''Devonsgate,senin erkek kardeşin var mı?''
''Benim mi hanımefendi?'' Uşak bu soruya şaşırmıştı..
''Evet,üç tane.''
''Senden büyükler mi?''
''Onlara akıl danıştığın ama karşılığında boş sözler duyduğun oldu mu hiç?''
Devonsgate dudak biktiü.''Evet hanımefendi. Birkaç yıl önce en büyük ağaneyimi ziyaret etmiştim ve büyük bir şansızlık eseri kulağım ağrıyordu. Ağabeyim acıdan kurtulmam için kulağıma ezilmiş sarımsak koymamı tavsiye etmişti.''
''Tanrım! Sen de yaptın mı?!!''
''Evet hanıefendi. O an acımı geçirmek için her şeyi yapabilirdim.''
''İşe yaradı mı peki?''
''Hiçbir işe yaramadı. Ertesi gün bana bu tedavinin sadece atlar üzerinde işe yaradığını söyledi. En kötü yanıysa sarımsak kokusunun bütün tenime sinmiş olmasıydı. İnsan içine karışmak için günlerce baklemem gerekti. Hatta doktor bile bana bakmamak için türlü bahaneler buldu.
Neyse ki kulak ağrım kendiliğinden geçti.''
''En azından ağabeyin sana yardım etmeye çalışmış.''
''Tam olarak öyle olduğu söylenemez..'' Devosgate kötücül bir biçimde baktı.
''Robert,arkadaşlarına anlatacak bir haikayesi olması için benim gururumu hiçe saydı.''
Fiona güldü.'' Kardeşlerim bana asla kötü davranmasalar da bugün fikirlerini istediğim bir konu hakkında bana anlamsız bir tavsiyede bulundular. Söylediklerini dinleyip kendimi rezil etmemi bekliyorlar..''
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder