2 Nisan 2014 Çarşamba

Şifacının Çırağı-Melanie Dickerson




Şifacının Çırağı
Orjinal Adı : The Healer's Apprentice
Yazar         :Melanie Dickerson
Goodreads Puanı :5/3,79
Puanım                : 5/3,9



Şifacının Çırağı'nın ilk tanıtımını okuduğumda ilgimi çeken şey orta çağ romanı olması idi ve tanıtımda iddialı bir şekilde çok  romantik temalara sahip olduğunu içeriyordu. 
Doğruyu söylemek gerekirse bunun çok da doğru olacağını tahmin edemediğim gibi. Son zamanlarda okuduğum en  masalsı anlatıma sahip romantik bir kitap idi.
Yazarın anlatımını ve hayal gücünü oldukça beğendim.Biraz Hristiyanlık ve Katoliklik temaları da olsa beğendim kitabı. Ama benim istediğim kurgu derinliğine sahip değilse de hiç sıkılmadan okudum.
Özellikle Historical,Orta Çağ romanlarını seviyorsanız tam da okumak isteyeceğiniz bir kitap olabilir.

Kitabımızın kadın kahramanı Rose bir oduncu ailenin kızı olarak  Hagenheim Kalesinde bir şifacının yanında çalışmaktadır.
Gelecekte tek dileği iyi bir şifacı olmak ve kardeşlerini daha iyi şartlarda yaşamasını sağlamaktır.Yaşadığı kalenin gelecekteki Dük'ü bir yaban domuzu tarafından yaralandığında onun tedavisini üstlenmek zorunda kalır ..


Lord Hamlin ile aralarında sıra dışı bir bağ oluşur.İşin ilginç yanı Lord Hamlin'de Rose gibi hissetmektedir.
Fakat küçük yaşta Marienberg Dükünün kızı olan Leydi Salomea ile nişanlıydı.Onunla evlenebilmek için de Şövalye , büyücü Moncore'yi bulup yenmeli ve nişanlısını bulup evlenmeli idi. Çünkü nişanlısı doğduğu günden beri kayıp idi nerede olduğunu bilinmiyordu.

Rose ile ilgilenen gelecekte din adamı olması babası Hagenheim Dükü tarafından planlanmış Lord Rupert'da vardı. Fakat nedense ustası şifacı Bayan Geuscha Lord Rupert'i pek hazetmiyordu..
İki erkeğin ilgisi arasında kalan Rose'in tercihi ne olacaktı?!!
oldukça severek ve beğenerek okuduğum romantik bir kitap oldu. Masalsı,historical ve ortaçağ temaları ile süslü bir kitap okumak isterseniz bence bir deneyin..Sevebilirsiniz..


29 Mart 2014 Cumartesi

Kuzey ve Güney-Elizabeth Gaskell

Orjinal Adı : North and South
Yazar: Elizaeth Gaskell
Goodreads Puanı :5/4,12   
Puanım :5/4.5

                Uzun zamandır merak ettiğim bir yazar idi Elizabeth Gaskell özellikle Mary Barton isimli romanını merak ediyordum.Yazar ile tanışmam Kuzey ve Güney isimli romanı ile oldu.

                  İlk etap da araştırmalarımdan önce Kuzey ve Güney isimli romanın Amerika'da iç savaş zamanında geçen bir  hikaye olduğunu düşünmüştüm. Araştırmalarımdan sonra yanıldığımı anladım...Tabii ki değilmiş.

                       Kuzey ve Güney İngiltere'nin Sanayileşme Devrimini adeta zihinlere  kazıtan bir roman. O dönemi yazar o kadar güzel tasvir etmiş ki..Sizi sanayileşme devrimindeki fabrika bacaları,grevler,açlığı okurken adeta yaşıyorsunuz.. Beğendim mi? Evet çok beğendim ama şunu belirtmeden geçemiyeceğim ki roman bir aşk romanı değil..Bir dönem romanı demek daha doğru bir tanım olur.Klasik bir roman....İngiltere'nin Sanayileşme Dönemini yaşatan bir roman.

               Nedense Jane Austen'in Aşk ve Gurur'unu bana oldukça hatırlattı..Konu olarak çok olmasa da özellikle kadın karakterlerin güçlü olması. Margaret'in yaşının küçüklüğüne rağmen dayanıklılığı,metaneti insancıllığı beni kendisine hayran bıraktı. Elzabeth Gaskell'in kalemi biraz daha sert ve gerçekçi buldum.

               Tüm bu 19.yüzyıl Viktorya dönemindeki dekorda bir aşk hikayesi de okuyorsunuz.Karakterlerimiz aslında orta sınıftan..Elizabeth Gaskell'in bir özelliği sanırım yaşanan dönemi olduğu gibi yansıtmak..

             Hikaye İngiltere'nin Güney'inde Helstone Kasabası'nda başlıyor..Kadın kahramanımız Margaret Hale bu kasabada doğmuş büyümüş bir genç kız. Oradaki sakin yaşamdan sonra Milton'un kalabalığında,kargaşasında adeta kaybolur..Margaret'in babası uzun yıllar boyunca yaptığı rahiplikten yaşadığı iç hesaplaşma dolayısı ile istifa edip ailece  Ülkenin Kuzeyindeki Milton'a taşınmak zorunda  kalınca hepsi için zor günler başlayacaktır.

           Bu kalabalık gürültülü şehri Bay Hale öğretmenlik yapabilmek için seçmiştir.Fakat bu durumdan ne annesi ne de Margaret hiç hoşnut olmamıştır..

          Romanın erkek John Thornton Milton'lu bir fabrikatör.Ama diğer klasik romanlarda okuduğumuz gibi bir asilzade değil..Bulunduğu yere çalışarak gelmiş öğrenmeye aç bir genç adam..Bu roman da John Thornton Kuzey'i Margaret Hale ise güneyi temsil ediyor bence.Bay Thornton karakteri ayakları yere sağlam basan gerçekçi abartmasız bir karakterdi. Etkilendiğimi söylemeliyim.

Margaret Hale ise sade gösterişsiz,tüm iç hesaplaşmalarını,çatışmalarını içinde yaşayan yumuşak kalpli sıkıntılarını asla belli etmeyen bir karakter. Çok güçlü..


Çünkü Kuzey ve Güney'in yaşam tarzları,hayat görüşleri ile ilgili çatışma bu iki genç arasında oldukça belirginleşiyor.


Fakat bu tezatlık onları birbirine çekiyor..Yanlış anlamalar,grevler,uzaklıklara rağmen filizlenen derin ve tutkulu aşk..
Romanda Margaret'in bir de ağabeyi var Frederick Hale tüm yanlış anlamalara ve Thornton ile sorunlara sebep olan kaçak bir denizci..
Kısaca Aşk ve Gurur,Jane Eyre,Uğultulu Tepeler gibi İngiliz Edebiyatının kilometre taşlarından olan romanları severek okuduysanız ; Kuzey ve Güney'i de çok seveceksiniz.
Yazarın çıkacak romanlarını da bekliyorum.Ülkemizde bu derece güçlü kalemin kitabının  daha önce yayınlanması gerekiyordu...
Tavsiye Ederim...

21 Mart 2014 Cuma

Karanlık Tutkular-Sherrilyn Kenyon


Orjinal Adı : Night Embrace
Yazar         : Sherrilyn Kenyon
Goodreads Puanı : 5.4,24
Puanım : 5.5




Seri ile  yıllar önce Gece Yaşayanlar ile tanışmıştım.Hatta yayınlandığı tarihe göre oldukça cesur bir kapak ile yayımlanmıştı. Ama bu serinin daha sonra devamı gelmedi..Pegasus Yayınları el atanan kadar.. Fakat o da seriyi sık aralıklar ile çıkarmayarak seriye büyük kötülük yaptığı gibi bizide merak içinde bırakıyor.
Seri yirmi beş kitaptan oluşuyor bu hızla yayınlanırsa kim bilir kaç yıl sürecek yayınlanması.

Karanlık Tutkular serinin okuyabildiğim en güzel kitabı idi.Bu nasıl bir hikaye idi.İşte böyle fantastik kitap okumak istiyorum. Tam anlamı ile muhteşem bir yetişkin serisi. Kahramanlar olağan üstü,Tanrılar,Tanrıçalar,Kurt adamlar,vampirler ile süslü bir hikaye..
Baştan sona kadar ilgi ve merak içinde okudum.Ama maalesef bitti. Yayın evinin hızı ile yine epeyce bekleyeceğiz yeni kitabı..

Tam anlamı ile hikayede yok yoktu.Yazarımız tarih profesörü olunca da mitoljik kahramanlar da yer alıyor tabii ki. Unutmadan yazarımız historicak türüne de el atmış o türde ise Kinley MacGregor  takma adı ile yazıyor.
O eserlerini de Epsilon Yayınevi yayınlıyor ama bu ara onlar da unutmuşlar yazarın kitaplarını maalesef.

Karanlık Tutkular'rda kahramanımız Karanlık Avcısı Talon ve günümüz kadın kahramanı Sunshine Talon yaklaşık 1500 yıl önce Tanrı Camelus'un oğlunun ölümüne sebep olması ile başlayan dramı. Tanrının lanetine uğradıktan sonra önce ailesinin sonra karısı ve çocuğunun kaybı ve en son kız kardeşinin gözlerinin önünde katledilişi kontrolden çıkıp binlerce yıldır süren bir antlaşma ile ruhunu Artemis'e satması ve Karanlık Avcı olması.

Yaşamı anlamsız sadece avlanmak olan ve her gün başka kadının kollarında söndürülen hayvani tutkuları arasında gidip gelmesi.

Karısının kaybı ile yeniden sevip sevemeyeceğine Sunshine karşısına çıkıncaya kadar karar vermek zorunda değildi. Ama onunla karşılaştığında ise unuttuğu bir şeyleri belki de insan olmayı tekrar hatırlattı ona. Hissetmeyi,sevmeyi.
İkisinin de gizem dolu geçmişi şöyle yutkunmamıza sebep olacak dramatik  hikayeleri. Onları binlerce yıldan bu zamana inanılmaz bir şekilde birleştiren kaderleri.

Çok güzel bir hikaye idi. Macera,savaş,aşk,mitolojik,fantastik temalarla kurgulanmış güzel olduğu kadar dokunaklı  bir hikaye idi.
Fantastik,paranormal türü seviyorsanız bu kitabı çok seveceğinizi sanıyorum. Şiddetle tavsiye ederim...



18 Mart 2014 Salı

Skandal Evlilik-Cathy Maxwell


Orjinal Adı : A Scandalous Marriage
Edisyon Adı : Skandal Evlilik
Yazar Adı : Cathy Maxwell
Yayınevi: Pegasus Yayınları
Çeviri: Zeynep Çamaş
Goodreads Puanı :5/3,80
Puanım :5/4,5



Sonunda Cathy Maxwell'in güzel bir romanını okumak nasip oldu.Yazarın okuduğum en güzel kitabıydı.
Ayrıca oldukça özgün bir hikayesi de vardı.Kitabı bu kadar beğenebileceğimi ummuyordum..
Yalnızca çeviride biraz problem var gibiydi ama bu benim kitabı zevk ile okumama engel olamadı..
Aşk,aile,ihanet temalarında yazılmış bir hikaye idi.
Kitabın girişi ve ara ara geçmişe dönmesi ve olayları karşılaştırılması ilginç güzeldi. Neredeyse bu yazardan bu umudumu kesmek üzere iken Skandal Evliliği okuyarak yazarı takip etmeye karar vererek tekrar kazandım..

Düşman ailelerine rağmen birbirini seven iki gencin sıra dışı hikayesi idi.Vikont Devon Marshall yedi yaşında iken anne ve babasını yapılan bir araba yarışmasında  anne ve babasını kaybeder.
Bunun kaza olduğuna inanmayan dedesi Lord Kirkeby  bundan sorumlu olarak Leah Carrollton'un babası Richard Carrollton'u suçlamıştır. Bu durum iki ailenin arasını açar yıllarca bu durum devam eder.

Fakat yıllar sonra  yolları kesişen Leah ile Devon'ın arasında bir yakınlaşma başlar. Başta arkadaşça bir yakınlık olan bu arkadaşlık gittikçe derinleşir.Bu ilişkiye karşı çıkar Leah'ın ailesi özellikle ağabeyi Jullian ile Devon  arasında meydana gelen düellodan sonra iki gencin arası bozulur ve Devon şehri terk eder..

Tam bir yıl sonra arası bozuk olduğu büyük babasının hastalığı nedeni ile Londra'ya tekrar geri döner. Yolları Leah ile tekrar kesişir.Onu hiç ummadığı şartlarda görünce ona yardım etmeye karar verir..
Leah çok kötü bir durumda ailesini terk ederek bir köye sığınmıştır.Tek dileği Devon ile karşılaşmamaktır...,

Oldukça güzel ve farklı bir hikaye idi ...Tavsiye ederim...

15 Mart 2014 Cumartesi

Yatağımdaki Serseri-Sabrina Jeffries

Orjinal Adı :A Hellion in Her Bed
Yazar :       Sabrina Jeffries
Goodreads Puanı :5/3,99
Puanım 5/3,5


Yatağımdaki Serseri- Sabrina Jeffries Hellions of Halstead Hall Serisinin İkinci kitabı hikaye olarak Bozulan Yeminlerden daha iyi bulduğumu söylemeliyim...Hikaye bence daha iyi kurgulanmıştı... Ama sanırım bu hikayede biraz heyecan yoktu..Hareket yoktu..Birde yazarımızın ünlü mizah gücü bu kitapta yoktu...Hikaye akıcıydı en azından sıkmadı... Hikayenin konusu kısaca..Jarred'in büyükannesinin ültümatomundan sonra en büyük ağabeyleri Oliver Maria ile evlenmiş balayı seyahatindedir...Ama ültümatom diğer kardeşleri hala kapsamaktadır..Jarred diğer kardeşlerinden farklı bir avantaj yakalar büyükannesi ile pazarlık yaparak ömrü boyunca evlenmeme ayrıcalığını alarak bira fabrikasını bir dönem için yönetmeye başlayacaktır.. Zamanında fabrikada çalışmayı çok istemiş ama büyük annesi kendisini adeta kopararak buna izin vermemiştir..Ama büyükanne bundan pişman olmuştur..Jarred'in istediği özgürlüğü vererek fabrikayı yönetmeye ikna etmesi çok da zor olmamıştır.. İşte tam bu olaylar olurken hikayeye Annabel Lake girer onun amacı da zor günler geçiren fabrikası için güçlü bir rakibin desteğini alarak Hindistan pazarına açılmak..Bunun için Lord Jarred'in büyükannesi ile görüşmeye gelmiş onu karşısında bulamayınca da Jarred'i ikna etesi gerektiğini anlamıştır.. Bundan sonra ikili arasında muazzam bir çekişme yaşanır..Oluşan çekim de işin cabasıdır..İstediği desteği almak için ünlü bir kumarbaz olan Lord Jarred ile kumar masasına oturmayı göze alır..Kaybettiği anda sayın Lordun yatağını ısıtacaktır!!!.. Jarred ise bu güzel kadının hem çekimine kapılmış,hem de cüretkarlığına şaşırmıştır... Sıkılmadan okuyabileceğiniz bir hikaye arkadaşlar!!..Sabrina Jeffries severlerin severek okuyacağından eminim..

Son Çarem - Sabrina Jeffries





Orjinal Adı:A Lady Never Surrenders
Yazarı : Sabrina Jeffries
Yayınevi : Epsilon Yayınevi
Goodreads Puanı : 5/4,13
Puanım :5/4

Bir seriyi daha bitirmiş olmaktan çok mutluyum.Serinin aslında bir kitabı daha var ama katil bu 
 belli olduğu için bence bu seri bitti. Serinin en beğendiğim kitabı ise Lady Mİnevra Sharpe'ın hikayesi idi..
En çok birinci kitap hariç kitabın kapaklarını çok beğendim..Özellikle ''Yatağımdaki Serseri'' kitabının kapağı müthişti çünkü bu seriyi bırakmışken o kapak ile seriye döndüm açıkça söylemek gerekirse.
Son Çarem kitabında Sharpe ailesinin en küçük kızları Celia'nın ve ailenin dedektif olarak tuttuğu Jackson Pinters'in hikayesi idi. Başlarda roman pek gitmedi sonradan açıldı. 
Ailenin silahşör kızı Celia'da idi evlenme sırası. Fakat bu kadar kısa sürede büyük annesinin isteğini karşılamak yerine onun da taliplari olabileceğini bu ültümatomun gereksiz  ispatlamak istiyordu. Eğer büyük annesinden gerekli anlayışı görmezse de elinde koca adayı olacaktı. İşte bu yüzden ona talip olan adayların hakkında bilgi sahibi olması gerekiyordu. Yeri geldiğinde onların zayıf yanlarını koca adaylarına karşı kullanmaya niyetli idi.
Bunun içinde ailenin dedektifi bay Pinters'den yardım istemeyi uygun bulur. 
Ayrıca küçükken gördüğünü sandığı rüyanın rüya olmayabileceğini anlamasından sonra da Pinters'in yardımına ihtiyaç duyar ve anne ve baba Sharpe'lerin ölümündeki sırrı çözmeye karar verir ondan yardım ister.

Jacksons Pinters hayatını çok zor şartlarda kuran annesini küçük yaşta kaybedince teyze ve eniştesi ile yaşamak zorunda kalan Baş Yargıç yolunda aday onu terk eden  soylu babasının gayri meşru çocuğudur.
Bu durumundan dolayı da soyluları pek sevmemektedir. Ama Celia ile tanıştığından beri ona karşı çok ciddi bir çekim hissetmekte belki de bu  yüzden de ondan uzak durmaya çalışmaktadır. Celia'nın teklifini kabul ettikten sonra ise aralarında oluşan cinsel gerilim ve yakınlı had safhaya ulaşır. Bir yandan Celia'nın talipleri ile ilgili araştırma yaparken bir yandan da onun anne ve babası ile ilgili araştırmayı yapmaya çalışmakta iken büyük anne Hetty'nin iğneleme ve tehdit ile savaşmaktadır.

Zira Hetty onu torunundan daha düşük bir konumda olması yüzünden Celia'yı yükselmek için basamak olarak kullanabileceğini düşünmektedir.

Güzel bir seri idi ama serinin sonlarına doğru kendini tekrarlamaya başladığını düşünüyorum. Yazarın Prens serisi bence daha başarılı bir seri idi. 
Yine de eğlenceli,macera ve aşk içeren bir historical okumak isterseniz zevek ile okuyacağınızı sanıyorum...Sabrina Jeffries nasıl olsa...

Hellions of Halstead Hall Serisi:
1. Bozulan Yeminler/The Truth About Lord Stoneville (2010)
2. Yatağımdaki Serseri/ Hellion in Her Bed (2010)
3. Sır Gibi Sakladım/How to Woo a Reluctant Lady (2011)
4. Vahşi Bir Lordun kollarında / To Wed a Wild Lord (2011)
5.  Son Çarem A Lady Never Surrenders (2012) 
6. 'Twas the Night After Christmas (2012)




11 Mart 2014 Salı

Sessiz Savaşçı - Michelle Willingham


Orjinal Adı :  Tempted by the Highland Warrior

Yazar        : Michelle Willingham

 Goodreads Puanı :5.4

Puanım :5/5


Çok etkilendiğim ,sevdiğim bir yazar. Okuduğum tüm kitaplarına çok beğendim.Yazarın bambaşka bir kalemi var. Olayları kahramanları sade bir dil ile anlatıp sizi hikaye ile baş başa bırakıyor...
Daha önce okuduğum MacEgan serisini çok beğenmiştim.O serinin her kitabında ayrı bir hikaye,macera ve aşk vardı.
Yazarın MacKinloch Serisinin ilk iki kitabını da beğenerek okudum ama bu hikaye bambaşka idi. Okurken hiç sıkılmadım akıp gitti kitap. Sanırım bunda çevirinin de büyük bir katkısı vardı.
Hikaye,çeviri ve kapak olarak tam puanlık bir kitap idi. Hala daha Michelle Willingham'ı okumadıysanız çok şey kaçırıyorsunuz bence..Özellikle orta çağ romanlarını,İskoç hikayelerini seviyorsanız bu yazar ve bu seri tam size göre..
Mackinloch Klanı serisi İskoçya'da geçiyor Dört kardeş olan Mackinloch kardeşlerinin hikayesi olan bu seride önceki kitaplarda ağabeyleri Bram ve Alex'in hikayeleri vardı bu hikayede ise Callum MacKinloch'un hikayesi..Serinin bir de en küçük kardeş Daugal'a ait hikayeside var ama o kitap yayınlanır mı? İşte onu bilemiyorum...
On iki yaşında iken ağabeyi Bram ile  esir düşen Callum'un esareti tam yedi yıl sürer. Özellikle ağabeyi Bram bir fırsatını bulup kaçtığın da ise onun için daha da zor günler ve geceler başlamıştır.. Çünkü işkenceler daha da artarak sürmektedir.Gördüğü işkencelerden aklını yitirme durumlarına gelmiştir .Bir gece öldürülesiye kırbaçlandıktan sonra ölüme bırakıldığında bir Fransız asilzadesini kızı olan Marguerite ona yardım etmeye çalışır..
Babası sözüm ona kızının geleceğini kurtarmak için bir İngiliz asıllı lord ile evlendirmeyi planlamaktadır.
Ama bu lord gerçekte çok acımasız biridir ve kalesinde de Callum'u esir tutmakta onunla birlikte esir olan ağabeyi Bram kaçtıktan sonra çok acımasızca işkenceler görmektedir. İşte bu işkenceler sırasında Callum aklını yitirmemiş ama konuşma yetisini kaybetmiştir...

İşte o ağır işkencelerin birinde çığları duyan Marguerite ile yolları kesişir..İki gençte birbirlerinden etkilenerek aralarında özel bir bağ oluşur...Hatta birbirlerine ilk görüşte aşık olmuşlardır..
,
Başka biri ile ile evlenmek üzere olan genç kız büyük bir açmaza düşer.Bir tarafta babasına olan sorumluluğu ve sevgisi..Diğer tarafta ilk görüşte aşık olduğu sessiz savaşçı ...Çok güzel bir romandı bence kaçırmayın...



MacKinloch Clan
1. Claimed by the Highland Warrior (2011) Özgürlüğe Hasret
2. Seduced by Her Highland Warrior (2011)Aşk ve Savaş
3. Tempted by the Highland Warrior (2012)Sessiz Savaşçı
4. Highlanders (MacKinloch Clan   (2013)





9 Mart 2014 Pazar

Kayıp Kız-Andrea Kane

Orjinal Adı :The Girl Who Disappeared Twice
Yazar         :Andrea Kane
Goodreads Puanı :5/3,60
Puanım 5/4


 Andrea Kane'nin ülkemizde yayınlanan tüm kitaplarını okudum. Yazarın kalemini çok seviyorum.O yüzden Kaybolan Kız romanını tereddüt bile etmeden aldım ve yanılmadığımı anladım.Kaybolan Kız'ın kurgusunu yazar çok güzel kurgulamış normal bir kaçırma hikayesinden olay bambaşka boyutlara geliyor.Başından itibaren acaba diye kuşku duyduğum zanlı tahmin ettim ama olay bambaşka boyutlara ulaşıyor. Ortada polisiye bir hikaye beklerken iç parçalayıcı bir aile dramına dönüştüğünü görüyorsunuz..

Ve kitabı kapağını kapattığımda vay be dedirtecek türde bir hikaye idi benim için..
Sonradan yaptığım araştırmaya göre kitabın Adli Sezgiler serisinin ilk kitabı olduğunu anladım..Adli İçgüdüler veya Sezgiler FBI ve polisin çözmekte zorlandığı olayları daha değişik bakış açıdan çözen bir özel bir birim.
Bu birimin başında Casey Woods isimli bir kadın var yardımcıları ve kendisinin çok özel yetenekleri sayesinde olayları çözüyorlar..

Casey Woods'un bir de sevgilis var FBI Davranış Analizi Birimindeb Kyle Hutchinson.Onunla yeni başlamış olan ilişkilerini gözden geçirme niyetinde idiler. Aralarındaki sıradan bir ilşki olmadığını anlamışlardı ama tam da küçük bir kız çocuğunun kaçırılmasında  ikisinin de ekibi görev alması ile yolları iş gereği de kesişmesi ile gözden geçirmesi gereken öncelikler ve görevler olduğunu da fark edeceklerdi. 

Yargıç Hope Willis'in altı yaşındaki kızı Krissy kaçırılır.Dışarıdan basit gibi görünebilecek bu kaçırma olayı otuz iki yıl önce Hope'in ikizi Felicity'nin kaçırıldıktan sonra bir daha haber alınamamış olmasından dolayı  hal daha da gizemli bir hale geliyordu. Eski korkuları nükseden ve kız kardeşinin kaçırılma olayından ailesi parçalanan Hope aynı şeyleri bir daha yaşamaya göze alamaz bunu için ne yapması gerekiyorsa onu yapacak tek evladına kavuşacaktır.

İşte o yüzden FBI'ın yanısıra Adli Sezgiler isimli özel birimi tutmaya karar verir ve hemen harekete geçer.
Fakat bu soruşturma da eski kaçırılma olayı tekrar açılarak hem anne ve babasının hem de kendisinin aynı olayları tekrar tekrar yaşamasına neden olacaktır.

Ayrıca oldukça kötü giden evliliğinde de  avukat kocası ile de hesaplaşma yaşaması gerekecektir.
Oldukça  güzel bir roman olsa da bazı yerlerde akıcılığını yitirdiğini hissettim.Sanki daha hareketli ve akıcı olabilirdi diye düşündüğüm bu roman ortalara doğru istediğim akıcılığa kavuşunca ve sonlara doğru elimden bırakamaz bir halde olunca benim için çok zevkli,güzel bir okuma oldu..

Polisiye ve macera seven arkadaşların okurken oldukça zevk alacağını düşündüğüm bu romanı tavsiye ederim...




Forensic Instincts
1. The Girl Who Disappeared Twice (2011) Kaybolan Kız
2. The Line Between Here and Gone (2012)
3. The Stranger You Know (2013)




4 Mart 2014 Salı

Aşk Bahsi-Kathryn Caskie




Orijinal adı: To Sin With a Stranger
Yazar: Kathryn Caskie
Yayınevi: Pegasus
Sayfa: 272
Goodreads Puanı : 5/3.67
Puanım :5/3,5



Yeni tanıdığım bir yazar daha.Hafif eğlendirici kurguda yazan bir yazar. Kitabı okurken sıkılmadım ama çok da beğenmedim nedense konu çok sarmasa da  kilitlenmedim en azından okurken.
Dört kitaplık bir serinin ilk kitabı Aşk Bahsi Seven Deadly Sins  serinin ismi..
İskoçyalı Sinclair  ailesinin tüm fertlerinin hikayesi idi..Karısını kaybettikten çocuklarının yetiştirilmesi ile ilgilenmeyen kendi kabuğuna çekilen Blackburn Dükü hatasını anladığında çocuklarına büyük bir ceza vermeye karar verir..



Onları çok az bir gelir ile neredeyse parasız Londra'ya gönderir. Kendilerini ispatlayarak aileye yaraşır bir birey olacaklardır..Londra gibi büyük bir şehirde yok denecek para ile geçinmek ve kendine yer edinmek çok zordu.
Kitabımızdaki Sinclair ailesinin en büyük çocuğu olduğu gibi varisi idi. Ailenin geçimini boks yaparak sağlamaya çalışıyordu..
Kadın karakterimiz İsobel Carrinton ise annesini,erkek kardeşini,nişanlısını  arka arkaya kaybetmiş aradığı sıcaklık ve desteği babasında bulamamış bir genç kızdı..Evlenmeyi düşünmüyordu boş zamanlarını savaşta kocalarını kaybeden dul ve öksüzlere ayırarak onlara yardım etmeye çalışıyordu.

Bu iki genç sıra dışı şekilde karşılaşırlar aralarında ki tokat olayı ile ortalık karışır nasıl oldusa ikisinin birbirleri ile evlenecekleri konusunda ünlü White's Kulübünde iddia açılır. Bu bahis sosyete de öyle bir sansasyon yaratır ki çevredeki herkes bu bahse katılır..
Bu bahisi Sterling kullanmaya karar verir ama olaylar planladığı gibi gitmez..
Kısaca konusu işleyişi basit olan bu kitabı boş zamanlarınızda eğlenmek için okuyabileceğinize inanıyorum..
Kafanmızı boşaltmak veya eğlenmek istediğinizde çerezlik türünde bir historical kitap. Sıkılmadan okuyacağınızı tahmin ediyorum..


Seven Deadly Sins
1. To Sin with a Stranger (2008) Aşk Bahsi
2. The Most Wicked of Sins (2009)
3. The Duke's Night of Sin (2010)
4. A Sin in White 

28 Şubat 2014 Cuma

Geceye Fısıldanan Dilekler-Barbara Freethy




Kitabın Adı : Geceye Fısıldanan Dilekler
Yazarı         : Barbara Freethy
Orjinal Adı : A Secret Wish
Goodreads Puanı :5/3.77
Puanım :5/4




Daha önce hiç okumadığım bir yazar idi Barbara Freethty. Çok akıcı ve etkileyici bir kaleme sahip olduğunu gördüm. Konu biraz sıradan gibi gözükse de çok severek okudum.


Üç kitaplık bir serinin ilk kitabı Geceye Fısıldanan Dilekler.Üç farklı hayatlardan gelen üç farlı kadın.Üçünün yaşları birbirine çok yakın değil. Lizzy 30 Angela 35 Carole 40 yaşına aynı gün giren hayattaki beklentileri farklı olan üç kadın.
Üçünün  de hayattan beklentileri farklı idi..Umutları,hayal kırıklıkları,yaptıkları hatalar ile yüzleşmelerini yazar çok güzel işlemişti bence..

Lizzy gerçek aşkı bulamamış bir hemşire..3 senelik ilişkisi yeni bitmiştir..30 Yaşına girdiği bu günde uğruna her şeyini feda edebileceği bir adama rastlamamıştır. İlişkisini sürdürmenin tek amacı evli arkadaşlarının yanında yalnız olmadığını görmektir..Tam da doğum gününde hastanenin kantininin balkonunda gizemli bir erkek ile tanışır..

Angela'nın isteği çok daha farklı idi ve bu dileğinin olması için çok az vaktinin kaldığına inanıyordu. 35 Yaşında yıllardır çocuğu olması için mücadele ediyordu. Yaptığı tüm denemeler boşa gitmişti..
Son bir deneme daha istiyordu..Ama kocasına bunu söylediğinde kocası şiddetle rededer. O stresi bir daha yaşamayı istememektedir..İşte tamda bu gerilim doğum gününde olması ile şok olan Angela annesinin ve kocasının kendisi için hazırladığı doğum günü partisini terk eder.

Carole'in ise hayatta istediği her şey vardı. Bugünlere kadar gelmek için çok çabalamıştı .Fakat 40 yaşına girdiği doğum günündeki partide fark ettiği şey canını çok sıkar. Çocukları pastayı söndürmesini beklemeden partiyi terk etmiş.Kocasını da kendinden oldukça genç bir kadınla yakınlaşırken görmesi ile doğum gününü terk eder kendini on yıldır görmediği annesinin yanında bulur.
Güzel bir romandı brbirinden farklı üç  kadının hataları yüzleşerek ders alması ve mutluluğu yakalamasını  yazar oldukça da güzel işlemişti..
Okurken güzel dersler veren sevimli bir kitap idi..Yazarın diğer kitaplarını da okuyacağım en kısa zamanda..
Çok kurgu derinliği olmayan ama  umut veren bir romandı..Kafanızı boşaltmak istiyorsanız tam size göre...



Wish Series
1. A Secret Wish (2012) (Geceye Fısıldanan Dilekler)
2. Just A Wish Away (2012)
3. When Wishes Collide (2012)


18 Şubat 2014 Salı

Cennetin Rengi - E.V.Mitchell



Orjinal Adı : The Color of Heaven
Yazar :     E.V. Mitchell&Julianne Maclean,
Goodreads Puanı : 5/3,92
Puanım :    5/4

Harika bir roman okudum..Historical Romanlardan tanıdığımız Julianne Maclean'in Takma isim E.V.Mitchell adı ile yazdığı üç kitaplık bir  seriden oluşan Cennetin Rengi serisi..

Birinci yani okuduğum kitap orjinal adı The Color of Heaven 
ikinci kitap The Color of Destiny  üçüncüsü ise The Color of Hope 


Aşk.aile.sadakat,ebebeyn,evlat,aile sırrı ve ikinci şans  temaları ile süslenmiş bir hikaye.Kitabı başından sonuna kadar karma karışık duygular ile okudum...Bazı sahnelerinde umutsuzluğa kapıldım,gülümsedim,ağladım...

Hikayedeki kadın kahraman Sophie Duncan. idi hayallerinin kahramanı ile evlenerek mükemmel bir evlilik yapmıştı..

Görünüşte her şey mükemmel idi ta ki kızı Megan rahatsızlanana kadar. İnsanlar bence kötü günde belli olur. Kocanın çoğu da kötü günlerde kadınına ihanet eder..Sophie kızı için mücadele ederken kocası Michael kendi dünyasında idi..

Bu çok iç parçalayıcı bir durum idi..

Sophie'nin annesi Cora'nın hayat hikayesi beni çok etkiledi. Onu ölesiye seven iki erkek hikayedeki hiç umulmadık bir dönüm noktası..Çok düşündürüp sorgulattıran bir hikaye idi.Öyle ki okurken birebir yaşamış kadar etkilendim..Sophie'nin babası ile olan ilişkisini okurken herşeyin görünürde olmadığını görünenin ardına bakmak gerektiğini zihne adeta kazıtan bir hikaye idi..


Hani böyle ders niteliğinde kitaplar vardır ya..Bu kitap da tam anlamı ile hayat dersi veriyordu..Romanın özellikle Sophie le Cora'nın karşılaşmasını ve ona kendisi ile ilgili sırrı anlattığı sahne çok güzeldi çok..
Özellikle kitapda Cora'nın kızına verdiği nasihat tam da şapka çıkartılacak cinsden idi. Bir çok kişinin bu cümlelerden kendine bir şeyler çıkaracağından eminim...

''Her geçen gün savaşmak zorundasın, acın elbette hafifleyecek. Güçleneceksin, mutluluğu yeniden yakalayacaksın ve her şey daha kolay olacak. Bu sayede bir sonraki dalgayı rahatlıkla göğüsleyebileceksin. Bilmelisin ki hayat denilen bu acılar denizinde dalgalar asla durulmaz.''

Ama bir kişi bu hikayede cezasını bulmadı..Karısını en acı günlerine sırtından vuran duygusuz Michael..İnanın adamı dövmek geldi içimden..İşte bu yüzdem 5 yerine dört  puan veriyorum bu romana.Bence yazar bu adamın hak ettiği dersi vermeli idi romanın sonunda..Diğer hikayeler bağlantılımı bilmiyorum ama bağlantılı olmadıklarını tahmin ediyorum..İşte orası bence eksik idi..

Kurgu,anlatım,çeviri çok güzeldi.Hayatın her an iyi veya kötü sürprizlerle dolu olduğunu anlatan dolu dolu bir romandı..Bence bir deneyim çok seveceksiniz...Tavsiyemdir...


The Color of Heaven Series

1- The color of  heaven  (Cennetin Rengi
2- The color of Destiny  (Kaderin Rengi)
3- The color of Hope   (Umudun Rengi)



16 Şubat 2014 Pazar

DiranAşK - Ali Bolat



Kitap Adı :   DirenAşk
Yazar       :   Ali Bolat
Goodreads Puanı:  5/4.5
Puanım :    5/4


Son zamanlarda okuduğum en değişik kitaplardan biri idi.Oldukça bizden konusu vardı.Okurken o günlere gittim.
Kısaca ülke de devrim günleri geçirirken kendi içsel dünyalarında devrim ve yenilenme geçiren 35 yaşındaki bir genç kadın ile 23 yaşındaki bir genç adam.

Ne yalan söyleyeyim başlarda okurken biraz sıkıldım hikayeye giremedim. Özellikle Aslı'nın içsel dünyasının anlatıldığı, bebeğini kaybedip  evliliğinin sarsıldığı bölümlerde biraz sıkıldım.

Fakat günümüze dönüp gezi olaylarının anlatıldığı en yakın arkadaşının oğlu Cem'in  kendisinde kalmaya başlaması  ile hikaye birden güzelleşti.Gençlerin ön yargısız,sevecen kendi has dünyalarını yadırgasa da ilerleyen zaman da adeta onlardan biri oldu Aslı..

Gençlerin dünyasına girmesi ile başlayan Aslı'nın içsel yenilenmesi kitabın sonuna kadar devam etti.
Geçmişinde yaşadığı travmatik olay yüzünden evliliği kurtuluş olarak görmesi kabuğuna çok fazla çekildiği için eşi ile bir türlü istediği uyumu yakalayamaması gittikçe yalnızlaşmasını yazar çok güzel aktarmıştı.

Hikaye devam  ederken ve Gezi Olaylarında Cem'in arkadaşlarından Ufuk ile tanışması arkadaşlıkları beraber olaylarda direnmeye başlamaları ..Sonunda aralarında oluşmaya başlayan çekim,hoşlanma ve aşkları
çok güzel bir hikaye idi..Ön yargılardan arınmış ,muhteşem arkadaşlık ve dayanışmanın olduğu güzel bir romandı..

Ufuk'un da çekingen kişiliği içine kapanık olması belki de birbirlerine yaklaştırmıştı.Aralarında ki yaş farkını sorun etmeden önce arkadaş sonra sevgili olmalarına kadar uzanan yolu okumak bana büyük bir keyif verdi.
Değişik bir roman okumak,yakın geçmişimizde tüm ülkeyi sarsan olaylar ile harmanlanan dostluk arkadaşlık ve aşk ile taçlandırılmış bir hikaye okumak istiyorsanız tavsiye ederim..

14 Şubat 2014 Cuma

Sessiz İntikam-Laura Landon

Sessiz İntikam
Orjinal Adı: Silent Revenge
Yazar: Laura LandoN
Goodreads Puanı :5/3,72
Puanım :5/5



Uzun zamandır konusu değişik bir tarihi romans kitabı okumamıştım. Yazarın anlatımını çok beğendim. Sayfalar akıp  gitti okurken.Yazarın  yeni kitaplarını merakla bekliyorum.Hem macera,polisiye.romance,sır gizem temaları ile harmanlanmış güzel bir hikaye idi.Biraz Amanda Quick ,biraz  Andera Kane, biraz Liz Carlyle tarzı vardı yazarda .. Hikayelerde biraz polisiye tema olduğunda okuması daha çok hoşuma gidiyor.
Bu benim tercihim tabii ki.
Sıradan tarihi romans okumayı düşünürken sayfaları çevirdikçe kurgu bakımdan oldukça değişik ilgi çekici bir kitabı elime aldığımı anladım.
Romandaki kadın karakter görünümde basit sıradan bir genç kadın. Sosyeteye pek girmeyen hayatta kimsesi olmayan 25 yaşına girmesine günler kalmış bir genç kadın. Hayatta tek yoldaşı dostu onun önemli bir sırrını da bile kuzeni Melinda ve kocası..
Sosyeteye girememek Jessica Standon'un pek de umurunda değildir. Onun tek aşkı sosyetedeki hanımlara elbise tasarlamak.Bu büyük bir sır ama bir sıırı daha var Jessica'nın işte bu yüzden kendisini diğer insanlardan soyutluyarak yalnız kalmayı tercih ediyor. Babadan kalma bir evde yaşıyor. Hayatta tek korkusu üvey ağabeyinin gazabı..


Tam ondan kurtuldum derken on yıl sonra tekrar ortaya çıkmak üzere neden mi?
Tabii ki sebebi para.. Çünkü Jessica 25 yaşına bastığında Karun kadar zengin olacak..Eğer bir an önce evlenmezse üvey ağabeyi hem evi elinden alacak hem de onu bir akıl hastanesine sonsuza kadar kapatacak.
İşte bu şartlarda en son gittiği baloda gördüğü Northecote Kontu Simon Warland'ı kurtarıcı olarak görür..Kuzeni ve kocasından öğrendikleri ile de ona evlenme teklifi etmeye karar vererek evine görüşmeye gider.
Bu iki taraf için de hem tutkulu hem sıra dışı adeta savaşarak geçen bir görüşme olur..Sonuçları çok etkileyici ve yıpratıcı olacaksa da..Amacına ulaşacaktır..
Daha fazlasını merak ediyorsanız kitabı okumanızı tavsiye ederim.Kitabı elimden bırakamadım.Romandaki erkek karakter beni nasıl sinir etti ise kadın karaktere de o derece hayran oldum. Çünkü o dönem kadınlarına göre ayakları üstünde durabilen çok güçlü bir karakterdi. Hiç bir şey bu kadını yıldıramıyordu.
Okumanızı tavsiye ederim...


5 Şubat 2014 Çarşamba

Hayalimdeki Ten-Erin Quinn

Kitabın Adı: Hayalimdeki Ten
Yazar    : Erin Quinn
Orjinal Adı : Haunting Embrace
Goodreads Puanı : 5/4,34
Puanım 5/3







Sonunda bitirebildim. Yayın evine bu serinin aralıklarını bu kadar uzun tuttuğu için çok kızgınım.
Seri çok güzel bir seri ama olaylar o kadar karmaşık gibi özellikle serinin 4.kitabı Hayalimdeki Ten'i okurken olayların içine bir türlü giremedim.
Kitabın o güzel İrlanda  Mistizmi havası serinin başlarında çok güzel idi.Yinede çok güzel bir seri ama bu serinin arka arkaya okunması gerekiyor bence.Vaktim olduğunda bu seriyi yeni baştan okuyacağım.
Serinin son kitabının kurgulamasını değişik buldum sanırım bir 50-70 sayfa kitaba ısınmaya çalıştım.Fakat hikaye bende yarım kalmışlık hissi uyandırdı. Sanki tam bitmedi hikaye..Beşinci kitap gelebilir diye düşünüyorum.


Lanetli Fennore Kitabının yaratıcısı ve Karanlık Druidi Aedan ile Meaghan Ballagh'ın hikayesi idi. Fennore Kitabının içindeki süre gelen bin yıllık tutsaklıktan kurtulan Aedan'ın savaşı yine içine tutsak olmamak idi Meaghan ise kendi zamanına dönme derdinde idi. Büyük annesi hakkında ki bir takım gerçekleri öğrenirken bu çıkmazdan kurtulmaya çalışıyordu.
Daha önceki hikayelerden de tanıdığımız Jamie,Kyle,Eammon vardı hikayede ki onlarda kitapda tutsak onlarda kurtulmuşlardı. Fakat kitabın kontrolü içinde hapis olan Cathan'ın kontrolüne geçmiş Aedan'ın gücü kalmamıştı. Binlerce yıl önce sevdiği kadın için yarattığı bu kitabın içine yine sevdiği kadın yüzünden hapis olması ve Meaghan'ın onu bu kitapdan kurtarması derken Meaghan'ın bu seride geçen diğer kadınlar gibi sıra dışı gücü vardı.
Bu da kalplerden geçenleri okumak,hissetmek idi. Aedan'ın çok kötü olduğuna herkes inanırken o Aedan'ın yüreğinin güzel olduğuna kötü olmadığına inanıyordu. Aedan tamamen özgür olmayı ve insan olabilmeyi isterken hiç ummadığı anda ona Meaghan ile gelen ikinci şansı değerlendirebilecek miydi?.
Kurgusu güzel olan bir kitap idi.Ama serinin ilk iki kitabı çok daha güzeldi. Bence bu seri üçüncü kitapda bitmeli idi.
Birde seri başından sonuna kadar maalesef olabilecek en kötü kapaklar kullanıldı.Orjinal kapakların kullnımaması bir yana bu kadar zevksiz seçimler nasıl yapıldı anlayabilmiş değilim. En kötü kapak en son kapak idi. fantastik İrlanda Mistizmi ile bezeli bir seri çıkarıyorsunuz bu kadar kötü kapakları nasıl yakıştırıyorsunuz anlayabilmiş değilim.Allahtan çeviriler kötü değildi hatasız değildi tabii..Çevirmen farkındalık kelimesini çok seviyordu sanırım bol bol kullandı tüm seri boyunca.
Yinede eğer İrlanda Mistizmi,Aşk,macera kitaplarından hoşlanıyorsanız bu seriyi tavsiye ederim...


Mists of Ireland (irlanda Mistizmi Serisi)
1. Haunting Beauty (2009) Hayalimdeki Aşk
2. Haunting Warrior (2010) Hayalimdeki Yürek ve Rüyalarım
3. Haunting Desire (2011) Hayalimdeki Arzu ve İhtiraslar
4. Haunting Embrace (2011) Hayalimdeki Ten