28 Mayıs 2012 Pazartesi

Sonsuz Karanlık-Jeaniene Frost

Sonsuz Karanlik -Jeaniene Frost


Orijinal Adı Eternel Kiss Of Darkness Goodreads puanı 5/4,19

Ah bu Frost beni tam anlami ile kendine bagimli yapti..Okuduğum tüm kitaplarında hayranlığım daha da artıyor bu büyücü yazara..
Yan karakterlerin islendigi Kizil Damla'da Cat'in en samimi arkadaşı Dennis ve Spade'dan sonra
Sonsuz Karanlıkta da vampirlerin piri ve Bones'un ustasi Mencheres'in hikayesi vardi..Binlerce yılın yükü vardı omuzlarında..
Ben bu macerayi daha cok begendim. Resmen hikayeye esir oldum.Benim puanım ise 10 üzerinden 10 veriyorum . Mencheres karısını kendisini çok sevmediğini bildiği halde adeta bile bile lades demişti..Çünkü onu çok seviyordu..Aşkta her yol mübahtır sözünü doğrular şekilde onu elde etmişti..Elde ederken de hile de yapmıştı..Ama karısı bunu öğrenince ona ve tebasına yok etmek için savaş açmıştı..Her tülü kötülüğü de yapmaya çalışmıştı..Bu yaptığı kötülüğe rağmen Mencheres karısının canını almaya eli varmamıştı..Onun yerine bu işi Bones yapmıştı..
Ama bu büyük vampiri bu son yaşadıkları adeta hayata küstümüştü ki bir de artık geleceği göremiyordu onun yerine hep karanlığı görür olmuştu...Onun gibi uzun yaşayan usta vampirlerin ve ustasınıda gitttiği intihara sürükleniyordu..Görevlerinin büyük bir kısmını da Bones'a devretmişti..Her na bu kararının uygulayabilirdi..
Bunu uygulamaya karar verdiği bir gece dedektif Kira Grdceling ile yollari kesisti.
Kira bu intihari bilmeden engellerken hic bilmedigi hayal bile edemedigi bir dünyanin icinde buldu kendini bu güzel dedektif...Olaylar onlari oyle birbirlerine bagladıki. Karanliğı Sonsuz ölümü bekleyen Mencheres icin tüm yaşam gücü Kira oldu. Ask onlari öyle cabuk sarmaladi ki birbirleri icin yapabildiklerine kendileri bile sasirdi.Birbirleri ile tamamlandıklarını hissettiler..Yazarın aşkı hissttirmedeki başarısı inanılmazdı..Veee Cok sürpriz bir konuk da vardi bu macerada..Muhtemel gelecek kitaptaki kahramanimiz Vlad'da bu hikayede ve Bones ile catişmaları izlenmeye degerdi.

Hala daha bu seriye başlamadıysaniz cok sey kaybediyorsunuz.

Hathaway Serisi-Lisa Kleypas


Benimle Kal-Lisa Kleypas(Mine Till Midnight)


Hathaway serisinin İlk kitabı Goodreads Puanı 5/4,05


Lisa Kleypas'ı ilk tanıdığım kitaptı..okuduğumda o kadar çok sevdim ki defalarca okudum..Hikayede egzotik çingene Cam Rohan ve Hathaway ailesinin büyük kızı Amelia'nın hikayesi vardı..Sevgilisi kızıl hummadan ölen ağabeyi Leo büyük bir bunalımdaydı..Ona ve kardeşlerine bir anne şefkati ile seven ve sahip çokan Amelia..Bir gece yanlarında yıllardır çalışan ve aileden sayılan Merripen ile ağabeyini gecenin karanlığında ararken Cam Rohan denilen egzotik adamla yolları kesişti...
İlk andan itibaren aralarındaki çekim inanılmazdı...
Cam Rohan bir Romandı ve asiller ile iletişimi iyi idi..Ama çingene özleri onun yaşam felsefesi idi..Asillerle olan ilişkilerinde sınırlarını iyi biliyordu.. Amelia'nın içindeki tutkuyu adını koyamadığı hisleri canlandırıyordu..Amelia daha önce nişanlısından ayrılmı ve kendini ailesine adamıştı...Yaşının ilerlemiş olduğunu düşünerek kendini evde kalmış bir kız olarak da düşünüyordu....Ama bazen hiç ummadığınızda hayat size güzel sürprizler sunar..İlişkilerinin her bir evresini okumak müthişti..
Özellikle Amelia'yayı atın terkisne atıp kaçırdığı sahne inanılmazdı..Hala daha bu güzel kitabı okumadıysanız tavsiye ederim..





Vazgeçmem Senden-Lisa Kleypas(Seduce Me at Sunrise)


Hathaway Serisinin ikinci kitabı Goodreads puanı 5/4,07


Bu aileyi çok özlemişim..Harika bir yazar egzotik bir aile,okuduğum her satırından çok büyük bir keyif aldım..Bu hikayede Wallflower serisindeki Simon Hunt ve güzel eşi Annabel'de vardı..Yazarımız kahramanları hiç ummadığımız herhangi bir kitabında çıkarabiliyor..İşte tam da bu yüzden diyoruz kiiii..Lütfen bu yazarın kitaplarını sırasında verin diye..Lütfen 2,5 yıl daha bizi bekletmeyiniz..
Hikayemiz de herhangi bir kopukluk olmasın diye yazarımızın ince bir özeti de var aslında..Yine de Vazgeçmem Senden'i okumadan önce Benmle Kal'a şöyle bir göz atmakta fayda var bence..


Bu roman da ta çocukluktan başlayan bir aşk var..Winnifred Hathaway ile yakışıklı egzotik çingenemiz Kev Merripen..Dayısı tarafından öldürülesiye dövülüp terkedilen Merripen'i baba Hathaway bulup eve getirir onu iyileştirir...Yaralı bir hayvan gibi olan Merripen ve o günden sonra ailenin yanında kalmaya başlar ..O güne kadar hiç görmediği sevgi ve ihtimamı bu ailenin içine bulur...Herbirini ayerı ayru sever ve gözetmeye çalışır..Birine olan sevgisi ise bambaşkadır..
Win'i ilk gördüğü andan itibaren değişik duygular hisseder..Win ile çocukluktan bu yana yakınlaşmalrı bambaşkadır..Ama onu kendinden korumak adına da ümit vermek istemez Win'i kendine layık görmez..
Onu kendinden bu kadar uzaklaştırmaya çalışırken de hastalandığında sevdiği kız ölürse arkasından ölümü seçecek kadar da çok sever Win'i..Ama Win hastalıktan bir türlü kendini toparlayamaz ve Fransadaki bir senatoryuma yatmasına ailece karar verilir..Onun yokluğunda Merripen adeta ruhunu kaybedecek kadar acı çeker...
Win'in azmi aşkına ve sevdiği erkeğe sahip çıkmasını okumak bambaşkaydı..O hastalıklı ufak tefek zayıf kızın azmi ve dev Merripen'in inadını kırıp yola getirmesi bambaşka bir kaeyif verdi bana..
Cam ve Merripen'in Polka dövmesinin sırrı bu kiatpta çözülüyor..Cam bu sırrı didiklerken Merripen ise hiç ama hiç umursamıyordu..Bu sırrın çözülmesi ile hiç beklenmedik sürprizler gelişiyordu kitapta..Çok severek beğenerek okudum..Hele çeviri harikaydı..Bu kadar su gibi akan bir kitap epeydir okumadım..Bunu Seden Gürel'e borçluyuz....Dileğimiz yazarın diğer kitaplarını da aynı çevirmenin çevirmesi...
Tavsiyemdir..Tarihi Aşk Romanı seviyorsanız..Bu kitap tam size göre...


24 Mayıs 2012 Perşembe

Jeaniene Frost-Kızıl Damla / Bir Gece Avcısı Dünyası Romanı

            Jeaniene Frost..Tek kelime ile süper bir yazar..okuduğum tüm kitaplarına bayıldım diyebilirim..Yazarın hayal gücüne hayranım..Bir de o hayal gücü aşk ile taçlandırıldığında da okurken aldığım zevk inanılmaz..
Karakterlerin yerine o macera ve aşkları okumuyorsunuz resmen yaşıyorsunuz..Cate ve Bones'ın macedralarını her kitapta okumak ayrı bir keyif..Gelelim Kızıl Damla'ya

            Orjinal adı: First Drop of Crimson (2010) olan Kızıl Damla Goodreads Puanı 5/4.15 oldukça iyi.BU macerada ki kahramanlarımız Denise Ve Spade'in maceraları var..Daha önceki maceralarından biliyoruz ki..Denise Cat'in yakın bir arkadaşı Cat'in yarı vampir olduğunu öğrenmişti..Kocasını da bir vampir saldırısında kaybetmişti...Sevdiği insanın kaybetmenin acısını yüreğinde hissediyordu ki..Onun gibi sevdiği inasanı feci bir şekilde kaybeden Spade ile yolları bir iblisin onu damgalamasından sonra ailesini mutlak bir ölümden kurtarmak içi yardım ararken kesişti..
             Kocasını kaybetmeden önce aralarındaki olan ama önemsemediği çekim bundan böyle  daha da artacaktı..İkiside çok sevdikleri kişileri kaybetmenin acısı ile başkasına bir daha bağlanmamak istiyordu..En azından Spade kendi soyuna göre oldukça kısa olan insen soyundan birine aşık olmamayı seçmişti ama işler hiç de planlandığı gibi gitmiyordu..
           Kendisini damgalayan iblisten kurtulmak için Spade'in yardımına ihtiyacı vardı,Spade'in karanlık dünyasını ve kalbini aydınlatmak için ise Dennise'e..İkisi de evre evre bu çetin sınavı verebilecek miydi?
           Okuyun..Frostun hayal dünyasına ve aşkı iliklerinize kadar hissetiren büyülü kalemine bir daha tanık olun..
            TAVSİYEMDİR...

21 Mayıs 2012 Pazartesi


Mirasyedi -Grace Burrowes

Baştan sona kadar beğenerek okudum..Diyalogları harikaydı doğrusu..Yanlızca kitabın isminin kitap ile hiç mi hiç alakası yok..
Kitap çok sıradışı bir şekilde başlıyor..Westhaven Kontu Gayle Windham'ı evinde çalışan dilsiz hizmetçi Morgana sarkıtılık yaptığını zannedip onu ağır yaralayan Sara Seaton yani kontumuzun kahyası..Romanımızın baş karakterleri:))
Anna Seton ise aslında bir asilzadedir ama bir takım olaylar yüzünden evinden kaçmış ve kimliğini gizlemiştir...Westhaven ise Dük olan babasının varisidir..devamlı şekilde babası tarafından evlenip çoluk çocuğa karışması için baskı yapılmakta hatta yerleştirdiği casuslar tarafından izlenmektedir..
Kahyasının güzelliği,evine getirdiği huzur ile evindeki farklılık hoşuna giden Westhaven; zamanla kahyasının sıra dışı arkadaşlığından hoşlanmaya hatta ona ihtiyaç duymaya başlar..Anna için de durum aynıdır..Ama Annanın geçmişindeki kişiler onu aramaktadırlar bu durumun da ne kadar süreceüği belli değildir..Çünkü Anna'nın iki yıldır Evinden kaçarak hizmet ettiği evlerin üçüncüsü olup buradan da her an gitmek zorunda olduğunu biliyordur..

Baştan sona kadar akıcı bir kitaptı erotik sahneleri de kararındaydı ama bazı yerleri sizi rahatsız edebilir bir şey diyemem salında normal olarak bakarsak yazarın bu yazdıklarında ben bunu doğallık olarak algılıyorum..Bana normal gelirken başkasına gelmyebilir..Ama yazarın uslubunu sevdim doğrusu..Diyaloglar mükemmel,mizahi yönü harika ..
Yazarın sitesine baktığımda Ekim ve Kasım 2011 çıkacak kitaplarını görüyoruz..Yayın hakları da Koridor da olduğuna göre bence okumak için bu kitapları fazla beklemeyiz..

Aşka Bir şans ver-Sherryl Woods




       Doğruyu söylemek gerekirse bu kitap hakkında pek de ümidim yoktu..O sıkıcı aile ilişkilerini işleyen bir roman zannetmiştim..Vee kitaba da öyle başladım..Ama 20-30 sayfa okuduktan sonra görüşüm tamamen değişti..
       Goodreads sitesinde de 5/3,95 puanı Aşka Şans Ver  9 kitaplık bir serinin ilk kitabı...
Serilerin ilk kitaplarında genellikle karakterlerini tanımamız bakımından yazarlar daha detaylı yazarlar..Hikayenin kurgusunu okumak daha bir dikkat gerektirir..Bu hikayede de beş kardeş ve ana,baba bir de büyük anneden oluşan bir aile vardı..Ama çok kolay okunan bir kitaptı..

        O'Brien ailesi kısaca..Her bölümde ailenin bir ferdi..işleniyor anladığım kadarıyla..Megan ve Mick O'Brien'in beş çocuğu olduktan sonra  Koca yani Mick'in işlere ailesinden daha çok ilgilenmesi,işi dolayısı ile yaptığı seyahatlerden aylarca evden uzakta olması Megan'ı çileden çıkartıp evliliği bitirmesine sebep oluyor..Hem de beş çocuktan sonra..
          Bu boşanma ailenin üzerinde çok derin izler bırakacaktır en çok da o zaman yedi yaşın da olan Jess'i çok hırpalayacaktır..
Hikaye tam da Jess'in otel açmaya karar vermesi ama aylar geçtiği halde aldığı krediyi ödemekte zorlanması sebebiyle Büyük abla Abby'den yardım istemesi ile başlar..Jess krediyi Abby'nin terk ettiği sevgilisi Trace'in babasından almıştır..Abby Trace'i bırakıp New York'a yerleştikten sonra evlenmiş harika kız ikizleri olmuş bir hesap uzmanıdır..İşinde de  çok da iyidir...Çocuklarının velayetini ise eski kocası Wess ile paylaşmıştır..
          Anlaşılacağı gibi tam da bir ikinci şans romanı..Abby,Trace için değil sadece Mick ve megan için de..Ama anne ve babaların hikayesini ilerleyen kitaplarda okuyacağız sanırım..Hikaye de en çok Abby'nin ikizlerini sevdim..Hele hikayenin bir sahnesinde evden kaçtıkları sahne çok güzeldi..Trace'in onlar ile ilişkisini çok sevdim...Hele ikizleri teskin ettiği sahne çok güzeldi..Bayıldım o sahneye..
         Yazarın kalemini çok beğendim...Serinin ilk kitabı olması nedeniyle biraz duraganlık hissediliyordu..Ama genel anlamda güzel bir kitaptı..Hikayedki sevgi,aşk,tutku,aile bağlarını yazar çok güzel tadında harmanlamış....Tavsiye ederim...

 Chesapeake Shores Serisi:

1. The Inn At Eagle Point (2009)Aşka Şans Ver
2. Flowers on Main (2009)
3. Harbor Lights (2009)
4. A Chesapeake Shores Christmas (2010)
5. Driftwood Cottage (2011)
6. Moonlight Cove (2011)
7. Beach Lane (2011)
8. An O'Brien Family Christmas (2011)
9. The Summer Garden (2012)



Hulya YILMAZhttps://www.facebook.com/pages/Kitap-A%C5%9Fk%C4%B1M/410040422350335

14 Mayıs 2012 Pazartesi

Harlequin Mayıs Ayı Desire,Highlife Romanlarından:)


Abby Green Sevda Tanrıçası,Maisey Yates Turan Prensi

Mayıs Ayı Harlequin High Life Serisinden bu iki hikayeyi beğenerek okudum..
İlk Hikaye Sevda Tarnrıçasında Küçüklüğünde Korkulu bir olay geçirmiş olan bir çocuğun yetişkin bir erkek olduğunda bu korkularının mutluluğunu nasılda sekte uğrattığını anlatan bir hikayed idi..
Aşkı uğruna bu korkusuna meydan okuyabilecekmi idi?

Turan Prensi Maisey Yates

İkinci hikaye de ise kendisini anne olmaya hazır hisseden Allison Whitman Bir tüp bebek kliniğine başvurur ve hamile de kalmıştır..
Ama ona karısının Turan Prensi Maximo Rossi'nin suni döllenmesini gerçekleşmesi için verdiği örnekler yalnışlıkla verilmiştir..
Bu durum iki tarafa da artı bir sorumluluk yükler..Maximo'nun karısı iki yıl önce ölmüştür..Ama kendisi hala çocuk hasreti ile yanıp tutuşmakrtadır..Ayrıca bu bebek prenskiğinin veliahtıdır kesinlikle de nikah dışı doğmaması gerekmektedir..
Alison ise bir çocuk sahibi için evlenmeye gerek olmadığını düşünmektedir buna gerek görmemektedir..
Ama bu iki kişi arasında da hiç göz ardı edilemeyecek bir çekimde vardır..
Kısaca özet böyle ikinci hikaye daha hoşuma gitii..Tavsiye ederim..

Gelelim bu Mayıs Ayı Desire serisine
Günahkar Hayatlar Jules Bennet
Güzel bir hikayedi aşk,sadakat,parıltılı hayatları içeren bir konusu vardı..
Sinema sektöründe olan Bronson'un annesi Olivia de ünlü bir film yıldızıydı..Asistanı olan Mia Bronson'un rakibinin yanında çalıştıktan sonra gelmişti..Bronson ona hiç güvenmiyordu hatta casusuluk yaptığundan şüpheleniyordu..Aksine Mia sır küpü asla ikili oynayamayan güzel ve çarpıcı bir kadındı kiii..Bronson ile aralarında bir yakınlık doğması ile aralarındaki ilişki bambaşka bir boyutlara girmişti..Çünkü Mia hamileydi..Ama Bronson ona güvenmiyordu DNA testi istiyordu Mİa ise buna gerek görmüyordu çünkü ondan bir şey istemiyordu..Önemli olan bebek idi..Bronson öylece arkasını dönüp gidecek miyd?....

Aşk Yalan Söyler mi? Olivia Gates


Yine şeyhli hikaye yazardan..Doğunun Mistik dünyasını çok güzel anlatıyor..Halklarını ve geleneklerini iyi incelemiş..Ama ben şayhli hikayeleri çok sevemedim nedense..
Judar krallığının veliahtı bu sefer Shebab'ın evlenmesi gerekiyordu Judar için evleneceği kadının hayatına girip onun başına döndürerek memleketine gelmesi için ikna eder.Onunla evlenecek görevinin gereğini yerine getirecektir..kardeşleri gibi aşk için ülkesini kralsız bırakmayacaktır..
Ama aşk ona da hiç ummadığı zamanda çıkar gelir..

Kader Bağladı Bizi-Nora Roberts


Kader Bağladı Bizi- Nora Roberts

Mayıs ayı Stars Of Romance serinde Nora Roberts'in The MacGregors serisinin ikinci kitabı Kader Bağlayınca romanını severek büyük beğeni ile okudum..Goodreads'te 5/4,02 Puanı bu romanın..Bu seri tam tamına 12 kitaplık bir seri..Maşallah bayağı da büyük bir aile..
İlk Kitapta Justin Blade ile Serena MacGregors'un hikayesini anlatan Kumarbazın Aşkı isimli romanı okumuştuk..İkinci Romanda ise İki avukatın aşk ve korkularını,aile bağlarını anlatan Kader bağladı Bizi..Bu ikinci hikayeyi daha çok sevdim..daha duygusal idi..
Ağabeyinde küçük yaşta ayrılmak zorunda kalan Diana Blade çok incinmiş idi..Teyzesi onu pekde sevgi olmadan büyütmüştü..O yüzden bir daha incinmememk için kimseye bağlanmayı düşünmüyordu..
Fakat yengesi Serena Blade onunla tanışmak istiyordu ve iki kardeşin de kaynaşmasını hemen bir plan uygulayığ Diana'yı çağırdı..Diana sadece meraktan gittiği bu ziyarette aile bağlarının sıcaklığının ne olduğunu görecek ve ailede avukat oğul Caine MacGregor ile hiç ummadığı bir aşkın içinde kendini bulacaktır..Çok güzel duygusal bir romandı tavsiye ederim:))

6 Mayıs 2012 Pazar

Sadece Sen (Taming Her İrish Warrior) Michelle Willingham




Bu yazarda ne kalem gücü var bilmiyorum..Her yeni bir hikayesini okuduğumda hayranlığım daha da artıyor..O hikayelerdeki kurgulama duygu yoğunluğuna bayılıyorum..Hem tarihi mekanları hem de aşkı çok güzel hissettiriyor bana..Bu yüzden de 5 üzerinden 5 veriyorum..
Yeni hikayelerini de okumak için sabırsızlanıyorum..

Hikayemize gelirsek:

Patrick,Bevan,Connor'dan sonra en küçük kardeş Evan Macgregorun hikayesi vardı bu hikayeyi de beğenerek okudum...

Evan Macgregor en küçük kardeş olduğu için maddi anlamda pek parlak durumda değildi..O yüzden para ve maddi durumdan iyi olan bir kadınla evlenmesi gerekiyordu..Bunun içinde bir aday belirlemişti bile kendine..Katherine Montford idi bu kadın ama ondan başka yedi aday daha vardı..Katherine'nin babası bu yedi adayı bulundukları klana çağırıp aralarında yarışma düzenlemişti..
O sırada Katherine'nin ablası Honora St Leger'de vardı klanda..Kocası ölmüş geri dönmüştü ama hiç de mutlu bir evlilik yapmamıştı..Kocasının ölümü onun için bir nevi kurtuluş olmuştu..Bir daha da evlenmeye hiç niyeti yoktu..
Honora ile Evan küçüklükten birbirlerini tanıyorlardı Honora kızkardeşi Katherine'nin aksine erkek gibi kılıç kullanıp dövüşebilen bir kadındı bunu Evan'dan da öğrenmişti. Ayrıca kendisinin çok çirkin beceriksiz bir kadın olduğuna inanıyordu..Bir erkeği mutlu edemeyeceğine inanıyordu.. .
Evan'a Honora küçükken aşık idi ..
Bu iki genç yıllar sonra karşılaştıktan sonra aralarındaki oluşan çekim şaırtıcıydı..Evan Katherine ile evlenmeyi planlarken etkilenip hoşlandığı kadın Honora idi..Ona çekimine karşı koymak ise gün geçtikçe daha zor geliyordu..
Honora'nın üvey oğlu John  ile de başı beladaydı..Bir türlü peşini bırakmıyordu..Çok mutsuz geçen evliliğinde kocası öldükten sonra üvey oğlununda tacizlerine direnmişti..John ayrıca babası öldükten sonra babasından kalan hazinenin Honora'da olduğuna inanıyordu ve bu yüzden kadının peşini bırakmıyordu..

Çok güzel etkileyici bir hikayedi..Çok severek okudum....Orta çağ romanı seviyorsanız kaçırmayın derim...


4 Mayıs 2012 Cuma

Gelin Avcısi- Amy Appleton


Konusunu begenerek almıstim ama büyük bir hayal kırıklıgi oldu benim icin.
Özel hayatinda mutlulugu yakalayamamis olan Becca'nin Londra'daki bekar erkeklerin cöpcatan kralicesi ve iş maceralarını anlatıyordu bu kitap Kapak çarpıcı . 
Konudan da çok ümitliydim maalesef bana pek hitap etmedi.Ama çiklit severler sevebilirler bu romanı..Umarım sizler keyif alırsınız okurken...

1 Mayıs 2012 Salı

Saklı Öpücük-Deeanne Gist


Saklı Öpücük-Deeanne Gist

Simdiye kadar okudugum historical romanlarda okudugum kahramanlar gibi dük,düşes,lordlar,leydiler veya klan reisleri yoktu bu sefer kovboylar,banka soyguncuları,şerifler vardı bu hikayede..

Çok degisik bir tat bırakti bende onu söylemeliyim ki, okurken büyük bir zevk aldim.
Yazarın o akici ve büyüleyici kalemini de ózlemisim. Yazdıgi dönemi cok da güzel canlandirmisti ki bazi kahramanlarini gercek hayattan alıp hikayeye eklerken gercekte o kahramanlara can vermiş gibiydi.

Hikaye 20 yüzyıl başlarında Amerika'nin o ünlü kovboylarının oldugu Texas Eyaletinde geçiyor. Polis Lucious Landrum azılı Comer Cetesini yakalamak icin kılık degistirerek telefon sirketinin elemani olarak
Frank Comer ve çetesinin yakin oldugunu düsündügü Brenham'a gider.

Orada cevreci feminist Georgie Gail ile calışma arkadasi olur. Georgie güzelligi,sicakligi,siradışılıgı ile Lucius yani Luke Palmer'i etkisi altına alır. Ama bu karşılıksız degildir.

Fakattt Lucious Landrum hayatta Afrodite ve Georgie isimli colt marka tabancaları , kaliteli giyimi mesleği dışında ailesi olmayan bir adamdır..Bir kadına bağlanmak ve yuva kurmak ona göre mesleği ile örtüşmüyordu..Geçmişteki hesaplarıda onu rahatsız ediyordu..Kardeşinin ölümünden hep kendini suçluyordu..
Georgie ile karşılaştıktan sonra mesleğini ve hayatını sorgulamaya başlamıştır...Bir yandan Fran Comer çetesini yakalamya çalışırken,bir yandan Georgie'ye olan hisleri ondan vazgeçip vazgeçemeyeceğini sorgulamaya başlar..

Georgie ise üç yıldır kasabada telefon santralinde çalışmaktadır..Kasabadaki kadınlar ona özenmektedirler,çünkü o kendi parasının kendi evinin kısaca hayatının sahibidir...Ama bununda bedelleri yok değildir..Üç yıldır her yıl düzenlenen panayırda kimse ona kur yapmamıştırrrr...Taaa ki adınla dalga geçtiği Lucious Landrum yaniiii Luke palmer'e kadar.. Sonunda büyük sürprizlerin olduğu bu güzel romanı bence kaçırmayın..

Okurken çok eğlendim..tebessüm etmek istiyorsanız birebir.))) Tavsiye ederim...


26 Nisan 2012 Perşembe

Ya Hep Ya Hiç- Elizabeth Elliott


Ya Hep Ya Hiç - Elizabeth Elliott
(Orjinal Adı : Warlord)
Goodreads Puanı: 5/4,4


Yeni bir yazar yani bir hikaye ile tanışmış bulunmaktayım..O ne kurgu ne duygu sağanağı öyle..Çok beğenerek okudum..Yazarın kalemi ise müthişşş..Çok akıcı aşk,mizah,tarihi mekanların kurgusu tek kelime ile muhteşem bir roman bence..

Biraz internetten araştırdığımda yazar şimdiye kadar 3 kitap yazmış 4.cüsü ise yolda 2012 olarak yeni kitabı görülüyor..

Gittikçe orta çağ romanlarını daha çok sever oldum..Sanki o dönem daha çetin olduğu gibi daha da sıcak..O dönemde ki kadınların toplumdaki yerini de çok çarpıcı bir şekilde anlatan bir romandı bence..
Kinley MacGregor'dan sonra bir yazar daha ekledim kütüphaneme çünkü Elizabeth Elliott kesinlikle takip edeceğim bir yazar olacak..
Warlord'a gelirsek roman 1996 Yılında Rita Ödülü kazanmış..

Gerek kurgu,gerek anlatım harkulade idi..Elime aldım bırakamadım..

Hikayeye gelecek olursak çok özel güzel bir hikaye okudum.Kenric of Montague Galler Kasabı lakaplı bir savaş lordu..Romanın ilk sayfalarında babası tarafından kiralık katillere öldürtülmeye çalışıldığına tanık oluyoruz..Çünkü mirasının ona değil küçük oğluna kalmasını arzu ediyor ama bu da ayrı bir hikaye ama anlatıp fazlaca da detay vermek istemiyorum....Anlaşılacağı gibi de Kenric hiç sevgi görmemiş ve sevilmemiş bir adam...
Vee Lady Tess Remington babası şüpheli bir şekilde öldükten kısa bir süre sonra da annesini kaybetmiştir..Bundan sonra Tess için zor günler başlar.
Beş yıl boyunca üvey babasının ve kardeşinin elinde acı çekmiş,amcası ile birlikte yaşadığı kabustan rahibe olmak için kaçarken,Bu kaçtığı yol onu Galler' in Kasabı diye bilinen Kenric of Montague ile evliliğe götürecektir..
Çünkü bu evlilik Kral Edward tarafından siyasi bir hamle olarak emredilir..Bu hareket ileolası bir anlaşmazlık muhtemel İskoç ve İngiliz savaşı olmaktan çıkıp Kenric'in özel savaşı haline gelecektir..
Kenric ve Tess kendilerini hiç de akıllarında olmayan bir evlilikle karşı karşıya bulurlar..

Çok beğenerek okuduğum bir roman oldu..Umarım Koridor Yayınevi bu yazarımızın kalan iki kitabını da bir an önce çıkartır..
Bu yeni muhteşem yazarı bir an önce okumanızı tavsiye ederim...

24 Nisan 2012 Salı

Kördüğüm - Heidi Betts



Kördüğüm -Heidi Betts
 Orjiinal Adı:  Tangled Up İn Love

 Üç kitaplık bir seri ve Chicks with Sticks  Serinin ismi
1.Tangled up in love
2.Loves Me, Loves Me Knot
3.Knock Me for a Loop

Üç erkek arkadaşın hikayelerinden oluşuyor incelediğim kadarıyla ve puanları bence iyi ..
Birinci hikayede Dyla ve Ronnie
ikinci hikayede Jenna ve Gage
Üçüncü hikayede ide Grace ve Zack

Üç çiftin hikayesi..İlk hikaye  Dylan Ve Ronnie'nin hikayesini çok eğlenceli,romantik buldum..Tam da benim istediğim gibi bir aşk vardı ortada..Birbirlerinden ölesiye nefret eden bu iki kişi ikiside köşe yazarı idi..İkisinin de amacı ilerde daha da yükselmek..Ama köşe yazılarından başlayan iddialaşma sonunda işin içinde çıkılmaz boyuta geliyor..Örgü kulübüne üye olan Ronnie sonunda  bu sonu gelmez iddialaşma ve inatlaşmayı örgüye getiriyor..Çünküü Dylan'ın sonunda rezil olacağından adı gibi emin:))

Amaaa işler hiç de öyle gitmiyorrr ve Dylan Ronnie'nin karşısına hiç de umulmadık bir teklif ile çıkageliyor!!!..Bir ay için örgü dersi vermesi için para bile teklif ediyor!!!..Bizim tasarruflu hatta hasisi kızımız da bunu kabul ediyorrr..

Bu arada  ikilinin inatlaşmasına hiç umulmadık bir kişi el altından müdahalede bulunuyor..Charlotte  o da örgü kulübünde bulunan yaşı nilerlemiş ama iş bitmemmiş hanımlardan birisi..Ama Ronnie ve Dylan'ın arasındaki çekimi görecek kadar da tecrübeli..Bu ikilinin örgü derslerinde kullanmaları için Sihirli Örgü Çıkrığından başlarına çorap örer gibi yün eğiriyor..Vee Ronnie'ye veriyorrr..

gerisini kitaptan okuyunnnn..Ben çok sevdim bu hikayeyi:))
Tam da kafa dağıtmak eğlenmek için bire bir romanlardan..Tavsiye ederim!!!!..

22 Nisan 2012 Pazar

Tarihçi-Elizabeth Kostova

Orjinal Adı : The Historian
Edisyon Adı : Tarihçi
Yazar.  Elizabeth Kostova
Goodreads Puanı: 5/3,73
Puanım :5/4


Tarihçi-Elizabeth Kostova Son zamanlarda okuduğum en iyi kurgulanmış bir eser bence.. Fantastik Severlerin muhakkak okuması gerek ..Bunca Kont Dracula hikayesi okuduktan sonra kesinlikle es geçilmemesi gereken bir eser.. Yazar o kadar güzel kurgulamış ki olayları sahici sanıyorsunuz..
Bir avuç tarihçinin Eflak Prensi ve zamanında Osmanlı İmparatorluğunun belası Drakula'nın yaşayıp yaşamadığını araştırıyor..Bu acımasız sapık katil..zamanında babası tarafından Osmanlı İmparatorluğuna bir şey yapmayacaklarının garantisi olarak rehine verilmiş ve 5yıl düşman topraklarında yaşamış ama burada da öğrenebileceği her şeyi öğrenmiş.Fatih Sultan Mehmet'in amansız düşmanı..


Fatih bu meseleyi gizli bir örgüt kuracak kadar ciddiye almış.. Ve sonra da ülkesinde hüküm sürmeye başladıktan sonra binlerce kişiyi kazıktan geçirmiş Prens Drakula'nın yaşayıp yaşamadığını araştıran tarihçilerin inanılmaz maceralarını içeriyor bu kitap... Tarihçi bir babanın kızı babasının kütüphanesinde bir gün çok garip bir kitap bulur ve babasına bunu sormak zorunda kalır çünkü incelemelerini babasından saklayamaz..Bu hikayeyi tarihçi baba hep seyahat için gittikleri yerlerde anlatmaya başlar..
Öyle bir maceraya dalınır ki..Macaristan,Romanya,Türkiye'ye kadar süren araştırma maceralarını okumak ve iki tarihçinin aşkına tanık olmak çok güzeldi..Çok özel bir kitaptı.. 1930Lu yıllardan 1974lü yıllara kadar süren bir dizi araştırmanın maceraları..Tavsiye ederim...

14 Nisan 2012 Cumartesi

Aşk Hep Vardı Sandra Brown

Aşk Hep Vardı-Sandra Brown
Texas! Serisinin 4.kitaptan oluşuyor. 1. Texas! Lucky (1990) (Yarınlar İçin) 5/3,85 2. Texas! Chase (1991)(Hep Aşk Vardı) 5/3,92 3. Texas! Sage (1991) 5/3,89 4. The Texas! Trilogy (omnibus) (1992) 5/4,15 İlk üç kitapta Tyler Kardeşlerin hikayeleri olduğu bu seri goodreadsta iyi puan almış olduğunu görüyorum.. Yarınlar içinde Tyler Kardeşlerden Lucky'nin hikayesi vardı..Ağabeyi Chase'in hikayesini okuduğum ikinci hikayenin kurgusu daha güzeldi....Duygu yoğunluğunu güzel vermişti yazar..kitap çok akıcıydı nasıl bittiğini anlamadım bile..Ama Kaza Kurşunu,Acılar Dinecek,Görgü Tanığı,Sis Perdesi,Şahidin Korkusu isimli romanları bence çok daha iyi olsa da büyük bir keyif alarak okudum..

Şunu hemen belirteyim ki Martı Yayınlarından çıkan en iyi Sandra Brown kitabıydı bence.. Bir erkeğe ümitsizce aşık olan bir kadının hikayesini okuyoruz aslında bu romanda..Dile kolay lise çağlarından beri aşık olduğu erkeği gizlice bir kadının hikayesi var..Bu hikayeden sakın kadının güçsüz olduğu sanmayın..aksine çok güçlü..Onun mutluluğu içinde geride kalacak kadarda fedakar.. Yaptığı şey cesaret ister yürek ister..Yıllarca ümitsizce aşık olduğu adamın başka birine aşık olup evlenmesini yuva kurmasını sessizce izlemiş bir genç kadın..Hatta sevdiği adam ve karısına ev bakıp onlara hayallerindeki evi bulmuş bir kadın..Yaptığı bence yürek ister.. Belki de bu yüzden Marcie karakterini çok sevdim,takdir ettim..İnsan ister istemez öz eleştiri yapıyor ben olsaydım ne yapardım diye..çünkü o kadar güç ki bulunduğu yer..Yine de yılmıyor sevdiği adam için mücadele ediyor..Bu mücadeleyi verirken de bir sapık tarafından taciz ediliyor.. Öte yandan Chase sevdiği taptığı karısının ölümünden sonra yaşayan bir ölüye dönüyor diyebilirim..Kendini yıllarca cezalandırmak için en kötü ortamlarda yaşamaya çalışıyor..Kendisini tam da ölürmeyi başaracağı sırada yolları Marcie ile kesişiyor.. Marcie onun yanında en rahat olduğu kişilerden arkadaşı,dostu..Ama Chase için işler hiçde umduğu gibi gitmiyor..Marcie onun bulduğu andan itibaren bırakmıyor..Onu kazanmak için deyim yerinde ise yapması gereken her şeyi aşkta her şey mübahtır sözünü doğrular şekilde yapıyor..

 Çok zevk alarak okudum..okurken bir kadının aşkı için verdiği mücadeleyi ve kazanmak için neler yapabileceğini okuyun..Emek verilmeden mutluluk ayağımıza kadar gelmiyor..Çok güzel mesajlar vardı bu romanda..Tavsiye ederim... 

11 Nisan 2012 Çarşamba

Arzunun Efendisi-Kinley MacGregor


Orijinal Adı : Master Of Desire
Edisyon Adı : Arzunun Efendisi
Yazar : Kinley McGregor (Sherrilyn Kenyon)
Çevirmen :Kübra Tekneci
Yayınevi: Epsilon Yayınları 
Goodreads Puanı :5/4,02
Puanım :5/5


Arzunun Efendisi-Kinley MacGregor Olağanüstü büyüleyici bir kalem ile tanıştım Kinley MacGregor Arzunun Efendisi Orijinal adı Master of Desire yan serisi ile 7 kitaplık bir seri olduğunu gördüm..Ne kadar doğru bilemesem de büyüleyici bir yazar ile tanıştım..
Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum..


Çocukluğunda tanık olmaması gereken bir olaya tanık olan Rawenwood Kontu Draven De Montague kalbi gözünün önünde annesi öldürüldükten sonra atmıyordu ve yüzü gülmüyordu sadece görev ve şeref için yaşayan..yaşamak için öldüren Kral Henry'nin Şövalyesiydi..


Öte yandan Lady Emily hayat dolu bir genç kız..babasının en değerlisi en nazlısı belki de en güzeli..Onunda en büyük emeli evlenip çocuk sahibi olmak bir yuva kurmak..Ancak babası karısı ve iki kızı doğum esnasında ölünce kızlarının bir daha erkek yüzünden ölmelerine müsaade etmeyeceğine yemin etmiştir..Bu yüzden de Emily'nin evlenmesi biraz da mucizelere kalmıştır..


 Draven ve Hugh arasında bir itilaf vardır..bu anlaşmazlıktan bıkan Kral Henry Emily'nin bir yıllık gözetim ve himayesini Draven'e verir..Buraya kadar her şey normal ama bizim evliliğe kafasını takan leydimizin dikkat okları bir anda başlardan ondan korkup ürkse de Draven'e yönlenir!!Bu dakikadan itibaren ikili arasında tam anlamı ile kedi ve fare oyunu başlar .


Draven kaçar Emily kovalar..Bazen yalnız mücadele eder bazen yardım alır tam anlamı ile müthiş bir kedi-fare oyunu.. Bu kovalamaca sırasında birbirleri ile diyalogları özellikle Draven ile Emily'nin panayır maceralarını çok sevdim..Aşk ve Mizahı yazar o kadar güzel harmanlamış ki olurken çoğunlukla kahkahalarımı tutamadım.. bitmesin diye de çok yavaş okumaya çalıştım..


Bence Düşler Krallığı ve Gelin romanlarını zevk alarak okuduysanız bu romana bayılacaksınız..O yüzden bir an önce acele edip bu güzel orta çağ romanına bir an önce başlayın derim.. fantasticfiction'da bu güzel romanın sıralaması aşağıdaki gibi geçiyor..Yayın evinden temennim bu seriye gereken özeni göstermeleri....

 .MacAllisters
1. Master of Desire (2001) Arzunun Efendisi 
 2. Claiming the Highlander (2002) Caz,benin Efendisi 
 3. Born in Sin (2003)
4. Taming the Scotsman (2003) Brotherhood of the Sword
5. A Dark Champion (2004)
6. Return of the Warrior (2005)
7. The Warrior (2007) ".

8 Nisan 2012 Pazar

Nisan Harlequinleri..

Düşmanla Başbaşa-Olivia Gates
Bu ayki Harlequin Yayınlarindan bu ay okudugum Desire Serisini cok begendim. Ilk hikayeyi sevgili Hanife Albayrak cevirmis tebrikler canim. Olivia Gates'in Düsmanla Başbasa'yi keyifle okudum yazarin prensli kitaplarindandi. Aslinda prens ve seyhli hikayeler bana ters gelir. Ama bu hikaye güzel ve akiciydi. Hikayedeki şeyhin karizmasına bayıldım resmen..Bir kurtarma operasyonunda kurtardığı muhabir ile kaza geçiren şeyhimiz kurtardığı kişinin kadın çıkması birde ailesine düşman olduğunu öğrenmesi ve gelişen olaylar ve aralarında filizlenmeye başlayan duygular..Güzel ve akıcı bir hikayedi..Beni kasmadı:)) Ikinci hikayeyi ise cok sevdim cok sevimli duygu yüklüydü. Maya Banks ilk defa okudum.Yazari cok sevdim ozellikle hikayedeki aile sicakligi veren Celia'nin baba ve agabeylerine bayildim.. Reklamcı olan Celia çalıştığı şirketin kötü durumda olması yüzünden Spor malzemeleri üreten önemli bir şirketin reklam larını alması gerekiyordu..Bunun için diğer çalışan şirketlerdeki reklamcılar gibi Evan'a ısrar etmiyordu.. Celia ve Evan ilk karşılaştıkları andan itibaren birbirlerinden etkilendiler..Celia'nın korkusu aşk ile işi karıştırmaktı..Evan ise ilk gördüğü andan beri onu unutamıyordu..Ona reklam işini vermesi ile kaybetmekten korkuyordu..Ama olaylar o kadar ani gelişti ki..ikiside planlarını uygulayamadı..Tavsiye ederim....Ağabeylerine bayıldımmm umarım onların hikayesini de okuyabilirim... 

 Endülüste Aşk-Diana Hamilton Bu ayki Harlequin Classic'den çıkan ilk hikaye biraz Kül Kedisi Masalını da andırıyordu.. Endülüste Aşk sevimli güzel bir hikaye idi..Gayri meşru bir ilişkiden doğan Rosie babasını hiç tanımamıştı..Annesi yıllarca ondan bir sır gibi sakladıktan sonra ona öldükten sonra bir mektup bırakmıştır ve o mektupta kimliğini açıklamıştır.. Rossie babasını merak eder onu yakından tanımak için hizmetçi olarak evinde çalışmaya başlar..Ama planlarına Sebastian Garcia'yı dahi etmemiştir..Karşılaştıkları andaki çekimi:)) Ben beğendim tavsiye ederim.. 
 İkinci hikaye Yılladardan Sonra Helen Brooks Bu hikayeyi çok da sevemedim nedense Leight Wilson milyarder Raul de Chaivner ile evli idi ama tam 5 yıldır onu bir kadın ile yakaladığından beri ayrı yaşıyordu..Ayrıldıktan sonra ne o ne de kocası boşanma işlemi için başvurmamıştı bu süre zarfında Leight kendine yeni bir hayat kurmuştu..Raul'da hayatına devam etmişti.Ama Raul bir gün aniden tekrar hayatına çıka gelir istediği sadece açıklama yapmak ve Leight'in onu dinlemesiydi.. ama Leight dinlemiyordu Raul'da dinletemiyordu..Tek ortak noktaları aşklarıydı:))) 

 Şantaj-Lynne Graham Bu ayki Harlequin High Life serisinden Lynne Graham'ın Şantaj isimli romanı btirdim.. ama romanın yarım kaldığını hissettim ki..Ben serinin ikinci kitabı Bride For Real'in ayrı bir macera olacağını tahmin ettsemde değilmiş..Keşke bu ayki High Life serisini yazarın iki kitabı ard arda verilebilseydi.. Kitaptaki erkek kahramana biraz gıcık oldum..Çünkü gelecek seferki macerada sanırım bir ihanet söz konusu ama şunu belirteyim ki yazarın farkı hissedilyor ne kadarda stilini biraz değiştirsede..Hikayeyi beğendim ben..Tavsiye ederim.. Annesi ve babası hiç evlenmemiş olan Tally Spencer şımarık üvey kız kardeşinden çok farklı bir karaktere sahipdir..Babası onun kızı olduğunu karısının istiği insanlardan doğrultusunda saklamaktadır... Üvey kızkardeşi Cosmia ile katıldığı bir davette kaendisini onun asistanı olarak tanınmaktadır... Sander Volakis ile bu partide tanışır aralarında bir çekim oluşmuştur..Sander'in ciddi bir ilişkiye geçmişteki yaşadığı bir ilişki ve bağımsızlığına düşkün olması sebebi ile hiç niyeti yoktur..Tally'nin de anne ve babasının durumu yüzünden ona sadakatsiz olacak bir sevgiliyi hiç istememektedir..Ama olaylar ikisinide çok şaşırtacaktır... Bu hikayenin devamını bir an önce okumak istiyorum..Umarım HARLEQUIN - BEYAZ DİZİ yayınları bizi çok bekletmez..

 Aşk Fırtınası-Abby Green Bu hikayede çok klasik Şeyh fakir kız hikayesidi ama çok zevk aldım okurken.. İseult ne kadar uğraşırsa uğraşşın at yetiştirme çiftliğini bir türlü kuratarmamıştı..Çiftliği satmak zorunda kalmışlardı..Ama çiftliğin yönetiminde babası ile birlikte bulunacaklardı..Çiftliği satın alan Şeyh Nedim ile ilk baştan itibaren büyük bir kişilik savaşına girdiler.. Nedim hiç prensibine uymayan şeyi yapar ve çalışması için onu memleketine gelmesini şart koşar..Güzel ve sevimli bir hikayedi.. Deborah Hale Aşkı Sana Sakladım.. Yeni bir Harlequin Historical yazarı ilk defa kitabını okudum..Yazarı kalemini beğendim çok akıcı yazıyor..Çeviride başarılı idi..The Goodreads'de puanı 5/3,60 yani kitap beğenilmiş..Bende beğenerek okudum..Ama benim değer yargılarıma ters düştü..Başka bir erkeğin çocuğuna hamile olan bir genç kadın bebeğinin kardeşide olsa onun ile evlenmesi biraz ters geldi bana..Yine de kitabı keyifle okudum.. Ama bu kitabı tarafsız bir gözle yorumlarsam: Lucy yıllardır aşık olduğu erkek Jerremy ile aşıktır savaşa gitmeden önce onunla birlikte olur ve hamile kalır.... Ama Jerremy savaşta ölünce tam anlamı ile çaresiz kalır..Jerremy'nin tam zıttı kişi olan Jerremy'nin üvey ağabeyi ile bir takım olaylardan sonra evlenme kararı alır.Başta görünüşte evlilik olacaksa da zamanla ikiside birbirinden etkilenmeye başlar..Fakat Drake'in kuzeni olan Neville ve akrabas Phylia bu evliliği baltalamak için herşeyi yaparlar..Başlarda başarılı da olurlarsa da..Bizim çiçeği burnunda çiftimizin arasının bozamazlar..Bu iki hilekar kişi evliliği bozma işini daha ciddi boyutlara taşırlar.Yinede HARLEQUIN - BEYAZ DİZİarlequin Beyaz DiziYe çok teşekkürler farklı bir kitap çıkarmış:))

4 Nisan 2012 Çarşamba

Hayallerimin Arka Bahçesi-Katherine Allred

Hayallerimin Arka Bahcesi-Katherine Allred Harika bir hikaye büyüleyici bir aşk.. Konusunu okudugunuzda klasik oldugunu söyleyebilirsiniz ama son zamanlarda okudugum en güzel hikayelerden biri idi. yazarin cok akici bir uslubu vardi biteseye kadar elimden bırakmadim. Biri 8 digeri10 yasindaki iki coçugun masum arkadasliklarinin dostluklarinin yillar gectikce destansi bir aska dönüsmesi. Imkansizliklar ,kader oyunu,yalnis secimlerle iki sevgilinin yillarca sürecek bir ayriliga sürüklenmesi.Farkli bir hayat kurmalari. derken tekrar manidar bir sekilde karsi karsiya gelmeleri ve büyük hesaplasmalar. Bir kac sahne de yazarin kalemi adeta şaha kalkmis idi. Alix'in Nick'i darmadağın ettiği sahne Nick'e gercekleri anlatırken onu darmadağın ettiği sahne ve Elini uzattığı ölmüş bebekleri için ikisinin de sarılarak ağladığı sahne yazar o sahnede beni uçurdu diyebilirim . Ask ve sevgiyi sonuna kadar hissettirebilen nadir kitaplardandi. Muhtesem bir hikaye ve büyüleyici bir ask masali. muhakkak okuyun askin evrelerinı,masumiyetini,tutkusunu okuyun. Tavsiyemdir.

3 Nisan 2012 Salı

Şimdi Benimsin...Güneş Demirel..

Bu nasıl bir kalem gücü böyle.Duygularim birbirine girdi kime üzülüp kime kızacağımı şasirdim. Yasanan vahşet,trajedi,dehşet,suçluluk duygularını o kadar güzel harmanlamış ki yazar ... Kesinlikle edebiyat dünyasında değişik bir nefes getirdi yeni yazar Güneş Demirel... 
Çıkan ilk kitabında ülkemizdeki kanayan töre belasını işlemiş Şimdi Benimsini bitirdikten sonra kesinlikle sevgili Güneş Demirel çok çok etkili ve güçlü bir kalem... 
Bu kitabı yaklaşık 6-7 aydır bekliyordum..Beklediğime kesinlikle değdi..Okuduğum tüm satırları çok çarpıcı ve duygusaldı..Hikayeyi okurken duygularım birbiri ile çarpıştı diyebilirim..Kime kızacağımı,kime üzüleceğimi şaşırdım.. Hikayedeki en büyük mağdur kesinlikle 19 yaşındaki gencecik bir genç kız olan Ağabeyinin suçunun cezasını o küçücük bedeni ile göğüs geren küçük ama dev kadın Elif'ti...


Öyle ki başına ne gelirse gelsin sabır gösteren kötülükleri sabır ile tedavi eden bir genç kız..Ümitleri hayalleri vardı.hemşire olacaktı ama bir akşam kapısının önünden zor ile kaçırıldı ailesinin gözü önünde umutları söndürüldü..Yaşayan bir ölüye dönüştürülmek istendi..Bu olaylarda herkes suçlu sadece bu masum kirletilmeye çalışılan genç kız suçsuzdu.. 
Olaydan sonra ona destek olması gerekenler toplum baskısı ve kuralı yüzünden ona sırtını döndü..Anne,baba,ağabeyi..Özellikle ağabeyi..kaçırdığı genç kızın sözlüsünün bu vahşeti yapabileceğini bilerek kaçırdı sevdiği kızı..Kız kardeşine sahip çıkmadı sadece minik bir yürek küçük Zeynep ona sırtını dönmedi.. Öte yandan onu kaçıran genç adam o yaptığı korkunç şeyden sonra vicdanının sesini susturamadı..Ona sözlüsünü kaçıran adamın kız kardeşi bu dendi..ya onu bekareti Ya da kaçan sözlün ile adamın cesedi dendi..Tahsilliydi ,yakışıklıydı,başarılıydı..
Ama sözlendiği sözlüsünü sevmiyordu töre denen belanın kendini canavarlaştırmasına müsaade etti.. Sonra gecelerce yaptığı şey için kendine lanet etti planları tutmadı vicdanını susturamadı..Veee Elif hamileydi..onu karnında çocuğunu taşırken kimseye bırakamazdı..bırakmadı da...Alıp evlendi onunla..Onunla evlenecek onu unutacaktı..ama vicdanını susturamadığı gibi onu da unutamadı kenara atamadı..Ona aşık oldu deliler çılgınlar gibi yandı kavruldu kül oldu.. Onun bir bakışı,saçının teli için dünyaları yakardı.... 
Harika duygu sağanağı olan bir romandı..çoğunlukla ağlayarak okudum..Fırat'ın devleşen aşkı Elif'in engin sabrına hayran oldum..Belki öz anne ve babasını kaybetti Elif ama kendini başka geniş bir ailede buldu. Anne,baba,ağabey iki tane de kız kardeş buldu kendine.Bazı satırlarını dehşet bazı satırlarını ağlayarak,gülerek okudum..Kitabı elimden bitene kadar bırakamadım... 595 sayfayı nasıl okuduğumu anlamadım..Tavsiye ederim...

30 Mart 2012 Cuma

Majestenin Emriyle-Jennifer Blake

Tipik bir Tudor dönemi romanıydi hikaye başlarda cok duragandi ortalarina kadar böyle gitti. Sonradan sayfalarda ilerledikce acılmaya başladi. Hikaye bence daha canlı olabilirdi bu ya yazardan ya da ceviriden kaynaklaniyor olabilir diye düşünüyorum.. Yinede begenerek ama ikinci kez okumayi düsündügüm romanlardan olmadığını söylemeliyim... Hikayedeki kurgu,tarihi mekanda asla bir Virginia Henley,Anya Seton tadını bulamasamda zevk alarak okudum.. Üc kitaplik bir seri olan bu ilk kitap belki serinin diger kitaplarina göre duragan olabilir diye düşünüyorum çünkü The Goodreads'de 5/3,53 almış bu hikaye... 

Serinin diğer hikayelerinin puanları daha yüksek yani onlar daha çok beğenilmiş... By His Majesty's Grace (The Three Graces, #1)(majestenin Emriyle)nin konusu kısaca: Bu hikayede üc kiz kardesden en büyügü olan Lady Isabel Milton sozde Graydon'un Üç Güzeli laneti sayesinde simdiye kadar nisanlandigi veya sözlendigi erkekten bu lanet sonucunda evlenmekten kurtulmustur. Ama en son Tudor hanedani krali Henry tarafindan Sir Rand Braesford'a ödül olarak verilir ama bu sefer bu lanetin onu koruyaçagi süphelidir.Çünkü ikili arasında baştan beri olan çekim ikisinide etkiler.. 

Sozlenmelerinden sonra başlayan olaylar zincirinde Rand'i aleyhine cevirilen entrikalar sonucunda Isabel büyük bir yol ayrimina girer ve sonunda tercih yapmasi gerekmektedir. Bu yollarin cogu onu kocası olan Rand'den ayirmaya yararsada Isabel'in seceçegi bir yol degildir.Çünkü İsabel kocasına büyük bir aşkla bağlandığını saon anda farkederek ne olursa olsun kocasına destek vermeye karar vermiştir..İkilinin arasındaki aşk zamanla derinleşip anlam kazanması güzeldi....Ama olaylar çok da akıcı değildi.. Kitap yoklugunda tercih edebilirsiniz ama cok sey beklemeden okuyun derim.

27 Mart 2012 Salı

Ejderin Aşkı G.A.Aiken

Duman Hırsızından sonra okuduğum başka bir ejderhalar hikayesi idi..Ama bu G.A.Aiken'in uslubunu daha sert buldum..Beğendinizmi diye sorarsanız beğendim..Ama argo kelimeler fazlamıydı ne:)) Hikayenin kurgusu aksiyonu çok güzeldi..Kanlı Annwyl ile Yakışıklı gizemli ejderha Fearghus'un hikayesi idi..Ağabeyi ile taht kavgası içinde olan Annwyl savaş sırasında ağır yaralanıp Feaghus'un yardımı ile yaralarını tedavi edilirken ejderha ile olan dostluğu aşka dönüşürken bir yandan tanıştığı şövalye ile de tutkuyu yaşaması çok manidardı..Şövalye ilede öfkesini kontrol altına almayıda öğreniyordu..Bunu başarmayı da öğrendi sonunda..Ama kalbi erderha için atarken şehveti şövalye ile yaşaması onu büyük bir ikileme sokuyordu..Ama bilmediği bir şey vardı erderha ve şövalye aynı kişi idi..:)) Hikayedeki yan karakterleri sevdim sevimli bir ejderha ailesi vardı karşımızda...Ama Annwyl'nim ailesinin aksine sevgi dolu idi..Destek,işbirliği harika idi..Sonunda iki sevgiliyi birleştirmek için Kanlı Annwyl'ye yardım etmeye karar vermeleri,diyaloglar harikaydı..Birinci kitabı zevk ile okudum.. İkinci kitap Ateşler ve Zincirler Bu ek kitapda birinci kitaptaki ejderhamız Feraghus'un anne ve babası Rhiannon ve Bercelak'in hikayesi idi..Bu sert hikayeyi çok sevemedim belki Rhiannon'un kibiri Bercelak'in zincirli ve ateşli aşkını okumak çok manidardı.. Yazarın stili çok sert olsada çevrilirken dahamı sertleşmişdi? Diye de merak ettim...Birinci kitaptaki hikayeyi daha çok sevdim..Yetişkin paranormallere meraklısanız biraz da farklı bir hikaye okumak istiyorsanız..Bu hikaye tam size göre...Fakat benim için çok sert bir üslubu vardı. ama objektif yaklaşıcak olursam farklı bir konusu olması ve aile içi mizahi iyi işlemesi.. sıkılmadan okudum .. Hulya YILMAZ