Lisa Kleypas'ın Şimdiye kadar kötü bir romanını okumadım..Yazarın belli bir seviyesi var altına kesinlikle düşmüyor..Bu kitabı yazar 1993 yılında yazmış henüz yazarlıkta yeni olduğu yıllar..Çok severek okudum..
Başlarda biraz durağan gibi geldiyse de sonradan bir açıldı pir açıldı..
Düşmüş bir genç kadın olan Lily Lawson'ın hikayesi idi..Bu hikayede serinin ikinci kitabından tanıdığımız Derek Craven'da vardı..
Ailesi tarafından red edilmiş olan Liily kızkardeşi Penolepe'nin de kendisi gibi evlendirilmeye çalışılması üzerine harekete geçer.Çünkü kız kardeşini samimi arkadaşı ama ünvan sahibi olmayan Zachary'de seviyor olması bu sevginin karşılıksız olamaması onu harekete geçiren etkendir..Fakat göz ardı ettiği şey kız kardeşinin nişanlısı Lord Alex Wolverton idi onun inatçılığı azmi idi..O karar anından itibaren ikisi arasında dişe diş kana kan savaş başlar..
Lily bu nişanı bozmaya yemin eder..Başardığında işler daha da kızışır aralarındaki mücadele rengini değiştirir deyim yerinde ise ölüm kalım savaşına dönüşür..Savaşta her yol mübahtır sözü de tamda bu mücadele içindir..
Bu savaş Lily'ya asıl sorununu unuttursa da maalesef tamamen yok edemez..Şimdiye kadar ona destek olan ünlü yeraltı dünyası lideri Derek Craven bile bu sorununda yeteri kadar yardımcı olamaz..İsminin lekelenmesinde büyük pay sahibi olan ve erkeklerden kaçmasına sebep olan Kont Guiseppe ile yıllardır süre gelen mücadelesinde kaybeden taraf hep o olmuştur..Yine aylar sonra karşısına çıkmış yine para istemektedir...Lily tükendiğini hissetse de bu parayı bulmak için olamdık yollara başvuracaktır..Değerli dostu Derek'de ona bu konuda yardım etmeyi red eder..Parayı bulabileceği tek kişi ise Lord Alex Wolverton'dur..
Tavsiye ederim..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder