23 Ocak 2014 Perşembe

GeceYarısı Tutkusu - Tracy Anne WarreN

Kitap Adı : Geceyarısı Tutkusu
Yazar       : Tracy Anne Warren
Orjinal Adı : The Wedding Trap
Goodreads Puanı : 5.3,85
Puanım :5.3,90





Bir serinin daha sonuna geldik..Tracy Anne Warren'in Trap Üçlemisinin üçüncü romanı olan Düğün orjinal isimli Gece Yarısı Tutkusu konu olarak beni hayal kırıklığına uğrattı..

Yanlış anlamayın  çok kötü değildi.güzeldi ama beni kurgu olarak hayal kırıklığına uğrattı..Serinin İlk Kitabı Kollarımdaki Yabancı favorim...Onun tadı hiç birinde yoktu maalesef.Özellikle yazarın bu kitabı yazarken Barbara Cartland'ın Ateşli Geceler romanından etkilendiğini düşünüyorum.Çünkü o konu ,kurguadaki güzelliği ve aşk yoğunluğunu diğer iki kitap da bulamadım..Serinin ikinci kitabı  Gül ve Diken'in konusu da güzeldi özellikle kötü ikizin hakettiğini bulması çok hoşuma gitmişti.



Bu iki kitapda da dikkat çekmeyen çekingen bir karakter vardı Violet'in samimi arkadaşı..Onun gibi kitap kurdu. Fakat kendine güven duymayan kimse ile yüz yüze konuşamayan bir genç kız. Üstünde hep bol kıyafetler olan paspal Lady Eliza Hammond..Violet'in sırdaşı dostu..Yıllardır birine çok aşıktır...Lord Christopher Winter...




Namı diğer Kit... Yakışıklı ve karizmatik Dükümüz Adrian Winter'in kardeşi..Sorumsuz kendini beğenmiş ne yaptığına karar veremeyen yakışıklı karizmatik Kit Winter..


Hikayenin başladığı zamanlar da Violet dört çocuk sahibi güzel bir düşes. Adrian ile çok mutlu huzurlu bir hayatı var. Diğer cadı ikiz Jeannette'nin Darragh ile mutlu bir evliliği vardı..Ve Eliza artık Kit'e aşık olmaktan vazgeçmişti veya o öyle sanıyordu...

Eliza'nın hasis ve aksi teyzesi ölüp de mirasını oğlu yerine Eliza'ya bırakması ile bir anda gündemde öne çıkmıştı genç kız..tabii ki para avcısı erkeklerin de gündemine girmişti. O tarihte yurt dışından  yeni dönen Kit'ten Violet yardım ister. Tek dostunun para avcıları tarafından suistimal edilmememesi ve sosyeteye uyum sağlayabilmesi için Kit'den ona bir takım ders?? vermesini rica eder..

Sevgili yengesini kırmak istemeyen Kitt bunu kabul eder ve dersler başlar tabii ki...

Önce Eliza'nın dış görünüşü değiştirilecektir..Bu kısmı okurken aklıma My Fair Lady geldi hemen. En sevdiğim temalardan olduğu için bur kısımlar çok hoşuma gitti...
Şimdiye kadar o pısırık silik genç kız adeta çiçek gibi açarak güzelleşir ve bir anda sosyetinin en gözde erkeklerinin ilgi odağı haline gelir.Muhteşem bir silkiniştir bu genç kız için..Ve Kitt'de farkına varır Eliza'yı ama o şişmiş egosu başına iş açacaktır.

Derken Eliza daha başka şeylerde öğrenmek ister...Mesela şimdiye kadar hiç öpülmemiştir?!!..Gibi şeyler tam anlamı ile ateş ile barut misali...

Kötü bir hikaye değildi ama bence yazar Barbara Cartland  gibi bir yazardan esinlenmemiş bu hikayede veye yazarken biraz sıkılmış sanki. Daha değişik bir kurgu ve duygusal bir roman beklerekn bu son biraz yavan sıradan oldu gibi geldi..Yine de okurken oldukça zevk alabilirsiniz..Okurken eğlenebilirsiniz...
Özellikle historical severlerin beğeneceği bir hikaye...

,

Trap Trilogy 
1. The Husband Trap (2006) Kollarımdaki Yabancı
2. The Wife Trap (2006) Gül ve Diken
3. The Wedding Trap (2006)  Geceyarısı Tutkusu 







20 Ocak 2014 Pazartesi

Gecemi Aydınlat-Lisa Kleypas



Kitap Adı :Gecemi Aydınlat
Yazar       : Lisa Kleypas
Orjinal Adı: Tempt Me At Twilight
Goodreads Puanı :5/4,14
Puanım : 5/5+++++


                            Çok özlemişim bu ne kalem gücü böyle. Kitabın nasıl akıp gittiğini anlamadım bile.uçurdu resmen beni..Ne diyebilirm 2014 yılının en güzel kitaplarından olmaya aday şimdiden..Yazarı okumayı o kadar çok özlemişim ki...İçime sindire sindire okumaya çalıştımsa da bitti  yine de..
                            Wallflower Serisinden sonra okunması gereken bir seri Hathaway Serisi yayınevi yazarın çok sevildiğini anladıktan Benimle Kal'ı yayınladıktan sonra Wallflower serisinin ilk kitabı O Yaz'ı yayınlamaya başladı ve hatasını anladı ama Wallfower serisinin son kitabını hala daha yayınlamadı çünkü bir Hathaway Serisinden bir Wallflower serisinden yayınlıyorlar..

Lisa Kleypas'ı ilk bu seri ile tanıdım ilk Benimle Kal'ı okuduktan sonra yayınevi uzun süre yazarın kitabını yayınlamamışrı ve ben unutulmaz Cam Rohen ve Amelia Hataway'ı çok sevmiştim. Sonra serinin ikici kitabında Hathaway'ların nearin çiçeği Win ile ailedeki diğer çingene damat Merripen'in hikayesinden sonra sıra geldi Poppy Hathaway ile Harry Rutledge'in hikayesine..
Bu hikayede sevgi dolu bir genç bir kız olan Poppy ile gizemli otel sahibi Harry Rutledge'in karşılaşmaları oldukça sıradışıdı...Bu karşılaşmalarında Hary'nin onu istediğine karar vermesi bir kaç dakikasını alacaktır ve işe girişecektir. Çünkü o eylem adamıdır. Hayatında duyguların yeri yoktur olmamıştır.Sevgisiz ve yalnız bir çocukluk annesinden küçük yaşta ayrılmak zorunda kalması babasının onunla hiç ilgilenmemesi onda tamiri imkansız  bir yaraya yol açmıştır.İçinde hissettiği sevgiye olan açlığını deyim yerinde isi çılgın gibi çalışarak plan yaparak gidermeye çalışmaktadır. Çoğunlukla uyku bile uyuyamamakta uykuda geçirlen vakiti boşa geçen zaman olarak görmekte işte bu yüzden hayatında sevgiye,duyguya yer yoktur olmayacaktır. Yapması gerekeni yapmak sorunu halletmek vardır onun yapısında . Poppy'yi istediğine karar vermesi belki bu alışkanlık ile karar verilmiş olsa da ondan çok etkilenmiştir..Evlilik  zamanı geldiğine karar verdiğinde de  Poppy'nin fikrini bile sormaya gerek görmemiştir.

Poppy ise bir kaç senedir kendisini neredeyse nişanlı gibi gördüğü Michael Bayning ile görüşmektedir ama iş bir türlü ciddiyete dökülememektedir..Çünkü genç adam geleneklere son derece bağlı asla babasının sözünden çıkmayı düşünmeyen sığ karakterde biridir..Kibirli babası da  Poppy ile evlenmesine hiç de sıcak bakmamaktadır.
Bunları öğrenen Harry ise bu andan itibaren  olaya müdahale eder ve Michael ile evlenmelerine mani olacak hamleyi yapar..Sonuç ölümcüldür Poopy ya Harry ile evlenip şansını deneyecek ya da bu meydana gelen skandal yüzünden hiç evlenememeyecektir..
Üstelik Harry'nin yaptığı hamleyi evlenmesine bir kaç saat kala öğrenecektir. Bir de romanda Poppy'yi seven koruyan büyük bir ailesi sıra dışı Cam Rohan ve  Merripen enişteleri kayıtsızlık maskesine bürünmüş bir ağabeyi vardı. Harry'ye kelimenin tam anlamı le kök söktürseler de onu yıldıramadılar..Çünkü Harry ne olursa olsun Poopy'yi bırakmaya niyeti yoktu. Bu kararlılığı beni çok etkiledi. Bazı yerlerde çok kızsam da bu kararlılık etkileyici idi...Aile olmanın güzelliğini sonuna kadar hissettiren bir roman idi. Öyle aile olmanın,sevginin sevilmenin ne demek olduğunu bilemeyen Harry'yi bile içine alacak büyük bir sevgi yumağı vardı romanda. 
Vee gelecek hikayemizin ipucu kızların şaperonu  Catherine Marks ile Hataway ailesinin uçarı ağabeyi Leo'nun hikayesi. Bu gizemli kadın hakkında çok önemli  bilgiler vardı romanda ve bu ikili arasındaki çekişme ve zıtlaşma bir anda müthiş bir çekime dönüşmüştü...
Serinin Dördüncü kitabı bu ikiliye ait. Umarım okumak için çok beklememiz gerekmez..
Tavsiye edermiyim?!! Evet şiddetle tavsiye ederim..Historical özellikle Regency dönemini seviyorsanız. kaçırmayın derim...


Hathaways Serisi
1. Mine Till Midnight (2007) Benimle Kal
2. Seduce Me At Sunrise (2008) Vazgeçmem Senden
3. Tempt Me at Twilight (2009) Gecemi Aydınlat
4. Married By Morning (2010)
5. Love In The Afternoon (2010)



18 Ocak 2014 Cumartesi

Çapkınlığın Bedeli-Julia Justiss

Kitabın Adı: Çapkınlığın Bedeli
Yazar Adı : Julia Justiss
Orjinal Adı : The Rake To Redeem Her
Goodreads Puanı :5/3,62
Puanım 5/4






Güzel bir kitap idi ama başlarda biraz durağan geldi bana..Genel olarak etkileyici bir hikaye idi. The Ransleigh Rogues serisinin ikinci kitabı idi. İlk kitapda kuzen Max Ransleigh'in hikayesi vardı diplomatik kariyerinin bitmesine sebep Elodie Lefevre ile kuzeni Will Ransleigh'in hikayesi idi.
Will Ransleigh'in hayatı çok çetin geçmişti. Gayri meşru bir çocuk olması nedeni ile amcası tarafından bulununcaya kadar açlık ile mücadele etmiş ; annesi gözlerinin önünde ölmüş bir çocuktu. Amcası onu bulup aileye getirdikten sonra kuzenleri Alaistair ve Max ile çok çabuk adapte olamamış Max'in sayesinde uyum göstermişti. Kuzenleri özellikle Max için yapamayacağı yoktu.
İşte bu yüzden onun kariyerinin bitmesine sebep olan kadını bulup İngiltere'ye getirmeye tanık sandalyesine oturtmaya oldukça kararlı idi.
Hemen işe koyularak onun izini Viyana'da  bulur...Karşılaştığı kadın çok akıllı sıra dışı sade güzellikte bir kadın olması , çok zeki  çevresine uyum yeteneğine hayran olur.Aralarında muazzam bir çekim oluşur...
Max'in kariyerinin bitmesine sebep olan Elodie bu durumdan hep vicdan azabı çekerek üzülmüştür. Çünkü Max gerçekte ona yardım etmeye çalışmış Elodie ise ona yeteri kadar güvenmediğinden bu yardımı es geçmiştir.
Fakat yaptığı tercih ise ona çok pahalıya mal olmuştur.
İşte bu şartlarda karşılaşmaları ile Will'in onu İngiltere'ye götürüp tanıklık yapma teklifini Parise'de uğramalarını şart koşarak kabul eder.Haftalarca süren yolculukta Elodie'nin peşinde olan adamları da atlatmaları gerekecektir. Bu yolculuk sırasında birbirlerine güvenmeleri gerektiğini anlarlar ve aralarındaki çekim ise gittikçe artmaktadır..
Will ise bu sıradışı kadının etkisi altına gün geçtikçe daha çok girmekte İngiltere'ye onu götürmekte eski heves kalmamıştır.
Güzel bir romandı..Historical ve Regency dönemini ,seviyorsanız bu romanı da seveceksiniz....



The Ransleigh Rogues Serisi :

1. Kötü Şöhretin Bedeli (The Rake to Ruin Her )
2. Çapkınlığın Bedeli (The Rake to Redeem Her  )


13 Ocak 2014 Pazartesi

Shanna-Kathleen E. Woodiwiss




Kitap Adı :  Shanna
Yazar Adı:  Kathleen E.Woodiwiss
Orjinal Adı : Shanna
Goodreads Puanı:5/4,07
Puanım : 5/5
Sayfa Sayısı :686


Kathleen E.Woodiwiss için  en iyi historical yazarlarından diye bahsetmek onu hafife almaktır bence..
Shanna yazarın okuduğum beşinci kitabı her kitabını severek okudum..Şimdiye kadar okuduğum kitaplarında kadın kahramanlarını çok sevmiştim ama bu hikayedeki kadın karakter beni sinir etti..
Şimdiye kadar İhtiras Çiçekleri'nden Brandon Kurt ve Kumru'dan da Wulfgar beni illet etmişti..Shanna'nın şımarıklıkları kaprisleri ile tahammül sınırlarımı çok zorladı..

Fakat Shanna'daki erkek kahraman onun tam zıddı idi.Kimilerimizin ''Salak'' diyebileceği kadar yüce gönüllü bir adamdı. Shanna'nın ana fikri bence sevdiği kadını sevgisi ile yola getirdi diyebiliriz..

Ruark Beauchamp'ı yazarın diğer erkek kahramanlarından daha çok sevdim..Evet diğer erkek karakterleri çok etkileyici alfa karakterlerdi ama Ruarke bambaşka idi  Yazar bu karakteri gerçeğe yakın şekilde  kusursuz bir şekilde yaratmış idi...Engin sabrı,yakışıklılığı,karizması,becerikliliği,sadakati  ile sanırım böyle erkek karakteri beğenmeyecek kadın yoktur..Shanna ona defalarca ihanet etmesine rağmen onu her zaman affederek bağrına bastı.. Onu sevmekten,korumaktan  hiç vazgeçmedi...Aşkı bazı yerlerde şiir gibi hissettirdi,tutkusu ile yaktı..Shanna'nın gözündeki perdenin inmesini bekledi..Sadece bu karakterin büyüleyici özelliği için bile bence okunmalı bu roman..

Fakat yazar hikayeyi bence daha önce bitirebilecek iken sanki uzatmış gibi geldi bana. Fakat yine de romanı severek okudum..Kah kızdım,kah güldüm,heyecanlandım ama hikayeye bayıldım. Tam da 18 Yüzyılda geçen egzotik bir romandı. Korsan, gemi temalarını seven arkadaşlarım bu hikayeyi bence çok sevecekler..

Hikaye 1749 Yılı soğuk bir Kasım gecesinde başlıyor. Shanna Trahern evlenmesini çok isteyen babasının baskıları sonucunda hem babasının baskısını bertaraf etmek,hem de özgürlüğü ve rahatından olmamak için kendisine uygun kocayı Newgate Hapishanesinde bulmaya karar verir..

Bulduğu uygun koca ise işlemediği bir cinayet üstünde kalan idama mahkum edilen Ruarke Beauchamp'ı seçer. Onunla evlenerek hem soyadını alacak babasının isteğini yapmış olacak idam edildiğinde de bu kocadan kurtulmuş olacaktır. Fakat bu adamı ikna etmek için bir gece onunla olmayı kabul eder. Fakat bunu yapmaya niyeti hiç yoktur. Bir yolunu da bularak kocasını bırakarak babasının yanına kaçar.

Ama hesap etmediği bir şey vardır Ruarke'in ne kadar kararlı , inatçı olduğu ve babasının aç gözlü adamı Raston'un adam veya köle  bulmayı Newgate hapishanesinden yapmasıdır.

İşte bu yüzden evine geri dönerken kocasıda geminin  ambar bölümünde onunla birlikte yolculuk etmektedir.
Evine döndükten sonra babasını evlenip kocasının öldüğüne inandırır. Fakat Orlan Trahern ne kadar zayıf bir baba ise o kadar iyi bir iş adamı idi. Ruarke'i ilk gördüğünde onun diğer gelen kölelerinden  farklı olduğunu anlar ve onunla çalışmaya başlar. Ruarke aklı,zekası ve becerikliliği ile  onu gözüne girer. Ona kısa sürede büyük paralar kazandırmaya başlar ve sonunda Shanna ile hesaplaşmaya karar verir..

Shanna öldüğü sandığı kocasını karşısında bulunca resmen dumura uğrar neye uğradığını şaşırır..
Ruarke kocalık haklarını kullanmakta kararlıdır Shanna da ona  nasıl karşı koyacağını bilememktedir. Çünkü aralarındaki çekim ve tutku işini zorlaştırmaktadır.
Ayrıca babası onu tekrar evlendirmek istemektedir..

Özetle, Shanna etkileyici uzunluğuna rağmen tarihi mekanlarda  macera,tutku aşk temaları ile taçlandırılmış
muhteşem bir baş yapıt. Tasvirler ve anlatımları kimi arkadaşlar sıkıcı bulmuş. Ben bu düşünceye katılamıyorum çünkü aralarındaki aşkı bu tasvirleri ile yazar o kadar güzel anlatıyordu ki .. O sahneleri okurken ister istemez içim titredi..

Bazı yazarlar sayfalarca aşk sahnesi yazar ama o etkiyi bırakmaz sizde. Woodiwiss anlatımı ile romanı okurken bambaşka diyarlara gittim..
Eğer tarihsel kurguyu seviyorsanız,şöyle sağlam bir kurgu,muhteşem bir aşk okumak istiyorsanız. Bu romanı tavsiye ediyorum..

4 Ocak 2014 Cumartesi

Küçük Bir Hayal Kur - Susan Elizabeth Phillips


Kitap Adı: Küçük Bir Hayal Kur

Yazar Adı : Susan Elizabeth Phillips

Orjinal Adı: Dream A Little Dream

Goodreads Puanı : 5/4,16 

Puanım : 5/5

Vay be ne kitap,ne yazar,SEP senin kurgu gücüne bana yaşattırdıklarına hayranım..Böyle duygu yoğunluğunu yaşattırmak her yazara nasip olmaz.Chicago Stars  serisinin 4. kitabında iki yaralı yürek ve bir o kadar umutsuz iki kişinin yolları kesişmesi.Bu kitapta da iki çiftin hikayesi vardı. Kurgu ve kalem gücünün ortaya çıktığı bir kitap. Öyle ki elinize alıyorsunuz bırakamıyorsunuz. Dünya ile ilişkinizi kesiyorsunuz...O satırlar aktı aktı gitti hiç bitmesin istedim.Şimdi serinin gelecek kitabını beklemek kalıyor yine maalesef.Kısaca Karısını ve çocuğunu kaybeden bir adamın trajik öyküsü ile beş yaşındaki oğluna sağlığına kavuşturmak iyi bir yaşam sunmak için ruhunu şeytana bile satmaya göze almış çaresiz bir kadın..Diğer çiftimiz de ise kasabanın yakışıklı rahibine umutsuzca yıllardır aşık olan bir genç kadın ve onun farkında olmayan bir adam..Kendini rahip olmaya değer bulmayan yakışıklı bir rahip..Bu iki erkek de kardeş biri yıllar önce çok sevdiği karısı ve oğlunu bir sarhoş sürüye kurban eden bir genç adam Gabe Bonner önceki kitapdaki erkek karaktermiz Cal Bonner'in kardeşi. Yaşam gücü umudunu kaybetmiş ruhu ölmüştür. Hikayemizin diğer erkek kahramanı Ethan Bonner Gabe'in kardeşi kadınlara olan arzusu ile mesleği arasında sıkışmış bir rahip. Devamlı şekilde Tanrı ile konuşuyor içinden. Burnunun dibindeki çocukluk arkadaşı ve sekreteri Kristy Brown'un farkında bile değildi. Ona yıllardır aşık olan Kristy çaresizlik içinde idi..Taa ki Rachel Stone ile geçici bir süre aynı evi paylaşana kadar..Kristy'i kendine getirip cesaretlendirir..Onun kendisini yeniden yaratmasına vesile olur.Rachel Stone'ın kocası sözde bir din adamı olan bir dolandırıcı idi.Bağnazlık derecesinde dinci ve saplantılı bir adamdı.Sözde vakıf adına insanlardan para toplayıp onları aldatıyordu..Bir gün insanları din kispesi ile dolandırdığı ortaya çıktıktan sonra  kaçarken uçak kazası geçirerek ölmüş Rachel'e büyük bir borç bırakmıştı. Tüm mal varlığı her şeyi elinden alınmış büyük bir yoksulluk çekiyor oğlunu zatürreden neredeyse kaybediyordu.Tek umudu kalmıştı kocasının bulunamayan  kayıp  milyon doları bulmak. O yüzden yaşadığı kasabaya geri dönmek zorunda idi.İşte bu şartlarda Gabe Bonner ile yolları kesişir. Kasabalı yapılan dolandırıcılık yüzünden onu istemeyip dışlamıştır.Müthiş bir duygu sağanağı vardı bazı bölümlerde . Muhakkak okumalsınız...Kesinlikle tavsiye ederim...


3 Ocak 2014 Cuma

İçimdeki Fırtına - Rosemary Rogers



Kitap Adı: İçimdeki Fırtına
Yazar Adı : Rosemary Rogers
Orjianl Adı : The Wildest Heart
Goodreads Puanı : 5/3,82
Puanım 5/4

Offff be ne romandı...Şoklardayım..Uzun zamandır okuduğum en sert roman..Tarihsel ve romantik bir kitap okumayı hedefliyorsanız bu kitaptan uzak durun. Çok acı var bu romanda. Beni sevdiğim bir tarz değildi.Yıllar önce Lesley Pearse''in bir kitabı Beni hatırla romanını hatırlattı bana..Bu kadar sert bulmama elimden fırlatıp atma isteğime karşın elimden de bırakamadım.
Her zaman toz pembe romanlar okumayacağız  kabul ama bu kadar da sert romanı her okuyucu okuyamaz..Bunu kabul edelim..Tavsiye eder miyim?!!! Biraz düşünürüm. Bu kitabı elinize almadan önce her türlü acıya,tecavüze,cinsel istismara hazır olun..Tam da bu temalar bol miktarda var romanda..
Romanın sonunda hiç tahmin edemediğim bir son vardı. Hele bir kadın vardı ki onun düşmanlıktaki sınırsız hayal gücüne hem hayran oldum hem de nefret ettim..
Böylesi güçlü bir kurgu fakat çok fazla cinsel istismarın olduğu kitabı her şeye rağmen okumak istiyorsanız sinirleriniz ve dayanma gücünüz biraz sağlam olmalı.Bu kitabı okurken şoklardan şoklara ne kadar girersem gireyim yazarın kalemini çok beğendim. Çok etkilendim.Ara sıra böyle deyim yerinde ise tokat atan cinsinden kitap okumak isterim..

Rowena Dangerfield onu istemeyen bir anne   kanun kaçağı bir babaya sahipti. Onu yetiştiren dedesi idi. Dedesi öldükten sonra da annesinin yanına geri dönmek zorunda kalır.Başta onu istemeyen üvey babasının tecavüzüne uğrar ve bu Amerika'ya babasının yanına dönünceye kadar d devam eder. Zaten annesi onu bir an önce başından atmanın yolunu aramaktadır .Babasından kalan büyük mirasa sahip olmak için Amerika'ya gider. Yaşadığı hayatı geri bırakmak için tam da büyük bir fırsattır bu. 
babasına gelince yaşadığı topraklarda ki kan davasına son vermek için delice merak ettiği kızından medet ummaktadır. Kızının annesini hiç sevmemiş ayarllanan bu evlilikten bir evlat sahibi olduktan sonra karısınıı peşini  bırakmıştır.Onun tek sevdiği kadın vardır herkesin her şeyin yıkımına sebep olan Elena Kordes onun ne kadar kinci bir kadın olduğunu bile bile sevmekten vazgeçmemiş kan davasına sebep olsada onu sevmekten asla vazgeçmemiştir.
Guy Dangerfield'in bir de ortağı vardır Todd Shannon kesinlikle bu kan davasının baş aktörlerinden dir. Guy'in ortağı olduğu  SD malikanesini ve  topraklarını sadece kendine istemektedir. Rowena  ortağı ile tanıştıktan sonra işinin hiç kolay olmadığını anlamıştır. Todd Shannon önce onu sindirmeye çaılşır,sonra da kendisi ile evlenmesi için baskı yapmaya başlar. Rowena'ya tek kişi yardımcı olamaya çalışır Todd Shannon'un varisi Mark Shannon..
Roena'yı bu kadar karışık olayların içinde tek kişi hem etkiler hem kendinden nefret ettiren kişi ise Lucas Cordes idi...Romandaki kilit karakter Lucas idi..Herşeyden hem haberi olup hem de bir şey bilmeyen karakter.. Yarı Apaçi olan bu genç adam annesine ölümcül derece de bağlı Todd Shannon'dan da nefret edip ondan intikam almaya çalışan bir savaşçı idi..

Çok etkilendim okurken..Çok sinirlendim,şaşırdım,dehşete uğradım..Ama elimden de bırakamadım. Sağlam sinirlere sahipseniz tavsiyemdir...


31 Aralık 2013 Salı

2013 Yılında Bende İz Bırakanlar Kitaplardan Bazıları





2013 Yılında da birbirinden güzel kitaplar okudum. İlk defa okuduğum yazarlar oldu sevdiğim yazarları okudum.Bu yıl Goodreads'te yaptığım kayıtlara göre 183 kitap okumuşum..Eh 175 kitabı hedef belirlemiştim aşmışım hedefimi..Gelecek yıla 200 Kitap hedefliyorum umarım hedefime ulaşırım.

Gelelim okuduklarım içinde beni en çok etkileyen kitaplara..

Bazı kitapları okurken büyük hayal kırıklığı yaşadıkları oldu,beni çok mutlu eden kitaplar oldu.

2013 Yılında tanıştığım yazarlardan biri Linda Giilard ikinci şans temalarını işleyen bir yazar idi Aşkın Büyülü Mucizesi ve Yüregimdeki Kıvılcım kitaplarını çok severek okudum..

2013 Yılında tanıdığım diğer yazar Jeffrey Archer idi.Son Yargı ve Kane ve Abel kitaplarını okumak bence büyük bir ayrıcalık..Yazarın kalemi o kadar güçlü ki okurken elinizden bırakamıyorsunuz.

Son Yargı biraz Alexandra Dumas'ın  Monte Kristo Kontu'nu andırsa da harika bir kitap idi benim için.Özellikle Kane ve Abel birbirine düşman iki adamın hikayesi ve bibirlerine aşık olan çocuklarının aşkı da vardı.Müthişti..

Benim için 2013 yılı Nora Roberts'i keşfetme yılı da oldu.Bataklıkta Gece Yarısı,Alacakaranlık,Nehrin Sonu,Aşk Sığınağı,Yarın ve Daima,Gizemli Komşu,Aşkın Senfonisi,çok zevk alarak okuduğum kitaplar oldu.Fakat yazarın eski kitaplarındaki tat bambaşka bunu belirtmeliyim..


Vee Linda Howard Allahım o ne kitap ne duygu sağanağı idi..Kitabı okumadım yaşadım adeta.Bmbaşka bir yazar bence. Bu yıl tanıdığım yazarlardan Sylvia Day,Evangile Collins beni ters köşeye yatırdı adeta..Bu iki yazarın kitaplarını bu kadar sevebileceğimi bilmiyordum..Özellikle Sylvia Day'in historicallerinin müptelası oldum..Bir yazar daha var çok etkilendiğim ve okurken hiç bitmesini istemediğim bir kitap Pencereme Aşk Kondu Lavyrle Spencer'in yazdığı bu romanı okurken yaşadım adeta.İkinci Dünya Savaşının hemen öncesinde basit sıradan insanların destanlaşan hikayeleri..Kurgu,aşk,aile bağları,çocuk sevgisi,açlık,iktidar hırs müthiş güzel bir şekilde harmanlanmış..İşte diyorum ben böyle ayakları yere sağlam basan içinde her şey olan hikayeleri seviyorum..Hem dram,hem romans severleri çok memnun edecek bir hikaye bu bence..

Herkesin kitaplığında olması gereken bir kitap bence..

Veee çok geç tanıştığım Zülfü Livaneli..Seranad..Allahım ben bu kiatbı nasıl bu kadar geciktirdim dedim kendi kendime. Okurken yazdıı tarihi yaşıyorsunuz,sorguluyorsunuz,düşünüyorsunuz..Sanırım en beğendiğim romanlardan biri de Serenad idi..Bu kitabı okumak okumak gerekiyor. Tam bir baş ucu kitabı bence..

Veee Eren Erdem'im Devrim Ayetleri kitabından söz etmeden geçemeyeceğim.Kısaca Ezber Bozan bir kitap..Okunmaya değer..

Bu yıl tanıdığım bir yazar da Karen Rose vardı Bana Aitsin,Anlatacak Kimse Kalmadı romanlarıının tadı damağımda kaldı, Gerçekten de okunmaya değer bir yazar bence.yazar aşk,polisiye,macera,gerilim ile işlediği muhteşem bir yazar bence..


Robyn Carr onu da bu yıl tanıdım tam yirmi kitaplık Virgin River Serisi'nin Aşk Yeniden,Dağ Kulübesi kitapları bence çok güzel okunmaya değerdi...Bu iki roman da ikinci şans temalarına bayıldım..Her şeye yeniden başlamak ummadığın zamanda gelen aşkın fısıltısı ile taçlandırılmıştı..

Bu yıl yeni tanıdığım yazarlar beni daha çok etkiledi aslında.Muhteşem kitaplar okudum bana getrisi olan kitaplar olduğu gibi büyük hayal kırıklığı ile okuduklarımda vardı..Elimde 2013 yılnda çıkıp da hala daha okuyamadıklarım da var. O kadar çok kitap çıktı ki..Yetişmek mümkün olmuyor.
Yeni gelen 2014 yılında da daha kaliteli öğretici,sorgulayıcı,okuması zevkli kaliteli kitapların daha çok olması dileği ile...Herkese mutlu bol kitaplı yıllar...




30 Aralık 2013 Pazartesi

Arzulanan Kadın - Sylvia DAY



Kitap Adı : Arzulanan Kadın
Yazar Adı : Sylvia Day
Orjinal Adı : Ask For İt
Goodreads Puanı : 5/3,81
Puanım : 5/4,5


Sylvia Day 2013 yılında tanıdığım yazarlardan. Yazarı tanımak benim için bir sürpriz oldu aslında çünkü kaleminden bu kadar zevk alacağımı beklemiyordum..Doğan Kitap'dan çıkmış olan Crossfire Serisini henüz okumadım çevirinin kötü olduğunu duyduğum için bu konu da kararsızım. Pegasus Yayınevi'nden çıkan Historical kitaplarının tiryakisi oldum.


Her kitabını okuyuşumda  beni bambaşka diyarlara götürüyor.Aşk sahnelerini her ne kadar çoğumuzun cüretkar bulacağı düzeyde yazsa da yazarın yansıttığı aşkı okumayı çok seviyorum.
Buna ek olarak da bu kitap dört kitaplık Goergian Serisi 1714-1830 dönemlerinde geçiyor. Casusluk Tarih Tomans,Tutku,Erotizm temaları ile işlenmiş.
Yazar aşk ile tutkuyu çok iyi harmanlıyor ve kalemi çok etkili. Bu okuduğum üçüncü kitabı konu ve tema bakımından çok zengin.

Özellikle belirtmek istediğim  roman ve filmlerde cüretkar aşk sahnelerinden hoşlanmıyorsanız bu yazara hiç yaklaşmayın derim. Çünkü bu romanda son zamanlar da moda olan tipte olmasa sa oldukça cüretkar sahneler var. Fakat bu sahneler de sapkınlık yok sadece çok cüretkar, romanda sahiplenici bir aşk da var. Kıskanan erkek ve kadın var. Üçüncü şahıs ile paylaşım yok.Zaten o tipte bir kitap olsa kitabın yanına bile yaklaşmazdım.


Kitabın Konusu :

Lady Elizabeth Hawthorne nişanlısı Marcus Asford'u dört yıl önce apansız terk ederek bir başka erkek ile apar topar evlenmişti. Marcus o olaydan sonra ülkeyi terk eder. Babası ölünceye kadar da dönmez..Ayrıca Kraliyet için çalışan gizli bir teşkilat için de çalışmaya başlamıştır. Elizabeth'in onu terk etmesinden dört yıl sonra dönmüştür ülkeye. Onun kocasını bir yıl önce öldürüldüğünü de öğrenir. Teşkilattaki şefi  Elizabeth koruması için onu görevlendirmek ister fakat geçmişlerini öğrenince başka birisini görevlendirmek isterse de
Marcus şefini ikna eder.
Lord Hawthorne katillerini bulmak ve Elizabeth'i koruma görevlerini üstlenir. Dört yıl önce Elizabeth tarafından terk edilmiş olmasının acısını içinden atamamış ve nedenini öğrenememiştir.O yüzden onunla aynı ülkede kalamamış  onun başka bir erkekle olmasını kesinlikle kabullenememiş bu durum ona büyük bir acı vermiş onu içinde saplantı haline getirmiştir..
İşte onu korurken bu eski hesaplaşmayı da Elizabeth ile yaparak ondan hesap sormayı ondan acımasızca intikam almayı hedeflemiş ve ona olan ihtiyacını gidermeyi hedeflemesi aralarındaki cinsel gerilimin etkisi ile de birbirlerine daha da fazla bağlanırlar..Öyle ki birbirlerinden denedikleri halde kopamazlar.

Özellikle Elizabeth Marcus'dan sonra evlendiği eşi ile çok da tutkulu olmayan bir evliliği paylaştıktan sonra Marcus ile bu tip beraberlik yaşaması onu alt üst eder.
Her şey karma karışık olur. Bir yandan yaşadıkları tutkulu ilişki,bir yandan da Elizabath'n peşine düşen kişilerin kararlılığı ile durum ölüm-kalım savaşına dönüşür. Bu tehlikeli durum ile birbirlerine ya güvenecekler ya da durum daha da vahim olaylara neden olacaktır.

Çok güzel bir hikaye idi. Baştan itibaren katilin kim olduğunu az çok tahmin etsemde okurken büyük bir zevk ve heyecan ile okudum. Şimdi merakla serinin ikinci kitabını bekliyorum.Tavsiyemdir..


Georgian
1. Ask For It (2006) Arzulanan Kadın
2. Passion for the Game (2007)
3. A Passion for Him (2007)
4. Don't Tempt Me (2008)






24 Aralık 2013 Salı

Unutulmaz Öpücük-Teresa Medeiros


Kitabın Adı : Unutulmaz Öpücük

Yazar Adı : Teresa Medeiros
Orijinal Adı : Remember A Kiss 
Goodredas Puanı : 5/3,92
Puanım :5/4


İki kitaplık bir seri olan Fairlight Serisinin ilk kitabı Unutulmaz Öpücük'te Laura ikinci kitap da ise Lottie Fairlight'ın hikayesi...



Terasa Medeirous'un anlatım gücünü çok seviyorum.. Güllerin Fısıltısı kitabından sonra bence bu hikaye okuduğum en duygusal hikayesi idi.

Fakat romanın anlatımından mı ? Çeviriden mi bilemiyorum ama hikayeye başlarda bir türlü giremedim.
Bazı okur yorumlarından okuduğum kadarı ile kahramanların birbirlerine özellikle karı-koca oldukları bölümlerde siz demelerini yadırgamışlar ama benim hiç tuhafıma gitmediği gibi hoşuma  gitti.


Hala daha hissetmenin duyumsamaktan daha çok sıcak olduğunda ısrarcıyım...Çevirmenlerin bu kelimedeki ısrarlarını anlayabilmiş değilim.



Kitabın konusunu çok beğendim. Yer yer mizah, romantik, duygusallığın ön plana çıktığı sahneleri vardı. Bazıları Sıcak Sever,Bazıları Ateşli Sever kitapları yazarın daha çok hafif duygusal bulduğum kitapları idi.. Asıl favorim Güllerin Fısıltısı Unutulmaz Öpücük'de bu kuralımı bozamadı..Hikayenin sonlarına doğru duygusallığın ve romantizmin zirve yaptığı sahneler vardı . Bir de roman da başka bir çiftimiz daha vardı o çiftin hikayesi de güzeldi.



Bazı yerlerini özellikle başlarını durağan bulsam da sonradan hikaye beni içine çektikten sonra okurken oldukça zevk alarak okudum.Bu roman bana nedense Elizbeth Boyle'nin Mektubumu Aldın mı? kitabını çok anımsattı



Romanımızın kadın karakteri Laura Fairleigh anne ve babasını kaybettikten sonra Elanor Harlow'un koruması ile kendine ve kardeşlerine bir yuva olan Arden Malikanesini elinde tutabilmek için evlenmesi gerekiyordu. Yedi yıl birlikte yaşadığı Elanor Harlow'un sabık oğlu Devonbrooke Dükü Sterling Harlow'a annesinin ölümünü bildiren mektubu yazarken onun malikane ile ilgilenebileceğini aklından bile geçirmemişti.



Sterling Harlow sevgi dolu bir çocuktan alaycı taş kalpli bir adama nasıl dönüştü? O hep pencere önünde annesinin kendisini geri almasını bekleyen bir çocuk idi aslında. Babasının kumar borcu yüzünden varisi olmayan amcasına adeta satılarak verilmesi onun  kalbini taşlaştırmıştı adeta. Yedi yaşında  iken kendisini satan anne ve babasını görmeyi red etti. Annesinin mektuplarını okumadı bile. Zengin bir asilzade olmanın tüm nimetlerinden faydalanırken yüreği çölde kalan susuz biri gibi adeta sevgiye açtı. Bu eksikliğini alaycılık,taş kalplilik ve ona deli divane olan kadınlarıı yürkelerini çalarak kapatmaya çalışıyordu. Bu sert zırhı bir papaz kızının da delmesi manidardı..



Annesinin ölümünü haber aldıktan sonra çocukluğunun geçtiği Arden Malikanesi'ne gitmeye karar veren Sterling yolda geçireceği ufak bir kaza sonucunda hafızasını kaybedeceğini hesaba katmamıştı..Malikaneyi elinde tutabilmek bir an önce evlenmesi gerektiğini düşünen Laura ilk defa kendisi için birini ister. O da kendinden geçmiş halde yatan genç bir adamı..7.Devonbrooke Dükü Sterling Harlow...



İkisi de olduklarından daha değişik şartlarda karşılaştılar birbirlerini öylesine etkilediler ki karşılaşmalarından önceki hallerine dönmeleri ne yazık ki mümkün değildi..

Güzel bir hikaye idi başları hariç her satırını severek okudum..Historical severler özellikle yazarı sevenler çok sevecekler...

Fairleigh Sisters
1. A Kiss to Remember (2001) Unutulmaz Öpücük
2. One Night of Scandal (2003)

21 Aralık 2013 Cumartesi

Haz Şövalyesi - Margaret Mallory



Kitabın Adı : Arzu Şövalyesi
Yazar Adı : Margaret Mallory
Orjinal Adı :  Knight of Pleasure
Goodreads Puanı: 5/3,99
Puanım 5/4

Margaret Mallory'nin okuduğum ikinci kitabı Haz Şövalyesi.Üç kitaplık serinin ikinci kitabı.Bu seri V.Henry Zamanında geçiyor.Yüzyıl savaşları zamanında geçen bu roman Orta Çağ temaları entrikalar içinde güzel bir romantik aşk vardı..
Serinin adı Kralın Adamları. İLk Romanda William Fitzalan'ın hikayesini okumuştuk.İkinci romanda da uçarı kardeşi Sir Stephen Carleton'un serüveni.Kadın kahramanımız ise Lady İsobel Hume .
Oldukça akıcı bir kalemi var yazarın bence. Hiç sıkılmadan okuduğum gibi çeviri ve editte de bir sıkıntı yaşamadım..Çok sıra dışı bir konusu olmasa da zevk alarak sıkılmadan okuduğum bir kitap oldu benim için.

Konusuna Gelince:

Leydi Isobel Hume hayatına giren  erkekler tarafından ihanete uğramıştır. Babası yüzünden çok küçük yaşta kendinden oldukça büyük olan Lord Hume ile evlendirmiştir.Fakat bu evliliğinde İsobel oldukça kötü bir ilk gece geçirmiş bu yaşadıklarını babasının bildiğini anlayarak ve bu evliliğe sebep olduğu için babasını hiç affetmemiş kocasından bir daha onunla görüşmek istemediğini belirterek onunla yüz yüze gelmekten uzak durmuştur.
Fakat yaşlı kocası öldükten sonra vaad edilen mülk ve miras ona kalmadığı gibi . Kocası da onu aldatmıştır.Tüm toprak ve mal varlığını Bartholomew Grahmn'a bırakmıştır.Çocukluğundan beri İsobal'de gözü olan bu genç adam Lord Hume'i aldatarak çocuğu olduğuna inandırarak mal varlığını ona bırakmasını sağlamıştır.

Graham İsobel'e kendisi ile evlenerek mülkünde kalabileceğini teklif etsede İsobel bunu red etmiştir.
Olaylar onu Kral V.Henry ile ittifak kurarak siyasi bir evlilik yapmaya iter. Evleneceği adam ile tanışamaya gittiğinde Sir Stephen Carleton ile tanışır önce onu evleneceği adam  zannetse de onun olmadığını kısa süre de anlar.Evleneceği adam Normandiyalı bir asilzade Philippe de Roche'dir. Fransızlara barış getirmeye ve Normandiya'nın sadakatini sağlamakta  kararlı olan Kral V.Henry  bu evliliği İsobel'e yaptırmaya istekli olsa da en ufak bir ihanet olasılığında da kendisine haber vermesini ister.

Sir Stephen Carleton ise şimdiye kadar ağabeyi William Fitzalan'ın korumasında yaşamış. Meteleksiz çapkın bir şövalyedir. İsobel'e kendisini korumasını öğretmek için kılıç öğretmeye başlar. İsobel ile karşılaştığından beri aralarındaki meydana gelen yakınlaşma ile birlikte onun siyasal bir evlilik yapacağını öğrendikten sonra kendisini mümkün olduğunca uzak tutmaya çalışır. Ama bunu başaramaz..
Aralarında ki yakınlaşma ilerledikçe birbirlerine daha çok bağlanırlar.Fakat İsobel geçmişinde hayatına giren erkekler tarafından uğradığı ihanet  ve Stephen'in geçmişi yüzünden bir türlü ona güvenemez. Sevmediği tanımadığı bir erkek ile evlenmeyi de göze alır..
Gelişen olaylar iki taraf için de karar vermesini gerektirecektir.

Ben bu hikayeyi çok sevdim açıkçası ..Historical Severlerin ve özellikle Orta Çağ severlerin bu romanı seveceklerinden eminim..




All the King's Men Serisi :
1. Knight of Desire (2009) Arzu Şövalyesi
2. Knight of Pleasure (2009) Haz Şövalyesi
3. Knight of Passion (2010)

17 Aralık 2013 Salı

Adı Aşk Olmalı-Rachel Gibson

Kitabın Adı : Adı Aşk Olmalı
Yazar          : Rachel Gibson
Orjinal Adı  : İt Must Be Love
Goodreads Puanı:5/3,80
Puanım :5/4


Romantik Komedi tarzının güzel bir örneği idi.. Çok severek okudum. Belki çok kuvvetli bir kurgusu yoktu ama kesinlikle bana çok güzel vakit geçirtti.
Tabii ki benim sevdiğim kadar sevmeyen de olabilir. Ama kesinlikle  bazen gülerek,bazen üzülerek,bazen de o romantik ortamı hissederek okudum. Polisiye teması çok kuvvetli değildi. Romanın erkek karakteri polis idi ama öyle işlenen bir cinayeti izleyen bir dedektif de değildi..
Tam da şezlongunuz da okuyabileceğiniz eğlendirici bir romandı...Sanırım bu tür kitaba çok ihtiyacım vardı o yüzden çok sevdim.
Joe Sahanahan yaralanmasından sonra başka bir birime sürülmüştü.O eski günlerine dönebilmek verilen görev onun için büyük bir fırsattı..Büyük bir tarihi kaçakçılığı araştırıyordu.Bunda da baş şüpheli Gabrielle Breedlove idi..Onu yaklaşık bir haftadır takip ediyordu ama sanırım eski formunu kaybetmiş olmalı idi..Çünkü Gabrielle onu çok kötü kıstırarak yere indirmişti..
Mecburen Joe kimliğini de açıklamak zorunda kalır ve Gabrelle'yi sorgulamak için merkeze götürür..Ve anlar ki karşısında ki bu güzeller güzeli genç kadının hiç bir şeyden haberi yok...O zaman da dikkatini Gabrielle'nin ortağına çevirir ve genç kadına muhbirlik yapmasını teklif eder hatta bunun için onu zorlar..
Yapacağı basittir Joe görünüşte Gabrielle'nin sevgilisi olacaktır.Bu pratik bir çözümdü ama zaman geçtikçe görünüşte olan yakınlık ile aralarındaki çekim gittikçe artmaya başlayacaktır..
erkek kahramanın bazen tam bir pislik olduğunu düşündüm.Gabrelle dıştan ne kadar fettan olursa olsun içi tertemiz sevdiğine çok bağlı içten bir karakterdi..
Romantik-Gerilim,Komedi tarzındaki kitapları okumayı seviyorsanız bu kitabı bence çok seveceksiniz.






12 Aralık 2013 Perşembe

Aşk Ve Savaş-Michelle Willingham

Kitap Adı :Aşk Ve Savaş
Yazarı : Michelle Willingham
Orjinal adı: Seduced by Her Highland Warrior
Goodreads Puanı : 5/3,90
Puanım :5/4,5


Michelle Willingham'ın bende ki yeri hep bambaşka olmuştur.Yazarın kalemini çok ama çok seviyorum..Özellikle orta çağ dönemini çok iyi canlandırıyor kitaplarında..Gerçeğe yakın dönemi yansıtan kitaplarda muhteşem aşkları okuyorsunuz.Diyebilirim ki yazarın tutkunu oldum. Her kitabı benim için mücevher değerinde.

Aşk ve Savaş MacKinloch Clan serisinin ikinci kitabı üç kitaplık bir seri olan bu roman da kardeşlerden Alex MacKinloch'un hikayesini işliyor. İlk romanda Bram'ın hikayesi vardı.Alex'in hikayesini ilk kitapdan da merak etmiştim çünkü kötüye giden bir evliliğinde ondan gittikçe uzaklaşan bir karısı vardı. En büyük hayali cam işlemek olan bu içine kapanık kadın kaybettiği çocuğunun acısını bu cam sanatı ile teselli oluyordu. Bu işe ruhunu katarak yaparak yapıyordu. Klanın  şefliği üzerine kalan kocası Alex'in bundan hiç haberi yoktu.O derece de birbirlerinden kopuk bir evlilikleri vardı..

Ama her şey bir saldıra da  Laren'in yaralanması ile değişmeye başlar. Birbirlerini kaybetme korkusu ile el uzatan bu genç çift sorunlarını birbirlerine sırtlarını dönerek değil de konuşarak iletişim kurarak halettmesini öğreneceklerdi.
Gerçekten de yazarın diğer romanlarına göre oldukça değişik bir konusu vardı.İlk rpmandaki Bram ve Nairna'da çocuk isteyen evli bir çift rolünde idi.
Hikayeyi oldukça sevdim bence ilk hikayeden daha iyi daha duygusal idi..Historcal severlerrin bu romanı çok seveceğinden eminim..

Şimdi üçüncü roman da Callum'un hikayesini okuyacağız. İşte ben en çok bu hikayeyi merak ediyorum zira esir düştüğü düşman kalesinde işkenc gören Callum'a orada asilzade güzel bir genç kadın yardımcı olmuş aralarında yakınlık doğmuştu..Benim favorim asıl bu hikaye....

MacKinloch Clan
1. Claimed by the Highland Warrior (2011) Özgürlüğe Hasret
2. Seduced by Her Highland Warrior (2011) Aşk ve Savaş
3. Tempted by the Highland Warrior (2012)