21 Eylül 2015 Pazartesi

Soğuk Öpücük-Sandra Brown



Orijinal Adı : Low Pressure
Edisyon Adı : Soğuk Öpücük
Yazar :Sandra Brown
Çeviri :Tuna Alemdar
Yayınevi : Martı Yayınları
Goodreads Puanı :5/3,85
Puanım :5/5
 Uzun zamandır Sandra Brown'ın böylesi buram buram aşk,gerilim,macera kokan kitabını okumamıştım. İlaç gibi geldi diyebilirim zira yazarın polisiye anlamda kitabını özlemişim.Yazarı daha sık okuyabilsem çok mutlu olacağım. 


Özellikle Martı yayınları yazarın daha çok aşk ve macera temalı kitaplarını yayımlamıştı.Bu kitap ciddi anlamda polisiyeye geçiş oldu. Kitabın çevirisi beni asla rahatsız etmedi. Kitabın sayfalarını nasıl çevirdiğimi anlamadım. Nedense katili kitabın sonlarına doğru tahmin edebildim.
Yazarın kurgusunu çok beğendim.Ancak başlarda nedense bazı isimlere alışmam zor oldu o yüzden kitaba bir türlü giremedim.Fakat sonradan her şey yoluna girdi ve ben Sandra Brown okumanın tadına vararak okudum. 


Eminim bu hikayeden çok da güzel bir film çıkabilir idi. Çünkü kitabın bazı yerlerinde heyecandan yerimde duramadım...Kitabı elimden bırakamadım.

Kitabın konusuna gelince;
Bellamy Lyston 12 yaşında iken ablası Susan evlerinde parti verilirken vahşice öldürülür.Bu cinayet ailesine kalıcı izler bırakır. Önce üvey ağabeyi Stewen ile ilişkileri bozulur Stewen aileden uzaklaşır. Bellamy'in o gece ile ilgili hafızasının kaybeder...Gece ile ilgili görüp hatırlayamadığı anılar ve cinayetten sonra yaşadıkları yüzünden ilişkilerinde istediği uyumu ve mutluluğu bir türlü yakalayamaz. Çocuğunu düşürerek kaybettikten sonra da evliliği bozulur..


Olaydan tam 18 yıl sonra onu rahatsız  eden hafıza kaybından kurtulmak ve olayın çözülmesini sağlamak için bir roman yazar..Sansasyonel bir şekilde kaleme alır...Ailesi bundan rahatsız olur zira kitap liste başı olduğu gibi gündeme oturmuştur. Ailesi tekrar ilgi odağı olmuştur. Babası kanser hastalığının son evrelerindedir..Ölmek üzeredir.


Kitabın yazılmasından çocukluğunda aşık olduğu ablası Susan'ın sevgilisi Dent Carter'de vardı..Dent Susan'ın ölümü ile ilgili olan zanlılar arasında idi. . Dent ve Bellmy arasında geçmişin hesaplaşmaları yüzleşmeleri olurken tutkulu bir aşk meydana gelir Ancak bu yakınlaşma önce ailesi sonra da çevresi arasında pek hoş karşılanmayacaktır.


Ancak Bellamy ve Dent olayları birlikte araştırmaya başlarlar. Araştırma onları  hiç tahmin edemeyecekleri birine götürür..Katile...


Çok güzel bir romandı.Polisiye,aşk,tutku,aile temalarında yazılmış bir hikaye idi. Romanın temposu başlarda biraz durağan gibi olsa da sonradan tempo hızlandı heyecanlı bir maceraya dönüştü.



Kısaca Sandra Brown severleri hayal kırıklığına uğratmayacak bir hikaye idi..


Tavsiye ederim..

17 Eylül 2015 Perşembe

Benimsin - Maureen Smith



Orjinal Adı : Any Way You Want İt

Edisyon Adı : Benimsin

Yazar : Maureen Smith

Çevirmen: Deniz Beril Bacaklılar

Yayınevi : Ephesus Yayınları

Goodreads Puanı :5/4,28

Puanım :5/5


Yazarı sevmekte çok haklıymışım.

.Brand Kardeşlerin ilk kitabı Seninim'i çok severek okumuştum..Serinin ikinci kitabı Benimsin'in kurgusunu daha derli toplu buldum. Hikayedeki aşkı tutkuyu yazar çok güzel işlemiş..Bayıldım..Okurken ayaklarım yerden kesildi..

Ancak yazarı daha sık okumak isterdim. Anladığıma göre yazarın satışına göre yayınevi karar verecek..Umarım diğer kitapları için daha fazla beklemeyiz.Zira yazarın bol miktarda kitapları olduğu gibi Naomi Chase diğer ismi ile yazdığı kitapları var.

Anılan ismi ile de üç kitaplık bir seri yazmış.


Gelelim Benimsin'e;Hikayenin sıra dışı konusu yoktu. Ancak bir sahnesi bana Elizbath Hoyt'un sahmelerini anımsattı..Yazarın fantezileri müthiş bence..Bazı sahneleri de yadırgadımsa da okuma zevkimi bozmadı..
Kitabın kahramanlarını Seninim'den tanımıştık. Zandra Lena'nın hem patronu hem arkadaşı idi..Roderick ise kitabın erkek kahramanı Remy'nin ikizi ağabeyi.. Eskort ajansı işleten Zandra'nın çocukluk arkadaşı olan Remy'nin geçmişteki askerlik tecrübesi ve donanmadan atılması,bunalıma girmesi sonra toparlanıp iş hayatına girmesi.Roderick'in tersine Remy daha bir sert Alfa erkeği. Askerlik döneminde yaşamadığı şiddet,savaş kalmamış bir asker..Bir savaşçı..Zayıf noktası Zandra..Çocukluk arkadaşına aşık ..Bunu Zandra'ya söyleyemiyor ancak son zamanlarda bu aşkı yüzünden hayatına başka bir kadına da yer veremiyor..Patlamak üzere..


Zandra ise yanında rahat olduğu sevdiği çocukluk arkadaşının yanında eskisi gibi rahat değil..Çünkü çocukluk arkadaşı ile arasında müthiş bir çekim var..Sanki el ile hissedilecek cinsinden..Kendisi hakkında kimsenin bilmediği sırları bilen,yakından tanıyan Remy ile arasında bir ilişki düşünemezdi..Arkadaşlıkları her şeyden çok önemli idi.Geçmişte babası ile yaşadığı problemler ve annesinin intiharı yüzünden çok kötü günler geçirmiş idi.Remy o kötü günlerinde ona büyük bir destek olmuştu.Çocukluğundan beri Remy onu her şeyden korumaya çalışmış adeta kalkan olmuştu..


Zandra o kötü günlerin kişiliğine katkısı savaşçı ve özgürlüğüne düşkün bir kadın olmuştu..Annesinin ölümünden sonra babasını hayatından çıkarmış yıllarca yüzünü görmemişti..Ancak hırslı bir adam olan babası şehrin belediye başkanlığına aday olmak isteyince eskortluk Ajansı olan kızının iş yerini siyasi kariyerinde engel olarak görüyordu.Hiç tereddüt etmeden onu ayak altından çekmeyi düşündü..Ancak bu kolay değildi. Zandra yıllardır ayaklarının üzerinde duruyordu korkmuyordu ondan.. 


Geçmişte yaşadığı şiddete rağmen babasının karşısında dimdik durmayı başardı..Ancak Remy'den kaçmak o kadar kolay değildi zira Remy'nin gözü ondan başkasını görmediği gibi Zandra'nın da ondan çok etkilendiğinin farkındaydı.Kesinlikle müthiş bir kitap idi.Konusu,anlatımı,edisyonu,kapağına kadar başarılı bir kitap idi.Erotik aşk romanlarını seviyorsanız tavsiye ederim..






Brand Brothers

1. Whatever You Like (2010) Seninim

2. Any Way You Want It (2012) Benimsin 

3. Whatever You Need (2015)


3 Eylül 2015 Perşembe

Gölge KadıN-Linda Howard



Orijinal Adı: Shadow Woman
Edisyon Adı: Gölge kadın
Yazar: Linda Howard
Çeviri: Özlem Gültekin
Yayınevi: Martı Yayınları
Goodreads Puanı: 5/3,66
Puanım :5/4


Linda Howard'ın benim için yeri apayrı olan yazarların başında gelir. Özellikle yazarın kurguladığı aşk,cinayet,gizem temalarındaki romanlar favorimdir.
Gölge Kadın da başlarda biraz tempo düşüktü hatta bir ara hep böylemi devam edecek diye kaygılandığım anlarda oldu. Ancak sonradan hikaye kendini toparlamaya tempo giderek yükselmeye başlayınca  işte şimdi kitap açılmaya başladı dedim.
Ve gittikçe artan tempo sonradan beni şok eden kısmı ile hikaye zirve yaptı..
Gölge Kadın'ın kurgusu,temposu,işleyişi bana yazarın  Kara Melek romanını çok anımsattı. Özellikle iki romanını da erkek kahramanlarının da çok benzeştiği yerler vardı. Xavier ve Simon'un benzediği  çok özellik vardı..Ancak Simon bir kiralık katil idi. Xavier'in ondan aşağı kalır tarafı olmasa da onun sevdiği kadına sahiplenmesini  daha çok sevdim.. 


Her ne kadar romanda aşk ve tutku olsa da  roman bir aşk romanı  değildi Daha çok macera,aksiyon türünde bir roman idi..Özellikle başlarda romanı biraz durağan bulsam da yine de çok severek okuduğum bir roman oldu özellikle sona doğru yazar beni ters köşe etti diyebilirim. 
Yine de Linda Howard'ın kitaplarında aynı başarıyı bulamayabiliyorsunuz..Çok severek okuduğum bir kitabını hatırladığım gibi bazen de beni hayal kırıklığına uğrattığı kitapları da mevcut.

Gelelim Gölge Kadına;
Bir sabah uyanıp aynadaki yüzün size ait olmadığını fark etseniz ne yapardınız? Ya da hayatınızın son üç yılından öncesini hiçbir şekilde hatırlamadığınızı anlasanız? Birdenbire peşinizde sizi öldürmek için takip eden silahlı adamlar belirse? Peki, hafızanın dehlizlerinde kaybolmuşken kendinizi amansız bir kaçışın ortasında bulsanız? Bu travmaların hepsini atlatmaya yetecek kadar tutkulu bir aşk, tehlikenin ve sırlarla dolu geçmişinizin tam ortasından çıkıp ruhunuzu kuşatsa? Bütün bunları bir haftada yaşayan Lizzy, artık son üç yıldır tanıdığı o sakin kadın değildir. Zihnindeki gölgelerle amansız bir savaşa girmiş, eski hayatıyla hesaplaşmaya başlamıştır. Üstelik bu savaşın sonunda ortaya çıkacak gerçekler sadece kendi hayatında değil, ülke çapında da taşları yerinden oynatacak niteliktedir..


Yazar romandaki kadın kahraman Lizzy'nin sabah kalkıp  aynaya baktığında kendine ait hiçbir şeyi hatırlayamamasını müthiş işlemişti. 
Kitabı okurken benim başıma böyle bir şey gelse ne yapardım diye çok düşündüğüm sahneleri oldu.O yönden romanın konusundan çok etkilendim..
Ve sevdiği adam ile karşılaşıp onu hatırladığı sahne de çok güzeldi.


Gölge Kadını okurken sahneler gözünüzün önünden bir film karesi gibi geçiyor..Yazarı severleri tarafından hayal kırıklığına uğramayacağı bir roman..Tavsiye ederim..