'in onlar ile ilişkisini çok sevdim...Hele ikizleri teskin ettiği sahne çok güzeldi..Bayıldım o sahneye..
         Yazarın kalemini çok beğendim...Serinin ilk kitabı olması nedeniyle biraz duraganlık hissediliyordu..Ama genel anlamda güzel bir kitaptı..Hikayedki sevgi,aşk,tutku,aile bağlarını yazar çok güzel tadında harmanlamış....Tavsiye ederim...

 Chesapeake Shores Serisi:

1. The Inn At Eagle Point (2009)Aşka Şans Ver
2. Flowers on Main (2009)
3. Harbor Lights (2009)
4. A Chesapeake Shores Christmas (2010)
5. Driftwood Cottage (2011)
6. Moonlight Cove (2011)
7. Beach Lane (2011)
8. An O'Brien Family Christmas (2011)
9. The Summer Garden (2012)



Hulya YILMAZhttps://www.facebook.com/pages/Kitap-A%C5%9Fk%C4%B1M/410040422350335

14 Mayıs 2012 Pazartesi

Harlequin Mayıs Ayı Desire,Highlife Romanlarından:)


Abby Green Sevda Tanrıçası,Maisey Yates Turan Prensi

Mayıs Ayı Harlequin High Life Serisinden bu iki hikayeyi beğenerek okudum..
İlk Hikaye Sevda Tarnrıçasında Küçüklüğünde Korkulu bir olay geçirmiş olan bir çocuğun yetişkin bir erkek olduğunda bu korkularının mutluluğunu nasılda sekte uğrattığını anlatan bir hikayed idi..
Aşkı uğruna bu korkusuna meydan okuyabilecekmi idi?

Turan Prensi Maisey Yates

İkinci hikaye de ise kendisini anne olmaya hazır hisseden Allison Whitman Bir tüp bebek kliniğine başvurur ve hamile de kalmıştır..
Ama ona karısının Turan Prensi Maximo Rossi'nin suni döllenmesini gerçekleşmesi için verdiği örnekler yalnışlıkla verilmiştir..
Bu durum iki tarafa da artı bir sorumluluk yükler..Maximo'nun karısı iki yıl önce ölmüştür..Ama kendisi hala çocuk hasreti ile yanıp tutuşmakrtadır..Ayrıca bu bebek prenskiğinin veliahtıdır kesinlikle de nikah dışı doğmaması gerekmektedir..
Alison ise bir çocuk sahibi için evlenmeye gerek olmadığını düşünmektedir buna gerek görmemektedir..
Ama bu iki kişi arasında da hiç göz ardı edilemeyecek bir çekimde vardır..
Kısaca özet böyle ikinci hikaye daha hoşuma gitii..Tavsiye ederim..

Gelelim bu Mayıs Ayı Desire serisine
Günahkar Hayatlar Jules Bennet
Güzel bir hikayedi aşk,sadakat,parıltılı hayatları içeren bir konusu vardı..
Sinema sektöründe olan Bronson'un annesi Olivia de ünlü bir film yıldızıydı..Asistanı olan Mia Bronson'un rakibinin yanında çalıştıktan sonra gelmişti..Bronson ona hiç güvenmiyordu hatta casusuluk yaptığundan şüpheleniyordu..Aksine Mia sır küpü asla ikili oynayamayan güzel ve çarpıcı bir kadındı kiii..Bronson ile aralarında bir yakınlık doğması ile aralarındaki ilişki bambaşka bir boyutlara girmişti..Çünkü Mia hamileydi..Ama Bronson ona güvenmiyordu DNA testi istiyordu Mİa ise buna gerek görmüyordu çünkü ondan bir şey istemiyordu..Önemli olan bebek idi..Bronson öylece arkasını dönüp gidecek miyd?....

Aşk Yalan Söyler mi? Olivia Gates


Yine şeyhli hikaye yazardan..Doğunun Mistik dünyasını çok güzel anlatıyor..Halklarını ve geleneklerini iyi incelemiş..Ama ben şayhli hikayeleri çok sevemedim nedense..
Judar krallığının veliahtı bu sefer Shebab'ın evlenmesi gerekiyordu Judar için evleneceği kadının hayatına girip onun başına döndürerek memleketine gelmesi için ikna eder.Onunla evlenecek görevinin gereğini yerine getirecektir..kardeşleri gibi aşk için ülkesini kralsız bırakmayacaktır..
Ama aşk ona da hiç ummadığı zamanda çıkar gelir..

Kader Bağladı Bizi-Nora Roberts


Kader Bağladı Bizi- Nora Roberts

Mayıs ayı Stars Of Romance serinde Nora Roberts'in The MacGregors serisinin ikinci kitabı Kader Bağlayınca romanını severek büyük beğeni ile okudum..Goodreads'te 5/4,02 Puanı bu romanın..Bu seri tam tamına 12 kitaplık bir seri..Maşallah bayağı da büyük bir aile..
İlk Kitapta Justin Blade ile Serena MacGregors'un hikayesini anlatan Kumarbazın Aşkı isimli romanı okumuştuk..İkinci Romanda ise İki avukatın aşk ve korkularını,aile bağlarını anlatan Kader bağladı Bizi..Bu ikinci hikayeyi daha çok sevdim..daha duygusal idi..
Ağabeyinde küçük yaşta ayrılmak zorunda kalan Diana Blade çok incinmiş idi..Teyzesi onu pekde sevgi olmadan büyütmüştü..O yüzden bir daha incinmememk için kimseye bağlanmayı düşünmüyordu..
Fakat yengesi Serena Blade onunla tanışmak istiyordu ve iki kardeşin de kaynaşmasını hemen bir plan uygulayığ Diana'yı çağırdı..Diana sadece meraktan gittiği bu ziyarette aile bağlarının sıcaklığının ne olduğunu görecek ve ailede avukat oğul Caine MacGregor ile hiç ummadığı bir aşkın içinde kendini bulacaktır..Çok güzel duygusal bir romandı tavsiye ederim:))

6 Mayıs 2012 Pazar

Sadece Sen (Taming Her İrish Warrior) Michelle Willingham




Bu yazarda ne kalem gücü var bilmiyorum..Her yeni bir hikayesini okuduğumda hayranlığım daha da artıyor..O hikayelerdeki kurgulama duygu yoğunluğuna bayılıyorum..Hem tarihi mekanları hem de aşkı çok güzel hissettiriyor bana..Bu yüzden de 5 üzerinden 5 veriyorum..
Yeni hikayelerini de okumak için sabırsızlanıyorum..

Hikayemize gelirsek:

Patrick,Bevan,Connor'dan sonra en küçük kardeş Evan Macgregorun hikayesi vardı bu hikayeyi de beğenerek okudum...

Evan Macgregor en küçük kardeş olduğu için maddi anlamda pek parlak durumda değildi..O yüzden para ve maddi durumdan iyi olan bir kadınla evlenmesi gerekiyordu..Bunun içinde bir aday belirlemişti bile kendine..Katherine Montford idi bu kadın ama ondan başka yedi aday daha vardı..Katherine'nin babası bu yedi adayı bulundukları klana çağırıp aralarında yarışma düzenlemişti..
O sırada Katherine'nin ablası Honora St Leger'de vardı klanda..Kocası ölmüş geri dönmüştü ama hiç de mutlu bir evlilik yapmamıştı..Kocasının ölümü onun için bir nevi kurtuluş olmuştu..Bir daha da evlenmeye hiç niyeti yoktu..
Honora ile Evan küçüklükten birbirlerini tanıyorlardı Honora kızkardeşi Katherine'nin aksine erkek gibi kılıç kullanıp dövüşebilen bir kadındı bunu Evan'dan da öğrenmişti. Ayrıca kendisinin çok çirkin beceriksiz bir kadın olduğuna inanıyordu..Bir erkeği mutlu edemeyeceğine inanıyordu.. .
Evan'a Honora küçükken aşık idi ..
Bu iki genç yıllar sonra karşılaştıktan sonra aralarındaki oluşan çekim şaırtıcıydı..Evan Katherine ile evlenmeyi planlarken etkilenip hoşlandığı kadın Honora idi..Ona çekimine karşı koymak ise gün geçtikçe daha zor geliyordu..
Honora'nın üvey oğlu John  ile de başı beladaydı..Bir türlü peşini bırakmıyordu..Çok mutsuz geçen evliliğinde kocası öldükten sonra üvey oğlununda tacizlerine direnmişti..John ayrıca babası öldükten sonra babasından kalan hazinenin Honora'da olduğuna inanıyordu ve bu yüzden kadının peşini bırakmıyordu..

Çok güzel etkileyici bir hikayedi..Çok severek okudum....Orta çağ romanı seviyorsanız kaçırmayın derim...


4 Mayıs 2012 Cuma

Gelin Avcısi- Amy Appleton


Konusunu begenerek almıstim ama büyük bir hayal kırıklıgi oldu benim icin.
Özel hayatinda mutlulugu yakalayamamis olan Becca'nin Londra'daki bekar erkeklerin cöpcatan kralicesi ve iş maceralarını anlatıyordu bu kitap Kapak çarpıcı . 
Konudan da çok ümitliydim maalesef bana pek hitap etmedi.Ama çiklit severler sevebilirler bu romanı..Umarım sizler keyif alırsınız okurken...

1 Mayıs 2012 Salı

Saklı Öpücük-Deeanne Gist


Saklı Öpücük-Deeanne Gist

Simdiye kadar okudugum historical romanlarda okudugum kahramanlar gibi dük,düşes,lordlar,leydiler veya klan reisleri yoktu bu sefer kovboylar,banka soyguncuları,şerifler vardı bu hikayede..

Çok degisik bir tat bırakti bende onu söylemeliyim ki, okurken büyük bir zevk aldim.
Yazarın o akici ve büyüleyici kalemini de ózlemisim. Yazdıgi dönemi cok da güzel canlandirmisti ki bazi kahramanlarini gercek hayattan alıp hikayeye eklerken gercekte o kahramanlara can vermiş gibiydi.

Hikaye 20 yüzyıl başlarında Amerika'nin o ünlü kovboylarının oldugu Texas Eyaletinde geçiyor. Polis Lucious Landrum azılı Comer Cetesini yakalamak icin kılık degistirerek telefon sirketinin elemani olarak
Frank Comer ve çetesinin yakin oldugunu düsündügü Brenham'a gider.

Orada cevreci feminist Georgie Gail ile calışma arkadasi olur. Georgie güzelligi,sicakligi,siradışılıgı ile Lucius yani Luke Palmer'i etkisi altına alır. Ama bu karşılıksız degildir.

Fakattt Lucious Landrum hayatta Afrodite ve Georgie isimli colt marka tabancaları , kaliteli giyimi mesleği dışında ailesi olmayan bir adamdır..Bir kadına bağlanmak ve yuva kurmak ona göre mesleği ile örtüşmüyordu..Geçmişteki hesaplarıda onu rahatsız ediyordu..Kardeşinin ölümünden hep kendini suçluyordu..
Georgie ile karşılaştıktan sonra mesleğini ve hayatını sorgulamaya başlamıştır...Bir yandan Fran Comer çetesini yakalamya çalışırken,bir yandan Georgie'ye olan hisleri ondan vazgeçip vazgeçemeyeceğini sorgulamaya başlar..

Georgie ise üç yıldır kasabada telefon santralinde çalışmaktadır..Kasabadaki kadınlar ona özenmektedirler,çünkü o kendi parasının kendi evinin kısaca hayatının sahibidir...Ama bununda bedelleri yok değildir..Üç yıldır her yıl düzenlenen panayırda kimse ona kur yapmamıştırrrr...Taaa ki adınla dalga geçtiği Lucious Landrum yaniiii Luke palmer'e kadar.. Sonunda büyük sürprizlerin olduğu bu güzel romanı bence kaçırmayın..

Okurken çok eğlendim..tebessüm etmek istiyorsanız birebir.))) Tavsiye ederim...